Gerileme raporu!

Geçmişte İlerleme Raporları’nda olumlu bir cümle geçtiğinde iktidar sözcüleri bunu alır:

- Avrupa bize hayran, gibi cümleler kurarlardı...

Şimdi:

- Avrupa kendi işine baksın, gibi sesler duyuyoruz.

* * *
İktidar ve çevresine bakarsanız... Türkiye’de 80 yıl boyunca bir askeri vesayet dönemi sürmüş... Ancak AKP iktidarı bu vesayet dönemine son vermiştir.

Yerine demokrasi ve özgürlükleri koymuştur...

Oysa AB Raporu tam tersini söylüyor...

Demokrasi ve özgürlükler önceki yılları aratacak düzeyde olup her yıl biraz daha irtifa kaybediyor...

* * *

İlerleme Raporu, Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlaşmak yerine uzaklaştığını ortaya koyuyor. 1963 yılından bu yana iktidarların ortak hedefi olan AB üyeliği artık Türkiye’nin gündeminde pek yer işgal etmediği gibi Türkiye’nin üyeliği de AB’nin gündeminde alt sıralara düşmüş görünüyor.

* * *

Bizimle aynı yıl (2004) AB ile müzakerelere başlayan Hırvatistan AB’ye katılım törenine hazırlanıyor. Bosna, Makedonya hatta Arnavutluk sırada. Biz ise AB’ye yaklaşacağımız yerde uzaklaştık. Şimdilerde maalesef kendimize Ortadoğu bataklığında yer arıyoruz...

* * *

Bu arada muhalefet partilerinin İlerleme Raporu konusunda bir yorumuna rastlanmıyor. Oysa CHP geçmişte İlerleme Raporları’na yakın ilgi gösterir, olumlu ve olumsuz yanlarını kamuoyu ile paylaşırdı. CHP de mi Avrupa’dan uzaklaştı?

Hadi yarın Taksim’e

Taksim Meydanı’nın yayalaştırma projesi geçen şubat ayında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçti. Projeye göre Taksim Meydanı’na Tarlabaşı, Gümüşsuyu ve Sıraselviler’den araçlar dalış tünelleriyle girecek ve trafik meydanın altına alınacaktı. İstanbul’u sevenler, şehircilikten biraz olsun anlayanlar projeyi duyunca adeta çıldırdı. Derken gözümüz birkaç ay sonra TRT’deki Pusula programına ilişti. Kadir Topbaş orada Gümüşsuyu ve Sıraselviler girişlerine gerek olmayabileceğini, sadece Tarlabaşı’nı Harbiye’ye bağlayacak bir tünelle yetineceklerini söylüyordu. Bu yeni projeyi kim yapmıştı belli değil. Ne CHP grubunun haberi vardı yeni projeden, ne şehircilik uzmanlarının... Derken Kadir Topbaş, 18 Eylül’de Haliç Kongre Merkezi’nde yaptığı konuşmada Sıraselviler tünelinin Firuzağa’dan açılmasını düşündüklerini kaydetti. Plan yeniden değişmişti anlaşılan. Bu arada dalış tünelleri değişiyordu ama kışla projesi değişmiyordu. Başbakan Erdoğan geçen yıl Taksim’den geçerken aklına gelmiş, Taksim Kışlası’nı ihya edelim demişti. Bu parlak proje unutulur diye bekledik. Unutulmuyor. Hiçbir vizyona sığmayacak bu kışla takıntısı sürüyor.
Taksim İstanbul’un vitrini... Bir dünya kenti... Ama dünyada eşi görülmemiş bir sorumsuzlukla kâğıt üzerinde kesilip biçiliyor. Sonunda ortaya ne çıkacak, kenti yönetenler dahil, kimse bilmiyor.

Taksim Platformu tüm İstanbul’u yarın Taksim’e çağırıyor...

“14 Ekim Saat 14.00’te Taksim için Taksim’e”

Bu çağrıya uyalım. Taksim’e sahip çıkalım... Yoksa meydanı yok edecekler...


Soru: Genelkurmay Başkanı Özel’i diğer generallerden farklı kılan özellik nedir?
Yanıt: Generallerden çoğu hapse girerken onun göze girmesi..
Haldun Ertem


Şehir

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Kadıköy Kartal metrosunun yüksek maliyetini eleştiren demeçler veriyor. Bunun üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kılıçdaroğlu’na bir açıklama gönderiyor. Ancak açıklama Kadir Topbaş imzasını değil, basın danışmanı imzasını taşıyor. CHP de bu açıklamaya İletişim Koordinatörü Baki Özilhan imzasıyla karşılık veriyor.

Belediyenin bilgi notunda maliyet şöyle hesaplanıyor:

Kadıköy Kartal 1.164.430.287 $ / 26.5 km = 66.582.275 USD/km=
116.984.132 TL KUR: 1$ = 1.80 TL

CHP’nin yanıtında ise şu satırlar dikkati çekiyor:

“Yaptığınız hesabın matematik bilimi ile açıklanması mümkün değildir. Çünkü basit hesap hatası söz konusudur. 1.164.430.287 $’ın 26.5 km’ye bölünmesi, yukarıda gösterildiği gibi 66.582.275 değildir. Ayrıca, bu rakamın da kur olarak ifade ettiğiniz 1.80 ile çarpılması, yine yukarıda ifade ettiğiniz 116.984.132 rakamını vermemektedir.”

Büyükşehir Belediyesi basit bir bölme ya da çarpma işlemini beceremiyor.


Dünyada erkekler günde ortalama 567 tweet atıyormuş.
Bizim Cumhurbaşkanı günde kaç tweet atıyor acaba?
Fahrettin Fidan


Esad

Suriye Havayolları’na ait yolcu uçağının inişe zorlanması uçağın silah taşıdığı iddiasıyla gerekçelendirildi. Ancak şu ana kadar bu yönde kesin bir bulgu yok. Zaten silah yolcu uçağıyla taşınmaz. Bu arada SOL gazetesi
diyor ki:

- Türkiye Suriye’ye silah taşınmasına izin vermiyor ama kendisi Suriyeli muhalif çetelerin bir numaralı silah tedarikçisi durumunda. Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere silah ve mühimmat sağladığını en güvenilir Batı gazeteleri yazıyor.

Türkiye’nin Suriye politikası nedir? Bu politika ne sonuç veriyor? Soruların yanıtını Turgut Kazan ekranda verdi:

- Türkiye’nin yaptığı yanlışlıklar ve haksızlıklar Esad’ın elini güçlendirdi. Esad bugün düne göre daha güçlüdür...


“Bütün savaşları,
dövüşemeyecek kadar korkak olan bu yüzden de kendileri adına
dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır.’’
Emma Goldmann