Tarih:
16.07.2014
İnönü yalanları
Melih Aşık; Başka kaynaklarda da “Meclis kuşatıldı” gibi bir bilgi yer almıyor. İddianın sahipleri bu dedikodunun kaynağını açıklamalıdır.
Başbakan Erdoğan, İsmet İnönü’nün Atatürk öldükten bir gün sonra askerlerin Meclis’i kuşatması ve zorlaması sonucu cumhurbaşkanı seçildiğini iddia etti.Yardımcısı Mehmet Ali Şahin bu iddiayı önceki gün şu sözlerle geliştirdi:
“11 Kasım’da Meclis olağanüstü toplantıya çağrıldı ve İsmet İnönü Cumhurbaşkanı seçildi. Meclis’i askerler çeviriyor. Tarih kitaplarına dayanarak söylüyorum. Atatürk’ün naaşı daha duruyor, başka aday da gösterilmesine izin verilmemiş ve İsmet İnönü Cumhurbaşkanı...”
Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak milletvekili olmadığı için Cumhurbaşkanı seçilme şartına sahip değildir. Üstelik bu görevi istememektedir. Başbakan Celal Bayar bu göreve istekli görünmüyor. Ortada tek aday olarak İnönü kalıyor.
CHP eski milletvekili Erol Tuncer’in “1923’ten bu yana Cumhurbaşkanlığı seçimleri” adlı kitabından okuyoruz...
Atatürk’ün ölümünden bir gün sonra, 11 Kasım’da saat 11’de CHP grubu toplanıyor.
Milletvekillerinden aday ismi yazmaları isteniyor. Gizli oylamada İnönü’ye 322, Celal Bayar’a 1 oy çıkıyor.
Aynı gün Meclis toplanıyor, İsmet İnönü 348 milletvekilinin tümünün oylarıyla Cumhurbaşkanı seçiliyor.
1939, 1943 ve 1946 yıllarında İnönü üç kez daha Cumhurbaşkanı seçilmiş.
Erol Tuncer’e araştırmaları sırasında hiç “Meclis’in askerlerce çevrildiği” gibi bir iddiaya rastlayıp rastlamadığını sorduk. Hiç rastlamamış. Başka kaynaklarda da “Meclis kuşatıldı” gibi bir bilgi yer almıyor.
İddianın sahipleri bu dedikodunun kaynağını açıklamalıdır.
Tıpış tıpış...
Kemal Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday olarak kendilerine dayatılmasına tepki gösterenlere sert çıktı önceki gün. Dedi ki:
- Kalkmışız biz sandığa gitmeyeceğiz. O da Erdoğan’a benziyor bu da Erdoğan’a benziyor... Siz Erdoğan’ı hiç tanımadınız demek ki.. Bu ülkede yaşıyorsanız çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi sandığa gideceksiniz, oyunuzu kullanacaksınız...
Kemal Bey dün de grupta aynı tonda konuştu:
“Oğlunu seviyorsan, kızını seviyorsan, Türkiye’yi seviyorsan, Türkiye’nin geleceğini düşünüyorsan, adam gibi gidip tatil yapmak istiyorsan, adam gibi tıpış tıpış gideceksin, oyunu kullanacaksın.”
Toplantının bitiminde CHP’li bir milletvekili rahatsızlığını şöyle dile getirdi:
“Bizim Genel Başkan, milletvekillerini ve parti örgütünü hiçe sayarak tuttu Ekmeleddin İhsanoğlu’nu şapkadan çıkarıp aday olarak önümüze koydu. Bu yüzden bize karşı biraz mahcup olması ve saygılı ifadeler kullanması gerekirken bugün de kalktı hepimize ‘Eliniz mahkûm, tıpış tıpış gideceksiniz, benim önünüze koyduğum adaya söke söke oy vereceksiniz’ der gibi konuştu. Ekmel Bey’in imajı giderek yumuşuyor. İlk tepkiler giderek dinecek, pek çok kişi Ekmel Bey’e oy verecek. Biz de vereceğiz. Ne var ki bizim Genel Başkan’ın partilileri yok sayan yönetim tarzı ciddi olarak sorgulanmalı. Bunu adam gibi ele almalıyız!”
PARTİ
AKP’nin hazırladığı “Terörün Sona Erdirilmesi” başlıklı yasa geçen hafta oylanacakken...
Ve CHP’de
“çözüm sürecinin desteklenmemesi” yönünde bir Parti Meclisi kararı bulunurken...
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır’da verdiği destek sözü üzerine CHP milletvekilleri, oylamaya katılmayarak yasayı desteklediler. Sadece üç kişi “hayır” dedi.
Peki milletvekilleri yasayı onaylıyorsa neden olumlu oy kullanmadılar? Anlaşılan yasayı sakıncalı görüyor, açıkça destekler görüntüsü vermek istemiyorlardı.
Yani ikili oyun!
Bir başka merak; Genel Başkan Parti Meclisi kararı orta yerde dururken nasıl tek başına aksi yönde bir karar alıp dayatıyor? Neden üç milletvekili dışında hiç kimse PM kararını hatırlayıp o yönde oy kullanmadı? Nasıl parti bu?
Erdoğan “CHP, MHP, HDP ve Cemaat işbirliği yapıyor” diyor. Evet! 13 yıldır AKP’yi iktidarda tutmak için...
***
Erdoğan, İhsanoğlu’nun gönderdiği “bin lirayı” aynı gün geri göndermiş. Tutar küçük olunca sıfırlamak da kolay oluyor tabii...
***
Demirtaş’ın “Bir Cumhurbaşkanı düşünün bağlamadan başka bir şey çalmıyor” sloganı tutmaz! Taraftar toplayacak slogan: “Bir Cumhurbaşkanı düşünün bir tek bağlama çalmıyor” olabilirdi.
Akif Kökçe
LİNÇ
Başbakan’ın tanıtım toplantısına katılan sanatçıların sosyal medyada eleştirilmesi “linç” diye tanımlanıyor.
Peki siz Mehmet Ali Alabora neden yurtdışında biliyor musunuz?
Çünkü Gezi’yle ilgili tweet attı diye Başbakan tarafından hedef gösterildi, ölüm tehditlerine hedef oldu, sonunda kurtuluşu yurt dışına çıkmakta buldu.
Esas linci kimler yapıyor belli değil mi?
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları