Tarih:
08.03.2013
İmralı’ya bir iki
Melih Aşık, ''Ankara’nın, Öcalan ile birlikte dikkate alması gereken bir lider daha olduğunu fotoğraf açıkça gösteriyor!''
BDP milletvekilleri Kuzey Irak’ta KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’la görüştüler. Basına dağıtılan fotoğrafta, masanın en başında lider pozisyonunda Karayılan oturuyor, iki yanına ise PKK ve TBMM üyeleri dizilmiş...Ankara’nın, Öcalan ile birlikte dikkate alması gereken bir lider daha olduğunu fotoğraf açıkça gösteriyor!
Homurdandığınızı duyar gibiyiz... İyi de... Siz barış istemiyor musunuz? İstiyorsunuz değil mi? O zaman kapatın gözünüzü... Süreci baltalamayın! Geçiyoruz Karayılan’ın Türkiye’ye yolladığı mesaja:
- İmralı ile doğrudan görüşme ihtiyacımız var...
- İmralı ile doğrudan görüşme ihtiyacımız var...
Bu nasıl olacak? Öcalan hakkında yurtdışına çıkış yasağı olduğu için... Daha uygunu Karayılan, Duran Kalkan, Sabri Ok, Cemil Bayık, Mustafa Karasu, Halil Ataç gibi isimlerinden biri veya birkaçının İmralı’ya giderek Öcalan ile görüşmesi. Suriye’den Behroz Erdal, Brüksel’den Zübeyir Aydar da Ada’ya gitmek isteyebilir. Ankara herhalde kimin ne zaman gideceğini yoğun çalışmalar sonucu saptayacaktır...
Ankara bu tablolardan mutlu mu? Elbet değil... Ne var ki Türkiye’yi Suriye darbesine memur eden, İran’la büyük savaşa hazırlanan ABD, PKK ile “acele” ve her pahasına anlaşmamızı istiyor. Türkiye’nin ve PKK’nın eli rahatlamalı ki, İran seferine hazır olalım. Bu “barış” daha büyük savaşın hazırlığı gibi...
Paket nihayet!
4. Yargı Paketi nihayet dün TBMM’ye sunuldu. İçinde neler mi var? TBMM Adalet Komisyonu üyesi CHP’li Ali Rıza Öztürk’ü dinliyoruz.
* * *
Yasadışı yollarla İran’dan Türkiye’ye girdikten sonra Ankara’da bir otelde yakalanan eski El Kaide sözcüsü ve Bin Ladin’in damadı Süleyman Abu Ghaith, 33 günlük misafirlikten sonra Ürdün’e gönderildi. Ürdün de onu CIA’ya teslim etti. Türkiye’nin adı geçeni doğrudan CIA’ya teslim etmesinin sakıncaları böylece giderilmiş oldu!
Bugünlerde sık sık “yaşasın adalet” diye bağırmamak için kendimizi güç tutuyoruz... İşte bir yaşasın adalet haberi daha... Pınar Selek’in müebbet hapse mahkum olduğu davanın baş yargıcı karara katılmıyor. Çünkü patlamaya bir bombanın yol açtığına ilişkin kanıt yok ortada. Ama müebbet cezası var. Yaşasın adalet diye bağırmaz mısınız?
* * *
Uludere soruşturmasında alt komisyon raporu açıklandı... 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili ne asker, ne sivil sorumlu var ortada... Oysa sadece adları bir CD’nin içinde geçtiği için hapiste yatan sayısız üst rütbeli subay var. Üstelik o subayların suçlandığı darbeler de gerçekleşmemiş, tek kişinin burnu kanamamış...
Melih Aşık - Milliyet
Ankara bu tablolardan mutlu mu? Elbet değil... Ne var ki Türkiye’yi Suriye darbesine memur eden, İran’la büyük savaşa hazırlanan ABD, PKK ile “acele” ve her pahasına anlaşmamızı istiyor. Türkiye’nin ve PKK’nın eli rahatlamalı ki, İran seferine hazır olalım. Bu “barış” daha büyük savaşın hazırlığı gibi...
Paket nihayet!
4. Yargı Paketi nihayet dün TBMM’ye sunuldu. İçinde neler mi var? TBMM Adalet Komisyonu üyesi CHP’li Ali Rıza Öztürk’ü dinliyoruz.
- Bu paketin hazırlanması için ileri sürülen en temel gerekçe neydi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) en çok rahatsız olduğu... Sistematik ve yaygın bir hal aldığını belirterek Türkiye’yi en çok cezaya mahkum ettiği adil yargılama hakkının ihlali ve uzun tutukluluk sorunlarının çözümlenmesiydi. Ancak pakette bunlara ilişkin hiçbir düzenleme yok.
- Neler var peki?
- Terör örgütlerinin propagandasını yapmak... Onların bildiri ve açıklamalarını yayınlamak suçtu. Paket ile, cebir ve şiddeti övmedikçe bunlar suç olmaktan çıkarılıyor.
- Somuta indirgersek...
- Paket yasalaşırsa artık başta PKK olmak üzere terör örgütleri şiddet içermeyen propagandalarını rahatlıkla yapabilecek, bildiri ve açıklamalarını rahatlıkla yayınlatabilecek. Örneğin bilboard’larda PKK’nın açıklama, duyuru ve bildirilerini görebileceğiz.
* * *
Bu paketle bazı KCK’liler tahliye olabilecek. Ancak Balbay’lar, Haberal’lar, İlker Başbuğ’lar için müjde yok. İktidar zaman zaman uzun tutukluluğa karşı demeçler veriyor ama belli ki göstermelik.
El Kaide
Yasadışı yollarla İran’dan Türkiye’ye girdikten sonra Ankara’da bir otelde yakalanan eski El Kaide sözcüsü ve Bin Ladin’in damadı Süleyman Abu Ghaith, 33 günlük misafirlikten sonra Ürdün’e gönderildi. Ürdün de onu CIA’ya teslim etti. Türkiye’nin adı geçeni doğrudan CIA’ya teslim etmesinin sakıncaları böylece giderilmiş oldu!
Yeni Şafak’ta Abdülkadir Selvi Abu Ghaith’in sorgusunda verdiği bilgileri aktardı:
Soru - 11 Eylül’ü siz mi yaptınız?.
Cevap - Evet biz yaptık. El Kaide operasyonu.
Soru - Peki Amerika’nın haberi olmadı mı?
Cevap - Amerika 11 Eylül’ü biliyordu.
Soru - Amerika’nın tavrı ne oldu?
Cevap - Önümüzü açtı. Engel olmadı.
Bu ifadeler 11 Eylül’ün ABD gizli devleti ile El Kaide’nin ortak operasyonu olduğunu gösteriyor. Biz de yıllardır bunu yazıyoruz zaten..
Çalışma Bakanı Faruk Çelik,
“800 lira
büyük para” demiş.
Böyle bir Çalışma Bakanı mı? Büyük yara!
Fahrettin Fidan
Adalet
Çalışma Bakanı Faruk Çelik,
“800 lira
büyük para” demiş.
Böyle bir Çalışma Bakanı mı? Büyük yara!
Fahrettin Fidan
Adalet
Bugünlerde sık sık “yaşasın adalet” diye bağırmamak için kendimizi güç tutuyoruz... İşte bir yaşasın adalet haberi daha... Pınar Selek’in müebbet hapse mahkum olduğu davanın baş yargıcı karara katılmıyor. Çünkü patlamaya bir bombanın yol açtığına ilişkin kanıt yok ortada. Ama müebbet cezası var. Yaşasın adalet diye bağırmaz mısınız?
* * *
Uludere soruşturmasında alt komisyon raporu açıklandı... 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili ne asker, ne sivil sorumlu var ortada... Oysa sadece adları bir CD’nin içinde geçtiği için hapiste yatan sayısız üst rütbeli subay var. Üstelik o subayların suçlandığı darbeler de gerçekleşmemiş, tek kişinin burnu kanamamış...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları