Tarih:
04.09.2014
Gürültay’a doğru
Melih Aşık; Büyük umutlarla partinin başına gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun girdiği bütün seçimleri kaybederek çıkması...
Önümüzdeki cuma ve cumartesi CHP Olağanüstü Kurultay yapacak. CHP’nin bütün kongreleri önemlidir ama sanırız bu kurultayın önem ve anlamı biraz daha fazla ve farklı. Büyük umutlarla partinin başına gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun girdiği bütün seçimleri kaybederek çıkması... Partiyi büyütmek bir yana giderek küçültmesi... Partinin temel ilkelerini oluşturan 6 Ok’u yeniden yorumlayacağını söylemesi... Sağa açılım, partinin kuruluş felsefesinden uzaklaşma iddiaları... Parti içi demokrasinin durumu... Karşısına çıkan Muharrem İnce’nin vizyonu, vaatleri... Genel Merkez’ce yapılmak istenen tüzük değişiklikleri, vb. konular konuşulacak, tartışılacak, karara bağlanacak. Ardından yeni yönetim oluşturulacak.Özetle... 100 yıla yaklaşan parti tarihinde son derece önemli ve kritik bir kurultay söz konusu.
Peki, bu kurultay kaç gün sürecek? Brüt iki gün. Net birkaç saat. İlk gün genel başkan adaylarının konuşmaları biter bitmez seçime geçilecek. İkinci gün Genel Merkez’in, daha doğrusu Genel Başkan’ın yapmak istediği tüzük değişikliği alelacele konuşulup oylanacak ve yeni Parti Meclisi seçimleri yapılacak. Oysa partinin saplanıp kaldığı yüzde 25’ten sıyrılıp yükselebilmesi için yeni bir çizgiye yeni bir programa ihtiyaç var.
- İktidara gelince hangi alanda neyi AKP’den daha farklı nasıl yapacakasınız?
Temel ve yıllardır yanıtsız kalan bu soru yine yanıtsız kalacak...
Tahsilat devletten!
Güneydoğu’a çiftçiler bir süredir elektrik kesintilerini protesto için eylem üstüne eylem yapıyor. Yolları kesiyor, bölgedeki elektrik dağıtım şirketi DEDAŞ’ın binalarını basıyor. DEDAŞ’ın bu eylemlere karşı söylediği şu;
“Elektrik borçlarını ödeyin... Hemen ödeyemiyorsanız hak ettiğiniz tarımsal destek ödemeleri alacağınızdan şirket olarak mahsup ve tahsil etmemiz için onay verin, biz de elektriğinizi verelim.”
CHP, konuyu yerinde incelemek için üçü milletvekili, biri de Mardin İl Başkanı’ndan oluşan dört kişilik heyeti bölgeye gönderdi. Aydın Ayaydın, Ömer Süha Aldan ve İdris Yıldız’dan oluşan heyetin dünkü basın toplantısında ileri sürdükleri ilginç iddiayı aynen aktaralım:
“DEDAŞ halkın eylem yapmasını bilerek tahrik ediyor. Hatta dağıtım santrallerinin işgal edilip yakılmasını istiyor. Böylece hükümete dönüp, bakın ben alacaklarımı tahsil edemiyorum, hatta çalışmalarımız engelleniyor, zararımız var. Siz bizim alacağımızı onlar adına destekleme alacaklarından tahsil edin diyor.”
Peki, DEDAŞ bu amacına ulaştı mı? Evet, ulaştı. 30 Ağustos Cumartesi günü Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararına göre elektrik borcu bulunan çiftçiler bu borçlarını 15 Eylül’e kadar ödemezlerse hak ettikleri tarımsal destek ödemeleri bu borçlarına mahsuben devlet tarafından tahsil edilip DEDAŞ’a... Yani iktidara en yakın işadamlarından Abdullah Tivnikli’nin kasasına aktarılacak. Devlet alet edilerek oynanan oyun çok ilginç...
GARSON
İzmir’de Grand Windham Oteli’nin (eski Crown Plaza) yanı başında Özdilek AVM bulunuyor. Bu AVM’nin alt katı lokanta ve kafeterya olarak işletiliyor. Özelliği garsonlara bahşiş verilmemesi... Garsonlar 25 kuruş bahşişi bile kabul etmiyor. Buna neden mi gerek duyulmuş...
Garsonlar bahşiş beklentisiyle hizmet etmesinler, müşteriye yönelik ayrıcalık doğmasın diye... Sonuç mu? Garsonlar diğer mekânlara göre göre çok daha ciddi, disiplinli ve titiz... Anlıyorsunuz ki Türk insanı iyi eğitilir ve yönetilirse iyi hizmet edebiliyor. Bahşiş alacakmış, almayacakmış bu onun gayretini etkilemiyor. Bu tavır ayrıca iş yerinin itibarını artırıyor.
Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in “Ülke bütünlüğü kırmızı çizgimizdir, kırmızı çizgilerimiz aşılırsa gereğini yaparız”, sözleri iyi niyetli olabilir ama gerçekçi mi?
Bir siyasetçi dostumuz anımsattı:
- Hükümetlerin kırmızı çizgisi olur, Genelkurmay’ın kırmızı çizgisi olmaz...
6 OK
İsmet İnönü’nün 50 seçimleri öncesi “6 Ok” u kaldırmaktan söz ettiğini söylemiştik. Okurumuz Ahmet Gülen ayrıntılarını aktarıyor:
“İnönü, Altı Ok’u 1937’de dahil ettikleri Anayasa’dan çıkartacaklarını söylemiştir, CHP’nin programından değil...
25 Mart 1950 Kırıkkale söylevinde der ki:
- Halk Partili vatandaşlarıma söyleyeyim ki, bizim inandığımız altı oklu prensiplerin Anayasa’dan çıkartılması tabiî olacaktır. Biz Halk Partili olarak altı oklu prensiplerimizi vatandaşlarımıza beğendirmeye çalışmaya devam edeceğiz. Bu suretle, diğer siyasi partilere karşı kendi prensiplerimizi Anayasa ile imtiyazlı bir mevkie koymuş olmaktan çıkacağız... İnönü’ye göre Altı Ok’u anayasadan çıkartmak çok partili sistemin bir gereğidir.”
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları