Tarih:
25.04.2015
Hrant’ın kalemi
Melih Aşık; Hrant Dink - özetle - diyor ki: Benim geçmiş tarihimin ya da bugünkü sorunlarımın, Avrupalar’da, Amerikalar’da, sermaye yapılması zoruma gidiyor...
BirGün gazetesi Hrant Dink’in 1 Kasım 2004 tarihli yazısını dün tekrar yayımladı. “Türkiyeli’yim... Ermeni’yim...İliklerime kadar da Anadolulu’yum. Bir gün dahi olsa, ülkemi terk edip, geleceğimi ‘Batı’ denilen o ‘Hazır özgürlükler cennetinde kurmayı, başkalarının bedeller ödeyerek yarattıkları’ demokrasilere, sülük misali yamanmayı düşünmedim” diye başlayan yazıda Hrant Dink - özetle - diyor ki:“...Tabii ki atalarımın başına gelenleri biliyorum. Buna kimileri ‘Katliam’, kimileri ‘Soykırım’, kimileri ‘Tehcir’, kimileri de ‘Trajedi’ diyor. Atalarım Anadolu diliyle ‘Kıyım’ derdi... Ben ise ‘Yıkım’ diyorum. Ve biliyorum ki eğer bu yıkımlar olmasaydı, bugün benim ülkem çok daha yaşanılır, çok da imrenilir olurdu.
Yıkıma sebep olanlara da, maşa olanlara da lanetim bundandır. Lakin lanetim geçmişedir. Elbette tarihte olan biten her şeyi öğrenmek istiyorum ama o nefret, ne menem bir rezillikse o... Onu tarihteki karanlık inine bırakıyor, ‘Olduğu yerde kalsın, onu tanımak istemiyorum’ diyorum.
Benim geçmiş tarihimin ya da bugünkü sorunlarımın, Avrupalar’da, Amerikalar’da, sermaye yapılması zoruma gidiyor. Bu öpmelerin ardında bir taciz, bir tecavüz seziyorum. Geleceğimi geçmişimin içinde boğmaya çabalayan emperyalizmin, alçak hakemliğini, kabul etmiyorum artık.
Gerçek hakem halklar ve onların vicdanlarıdır.
Bunu bir gün tüm Türklerle Ermenilerin de kendi aralarında konuşabileceklerine yürekten inanıyorum.”
Yazının altına imzamızı atarken, Hrant’ı kimlerin öldürmüş olabileceğini bir kez daha düşünelim.
ASALA mı haklıydı?
Emekli diplomatlar bugün Ankara’da saat 14:00’te Ermeni terör örgütü ASALA tarafından öldürülen diplomatlarımızın anısına yürüyüş düzenliyor. Saat 14:00’te Ulus’ta Atatürk Anıtı önünden başlayacak yürüyüşe tüm yurttaşlar davetli... Çağrıda şöyle deniyor:
“Her zaman açıkça ifade edilmese de kendisini belli eden asıl amaç, ulusumuzda bir suçluluk duygusu yaratarak 1915 olaylarını bir soykırım olarak kabul ettirmek; arkasından ölü doğmuş anlaşmalarla dayatılan toprak ve tazminat taleplerini gündeme getirmektir.”
Diplomatlarımız ASALA tarafından soykırım iddiasını dünyanın gündemine taşımak amacıyla katledildiler. Hiçbirinin en ufak günahı yoktu. Ama unutuldular.
Tarihçi diplomat Bilal Şimşir, ”Ermeni Meselesi” adlı kitabında gerçekçi bir öneri yapar...
Şehit büyükelçiler Daniş Tunalıgil, İsmail Erez, Taha Carım, Beşir Balcıoğlu Galatasaray Lisesi mezunudur... Ancak Lise’nin onlar için bir etkinlik yaptığı, adlarını andığı duyulmamıştır...
Bahadır Demir, İsmail Erez, Şarık Arıyak, Reşat Moralı Mülkiyeli’dir...
Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin 4 Aralık yaş gününde bir dakikalık saygı duruşu düşünülemez mi? Şehit diplomatlarımızı yetiştiren diğer okular ve kurumlar da maalesef duyarsızdır...
HAYK
Erivan’a giden Cumhuriyet yazarı Ceyda Karan, Ermeni Soykırımı Müzesi ve Enstitüsü Müdürü Hayk Demoyan’la da konuşmuş... Ondan duyduklarını aktarıyor. Demoyan o dönemde pek çok Türk’ün de öldüğünü belirtiyor:
- Tüm masum kurbanlar anılmalı, diyor.
Bizdeki soykırım krizine tutulmuş aydın bozuntularının aksine orada vicdanlarının sesini dinleyen kişiler de var görüldüğü gibi...
Karan’ın yazısına göre, Ermenistan kamuoyunda hasarın tazmini ağırlık kazanırken Amerika’da Worchester Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada 43 milyar dolarlık bir tazminat hesabı ortaya konulmuş.
Bu parayı herhalde “soykırım olduğunu kabul edelim” diyen bizim “enteller” aralarında para toplayıp öderler.
Milyonluk makam aracıyla gezen Diyanet’e göre Kuran’ı pasta şekline sokup yemek haram, memleketi pasta şekline sokup yemek helal…
Akif Kökçe
AZERİ
Avrupa Parlamentosu’nda Ermenistan milletvekillerinin “Osmanlı’nın Ermenilere soykırım uyguladığı” iddiası üzerine 1 dakikalık saygı duruşu yapıldı. CHP’den Deniz Baykal ile Ak Parti, MHP ve Azerbaycan milletvekilleri saygı duruşuna katılmadılar. Sabah internet sitesine göre CHP’li Gülsüm Bilgehan ile HDP’li Nazmi Gür ayağa kalkarak saygı duruşuna katıldılar. Azeriler bizimkilere “Size küfredenleri alkışlıyorsunuz” diye çıkışırken Türkiye’yi Azeri Milletvekili Ganire Paşayeva savundu, Ermenilere dönerek:
“Yaşananlara soykırım diyemezsiniz. Nitekim tarihi ve resmi kaynak dahi yoktur” dedi...
Azeriler anlaşılan henüz Türk olduklarını unutmamış. Bizimkiler dönüşümde...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları