loading
close
SON DAKİKALAR

İskele Operası

Melih Aşık
Tarih: 10.01.2016

Melih Aşık; Moda’da bir avuç aydın bu nadide semtin yozlaşıp bozulmaması için adeta savaş veriyor. Bugünlerde başlıca kaygı konusu Moda iskelesidir.

Moda’da bir avuç aydın bu nadide semtin yozlaşıp bozulmaması için adeta savaş veriyor. Bugünlerde başlıca kaygı konusu Moda iskelesidir. Bu tarihi yapı yeni bir işletmeciye ihale edilmiş. O da kafasına göre bir tadilat yapıyor. Ortaya ne çıkacak bilinmiyor.
İstanbul âşığı usta yazar Afif Yesari, 1987 yılında yayımlanan “İstanbul Hatırası” adlı kitabında Moda iskelesini pek güzel anlatır:
“Moda Vapur İskelesi’ne uzanan rıhtım, Kadıköy’ün karakteristik gezinti yerlerinden biriydi…
O yıllarda, İstanbul, Kadıköy ve ‘yaşamak’ bir başka güzeldi…
Yaz akşamları rıhtımda birkaç tur attıktan sonra, vapur iskelesinin üstündeki terasa çıkardık. Orada, Bariton Reşit opera aryaları, Kürt İhsan, o dönemde Jan Kiepura adlı tenorun çevirdiği filmle üne kavuşturduğu Ninon adlı parçayı söylerdi..
Reşit Erkul’un (sonraları film de çevirmiş ve jön oynamıştır) çok güzel bir bariton sesi vardı, Kürt İhsan da (İhsan Unan; o da aktör oldu ve çoğunlukla doğulu taklidi yaptığı için Kürt İhsan olarak ünlendi) ondan aşağı kalmazdı.. Onlar, arya ve şarkılarını bitirince, aşağıda, rıhtımda toplanıp, onları dinleyen kızlı, erkekli gençler, coşkuyla alkışlar, Reşit’le İhsan, onların alkışlarına reveranslarla karşılık verirlerdi. Bir çeşit açıkhava operası gibiydi Moda Vapur İskelesi’nin üstü...”
Bakalım Moda iskelesi şimdi ne olacak? Kafe mi, meyhane mi, ne mi?


Korkumuz o ki!

Korkumuz o ki, yeni anayasa yapıyoruz diye ülkenin çok değerli beş altı ayını daha heba edecekler.
Sonunda TBMM hem vakit öldürecek hem halkın gözünde biraz daha itibar kaybedecek...
Neden mi bu tehlike... Bakınız...
AKP anayasa modelini ucundan kıyısından ortaya koyuyor. Bu model büyük bölümüyle 2012’de Meclis’e sunulan modeldir. Tamamen tek adam modelidir. Örneğin bir tek maddesini ele alalım.
Başkan kanun gücünde kararname çıkarabilecektir. Bu kararlar Anayasa’ya aykırı olursa nasıl hükümsüz hale getirilebilir? İki yol var... Bir, Meclis salt çoğunlukla karar alıp Anayasa Mahkemesi’ne gider. İki, Meclis bir yasa çıkartarak kararnameyi etkisiz hale getirebilir. Ancak başkan, Meclis’te çoğunluğa sahip partiye hakimse. Bu Meclis ne Anayasa Mahkemesi’ne gidecek ne başkanın kararnamesini bir yasa çıkartarak bozacaktır. Anayasa’ya aykırı kanun gücündeki kararname paşa paşa uygulanacaktır.
CHP ve MHP Anayasa Komisyonu’nun ilk toplantısında AKP’nin başkanlık teklifini istemeli, eğer kabul etmeyeceklerse görüşmelere hiç başlamamalılar.
Önce öteki maddeleri görüşelim başkanlığa en son bakalım diyemezler.
Çünkü anayasa iki eksenden birinin üzerine oturacaktır; ya başkanlık ya parlamenter sistem...
AKP, Meclis çalışmıyor algısı yaratmak için görüşmeleri uzatmak isteyebilir. Tuzağa düşmemeli...


PRİM
Fransa Anayasa Mahkemesi’nin kararı tarihi önemdeydi:
“1915 olayları soykırım sayılamaz zira bu yönde bir mahkeme kararı yoktur...’
Ülkeyi mahkûm etmek, itibarsızlaştırmak, yeni nesilleri suçlu psikozuna sokmak için ısıtılıp duran “1915 soykırımdır” iftirası Paris’te mahkeme duvarına çarpt
Diaspora’nın Türkiyeli dostları karara üzülmüş olmalıdır.
Çünkü ülkelerini soykırımla suçlamak iyi prim yapıyordu.
Primlerde azalma olabilir.


Bunların din anlayışına göre,
okulda öğrencilerin yan yana oturması ve
nişanlıların el ele gezmesi dışında her şey serbest...
Akif Kökçe


YALAN
“Yalancı inançsız sayılır. Tanrıya karşı isteyerek yalan söyleyen kişi, aldatması sonucu bir haksızlık yaptığı için inançsızdır. İstemeyerek yalan söyleyen kişi de evrensel doğayla uyumsuzluk içinde olduğu ve dünyanın doğasına karşı başkaldırarak düzeni bozduğu için yine inançsız sayılır. Çünkü kendine karşı bile olsa gerçeğe aykırı olana yönelen kişi, ona başkaldırmaktadır.”
(Marcus Aurelius, Kendime Düşünceler s. 96)


KILIÇ
CHP lideri Kılıçdaroğlu NTV’de konuşurken bir ara diyor ki:
“Ülkeyi bu hale kim getirdi, silahlar depolanırken kim yönetiyordu? Neden görmediniz olanları? Silahlar gelirken, Emniyet’e ‘buralara silah depoluyorlar’ diye telefonlar geldi, kimse kılını bile kıpırdatmadı.”
Doğru... Çözüm sürecinde PKK şehirlerde silah depolarken özellikle askerlerden yoğun şikâyet geliyordu.
Genelde askerler şikâyet ediyor ama valiler operasyona izin vermiyordu
Peki bu süreçte CHP, iktidarı uyardı mı?
Hayır...CHP susarak çözüm sürecini destekledi.
CHP kritik uygulamalarda genellikle susuyor.
Sonuçlara bakıyor, kötüyse eleştiriyor.
Muhalefet yol göstericidir. CHP bu görevi unutuyor.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları