Tarih:
21.02.2015
IŞİD’e davetiye!
Melih Aşık; ABD ve Türkiye arasında uzun süredir görüşülen 'eğit donat' anlaşması Ankara’da imzalandı. Durduk yerde yeni belalara davetiye çıkarıldı.
ABD ve Türkiye arasında uzun süredir görüşülen “eğit donat” anlaşması Ankara’da imzalandı. Durduk yerde yeni belalara davetiye çıkarıldı.Anlaşma üç yıl içinde 15.000 Suriyeli militanın ülkemizde eğitilmesi öngörüyor. ABD’nin 400 eğitmen ve kalabalık bir askeri birliği bu eğitim için Türkiye’ye göndereceği kaydediliyor.
BM Antlaşması, bir üye ülkenin başka bir üye ülkenin siyasi bağımsızlığına yönelik olarak kuvvet kullanmasını ya da kuvvet tehdidinde bulunmasını yasaklıyor. Mevcut Şam yönetimi BM tarafından meşru hükümet olarak tanındığı için hazırlanan askeri eğitim projesi uluslararası hukuk ilkelerine tamamen aykırı durum arz ediyor.
ABD projeyle eğitilecek askerlerin IŞİD’e karşı savaşmasını öngörüyor. Türkiye ise Esad’ın da hedef alınmasını istiyor. Sonuçta bu proje Türkiye açısından hem IŞİD, hem Esad’a karşı bir nevi savaş ilanı anlamına geliyor.
IŞİD’in Türkiye’nin her tarafında militan ve taraftar bulundurduğu ve gözünü kırpmadan her türlü sabotajı yapabildiği malum... Alınan risk uçsuz bucaksız.
ABD kendi topraklarında Suriyeli muhalifleri eğitiyor. Türkiye’nin bu belaya karışmasına hiç gerek yoktu. Ancak belli ki ABD kendine ortak arıyor.
Esad’ı devireceğim diye 1,5 milyon mülteci ve milyarlarca dolar masraf yüklenen Ankara bu defa çok daha tehlikeli bir serüvene giriyor. Halkı ateşe atıyor.
AKP’li boksörler!
Musa Çam, Ertuğrul Kürkçü, Refik Eryılmaz, Orhan Düzgün. Bunlar Meclis Genel Kurulu’ndaki 1. ve 2. İç Güvenlik Paketi muharebelerinde yaralanan milletvekilleri. Dikkat edilirse tamamı muhalefete mensup. İçlerinde hiç AKP’li yok. Neden? Soruyu bu muharebelerde en ön safta dövüşen... Hemen her karede görüntüsü yer alan CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören’e sorduk. Söylediği;
“Onlardan da yaralananlar oluyor elbette. Örneğin son kavgada birinin dişinin kırıldığını, diğerinin dudağının patladığını duyduk. Bir başkası benden okkalı bir yumruk yedi. Ancak bu arkadaşlar bizim gibi revire, hastaneye gitmiyor, yaralıyken asla görüntü vermiyorlar. Dayak yemiş olsalar da kendilerini dayak yemiş kabul etmiyorlar. Çünkü onlara göre çok güçlüler, asla dayak yemezler! İkincisi, kendi seçmenleri nezdinde, dayak yedim diyen ya da yaralı görüntü veren milletvekilinin karizmayı çizdirmiş olacağını, bunun da siyasi hayatlarını bitireceğini düşünüyorlar.”
Hasan Ören, AKP’nin kavgacı milletvekillerini de şöyle anlatıyor.
“Bunlar, adeta özel olarak bu günler düşünülerek seçilmiş, her biri 120 - 130 kilo civarında olan... Hayatlarında beyinlerinden çok bileklerini kullanmış kişiler.”
GENÇ
Okula servisle gidip servisle gelsin...
Servis bozulursa okuldan annesi alsın...
Evden çarşıya kadar yürümesin...
Yağmurda soğukta dışarı çıkmasın...
Spor yapıp yorulmasın...
Gak deyince su, guk deyince mama verilsin...
Kar düşmeye başlayınca okullar tatil olsun...
Kar altında beş on dakika bile yürümesin...
En küçük macera ile tanışmasın...
Askerliği bedelli yapsın...
Cebi para ve kredi kartı dolu olsun...
Parasızlık, açlık, yorgunluk nedir hayatı boyunca öğrenmesin...
Çocuklar ve gençler hayata böyle mi hazırlanır?
Üzerinde düşünelim...
Ülkemizde “Ben inançlıyım” diyen çok da “İnançlarımı hırsızlığa alet ettirmem” diyen o kadar yok...
Akif Kökçe
HASTA
Dostumuzun eşi tatil gününde hastalanmış. Bir özel hastaneye götürecek. Tavsiyesini almak için bir doktor tanıdığını arıyor. Doktor soruyor:
- Eşinin özel sigortası var mı?
- Yok..
- O zaman götürme!
- Neden?
- Faturanın altından kalkamazsın...
Parmağım ağrıyor diye hastaneye gidiyorsunuz... Kalp elektrosu, bey
in MR’ı, mide tomografisi, akciğer grafisi vs. diye ne kadar ilgisiz tahlil ve tetkik varsa isteniyor... Vezneye küçük bir servet ödeyerek çıkıyorsunuz... Üstelik çoğu kez parmağınız da tedavi olmuyor.
Elbet dürüst hastaneler de vardır. Ama çoğunluk yukardaki gibi.. Ve hiçbir siyasi partiden bu tabloya bir çözüm işitmiyoruz...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları