Tarih:
10.09.2014
Hediye paketi!
Melih Aşık; İktidar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu HSYK’nin hâlâ “Paralel devlet” yani Cemaat’in güdümünde olduğu iddiasında...
İktidar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu HSYK’nin hâlâ “Paralel devlet” yani Cemaat’in güdümünde olduğu iddiasında. Kurulu kendince düzene koymak için elinden geleni ardına koymuyor. HSYK’ye adliyelerden seçilecek yeni üyeler için 12 Ekim’de yapılacak seçime adeta hayat - memat meselesi gözüyle bakıyor. Seçimi kazanmak için her yolu... İkna, rica, tehdit, rüşvet, vs. mübah görüyor. Özetle, havuç ve sopa olarak ne varsa bütün yol ve yöntemleri deniyor, kullanıyor. Sopa kimi zaman el altından kimi zaman açıktan gösteriliyor. Havucu ise Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün açıkladı. Ekim ayında Meclis’in açılmasıyla birlikte getirecekleri yasa teklifiyle hâkim ve savcılara vermeyi düşündükleri “hediyeleri” şöyle anlattı:“Maaşlara seyyanen bin 155 lira zam... Silah satın alma ve edinmede emniyet mensuplarına tanınan haklar... Sicil affı... İdari yargıda görev yapan ancak hukuk fakültesi mezunu olmayanlara sınavsız hukuk fakültelerine giriş hakkı.”
Büyük olasılıkla bu “hediyeler”, HSYK seçimlerinden önce verilmeyecek... Hakim ve savcılara bir anlamda “Önce siz bizi görün. Seçimde önünüze koyduğumuz isimleri seçin, sonra biz sizi görelim” denecek.
Esas soruya gelelim... Acaba çeşitli cezalandırmalar, tayinler veya ödüllerle yargı Cemaat’in elinden kurtarılıyor da tarafsız ve bağımsız hale mi dönüştürülüyor? Yoksa AKP’nin siyasi vesayeti altına mı alınıyor... Cevabı bilinen bir soruyu böyle ara sıra sormakta yarar var!
CHP’nin 6 oku...
CHP’nin kuruluşunun 91. yılında partinin amblemi olan Altı Ok’un sık sık tartışıldığına tanık oluyoruz... Altı ok, Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi programını oluşturan altı ilkeye verilen addır. 6 Okla ilgili ilginç bir yoruma, Anıl Çeçen’in raflara yeni çıkan Ulusal Sol adlı kitabında rastlıyoruz. Diyor ki yazar özetle:
“Atatürk’ün temel ilkeler olarak benimsediği altı ilke, Kemalizmin ana içeriğini oluşturmaktaydı. Bu altı ilkenin yarısının Batı’dan, diğer yarısının ise Doğu blokundan alınmasının üzerinde durulmalıdır. Milliyetçilik, Laiklik ve Cumhuriyetçilik aslında Fransız devriminin getirmiş olduğu ilkelerdir. Devletçilik, Halkçılık ve Devrimcilik ise Sovyet devrimi ile gündeme gelen üç sivil prensiptir...”
Anıl Çeçen’e göre “Altı Ok” bir Doğu - Batı sentezidir. İki dünyayı da kavrar. Cumhuriyet döneminde Türkiye’nin ufukları bu şekilde genişletilmiştir.
Retweet davası
Galatasaray’ın Brezilyalısı Melo, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a hakaret içeren bir tweet’i retweet ettiği gerekçesiyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edilmiş. İyi de bir tweeti yeniden atmak yani retweet yapmak onu benimsediğiniz anlama gelmez ki... Bazan böyle bir mesaj “Görün bakın, ne terbiyesiz adamlar var” anlamında da retweet yapılabilir. Aziz Bey olaya böyle olumlu da bakabilir... Mesela...
EYFEL
Paris’in ünlü Eyfel Kulesi 2 yıl 2 ay yani toplam 26 ayda inşa edilmiş... İnşaatta sürekli olarak 250 dolayında işçi görev yapmış... Bu eşsiz yapının yüksekliği, anteni hariç 300 metre...
Değerli okurumuz Sürmeli Karabulut anımsattı...
Kulenin 26 ay süren inşasında tek bir işçi iş kazasına uğrayıp ölmemiş...
Bir işçi ölmüş aslında.. Ama iş sırasında değil... Bir pazar günü kulenin üzerine çıkıp nişanlısına gösteri yapayım derken aşağı düşüp can vermiş... Eyfel 130 yıl önce yapıldı...
130 yıl sonra Eyfel’i yapmaya kalkışsak acaba kaç şehit verirdik?
Noktayı manidar bir sözle koyalım:
“Bir ülkede insanların nasıl yaşadığını anlamak için nasıl öldüklerine bakacaksın.”
Takdir-i ilahi değil düpedüz “takdir-i İHALE” dir bütün bu sıkıntılara yol açan!
***
Kılıçdaroğlu’nun YOLHARİTASI işe yaramayacak belli. CHP’ye SOL HARİTASI lazım!
MUAF
Başbakan Davutoğlu’nun şu sözlerini dikatle okuyalım:
“Ne olursa olsun inşallah bu ülkede bir daha, hiçbir başbakan, herhangi bir mahkeme karşısında hesap vermek zorunda kalmayacak. Hesap vereceği makam onu, o iktidara getiren milletin tam kendisidir ve Allah’ın huzurudur.”
Sözlerin anlamını bizim gibi CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar da anlamamış... Soruyor:
- Hükümetiniz, başbakanlara yargı yolunu açan ve yargılamanın esaslarını belirleyen Anayasa maddelerinde bir değişiklik mi yapacaktır?
- Başbakanlar yargıdan muaf mı olacaktır? Başbakanlara suç işleme özgürlüğü getirilmesi mi planlanmaktadır?
Yani kısaca: Ne diyorsunuz Ahmet Bey...
* Zamanı ve ölümü aşmak ancak dirilişle mümkündür.
Lev Tolstoy
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları