Hepsi suçlu mu?

Melih Aşık; Adam parasını daha iyi faiz verdiği veya müdürünü tanıdığı için Bank Asya’ya yatırmış olabilir. Çocuğu kalacak yurt bulamadığı için bir süre Cemaat yurdunda hatta ışık evlerinde barınmıştır.

Adam parasını daha iyi faiz verdiği veya müdürünü tanıdığı için Bank Asya’ya yatırmış olabilir. Çocuğu kalacak yurt bulamadığı için bir süre Cemaat yurdunda hatta ışık evlerinde barınmıştır. Bir başkası belki iş bulamadığı için Cemaat okulunda veya hastanesinde büro işine girmiştir...
Şimdi toplu işten çıkarmalarda anladığımız... Ucundan kıyısından Cemaate bulaşmış veya onların kurumlarında çalışan herkesin işine son veriliyor. Hem de savunmaları alınmadan ve kazanılmış hakları yok sayılarak...
Kimse ülkeyi kana bulamaya çalışan terör örgütüne yardım ve yataklık sağlayanların cezalandırılmasına karşı değildir. Ancak bu furyada evinin geçimini sağlamanın dışında günahı olmayan insanların da okka altına gitmediğine emin miyiz?
Konunun uzmanları da anlatıyor. Böyle bir darbe girişimiyle başa çıkmak için herkesi hapse atmak gerekli değildir. Girişimin örgüt şeması ortaya çıkarılır. Elebaşları tespit edilir. En ağır şekilde cezalandırılır. O çetenin peşine takılmış kitleler de, geçmişte pek çok örneğini gördüğümüz gibi, devletin yanına geçer.
O tarafta kalmakta direnenleri de devlet haklar.
Bir darbe girişimini tasfiye ederken hak ve hukuk çerçevesinde kalmaya mecbursunuz. Aksi takdirde darbecilerden farkınız kalmaz. Üstelik yolun başında yarattığınız haksızlıklar ileride gerçek suçluları bulmanızı engeller. Oysa ülke belli ki ciddi bir tehlike karşısında...

İNALCIK

Büyük Tarihçi Halil İnalcık’ı 100 yaşında kaybettik.
Tarihçi Halil İnalcık’ın 100 yıl beyin sağlığını kaybetmeden yaşaması Türkiye için bir talih, bir büyük mucize idi.
Türkiye tarihi son yıllarda dışarıdan içerden saldırıya uğrarken...
Atatürk, laik Cumhuriyet, devrimler inkâr kampanyasının hedefiydi.
1915 olayı saptırılıp Türkiye’yi vurmak için vasıta yapılıyordu.
Halil İnalcık ve onun İlber Ortaylı gibi öğrencileri bütün bu melanete karşı bilimsel kanıtlar, belgeler ve bilgileriyle kocaman duvarlar ördüler.
Dışarıdan güdülen çakma aydınlar, çakma akademisyenler, çakma tarihçiler o duvarı aşamadı.
İyi ki Halil İnalcık ve öğrencileri vardı.Onlar olmasa Türkiye tarihi meşum bir algı operasyonuyla oradan oraya savrulacaktı.
Saygıyla anıyoruz bu büyük tarihçiyi...

Darbe sonrası miting ve protestolarda gördük ki;
AKP isteyince “miting ve protestoları” yasaklamadan da güvenliği sağlayabiliyormuş....
Akif Kökçe

DARP

Uluslararası Af Örgütü, darbe girişimi sonrasında gözaltına alınanların işkence ve tecavüze uğradığına dair güvenilir kanıtlar olduğunu açıkladı.
“Bağımsız gözlemciler”e gözaltına alınan kişilere erişim izni verilmesini isteyen örgüt, Avrupa Konseyi’ne bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi’ni de derhal Türkiye’yi ziyaret etmeye çağırdı.
Türkiye’den bir yetkilinin bu iddiaları reddettiği haberlerde yer alıyor.
İyi de... Darbe sanıklarının bizzat devlet ajansı AA tarafından geçilmiş fotoğrafları var. Bunlar ne, “Dayak yemiş makyajı yapılmış askerler mi?” diye sorulursa ne yanıt vereceksiniz...
Ne diyorduk..Evet herkes için hukuk... Eğer hukukun dışına çıkarsanız haklıyken haksız duruma düşersiniz...

Havadaki muamma!

Darbe girişimi üzerinden 12 gün geçti... Bu darbede kim kimdir, kim görevini ihmal etti, kim darbecilerden yanaydı, kim değildi, kim ikili oynadı, kim esen rüzgâra göre pozisyon aldı?
Bunlar hâlâ net değil... İşte bilmecelerden biri; Genelkurmay’ın 21 Temmuz bildirisinde deniyor ki:
“15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 16:00 sularında Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından verilen bilgi, Genelkurmay Karargâhında; Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Gnkur. II’nci Başkanı’nın katılımıyla değerlendirilmiştir.”
“Genelkurmay Başkanlığının uçuşların durdurulması ve havadaki görevli uçakların indirilmesine ilişkin talimatı Hava Kuvvetleri Harekhât Merkezine iletilmiş, bu direktif Eskişehir’deki Hava Harekât Merkezi tarafından tüm birliklere tebliğ edilmiş, uçuşların durdurulmasına ilişkin işlemler saat 19:26 itibariyle tamamlanmıştır...”
İlginçtir... Genelkurmay Başkanlığı darbe ihbarını uçuşları durduracak kadar ciddiye alıyor ama Hava Kuvvetleri ve diğer komutanları acele Ankara’ya çağırmıyor.
Hava, Deniz ve Jandarma komutanları darbenin yapıldığı saatlerde düğündeler.
Genelkurmay, Cumhurbaşkanı’nı neden uyarmamış? Bu da muamma...
Bu bilmeceler çözülmeden, ordu içinde komutanların birbirine... Alt kademelerin üst kademelere kuşkuyla bakması önlenemez.
Darbe ile ilgili bilmeceler çözülmeden devlet hayatı da sağlığına kavuşamaz.

Melih Aşık - Milliyet