Tarih:
10.03.2012
İstihbarat Ajanları
Wikileaks, ele geçirdiği Amerikan özel istihbarat kuruluşu Stratfor belgelerini yayımlamaya devam ediyor...
Taraf’ta yayımlanan belgelerde Başbakan Danışmanı İbrahim Kalın’ın Stratfor’la kurduğu yakın ilişki dikkati çekiyor... Kalın gizli ilişkiyi reddetse ve olağan bilgiler gönderdiğini söylese de geniş bir hizmet alanı dikkati çekiyor. Örneğin Stratfor yöneticileri Türkiye’ye geldiklerinde İbrahim Kalın onlara araç temin ediyor. Stratfor Başkanı Friedman, İbralim Kalın için “Bu adam büyük bir kaynak... Bu adamla kurduğum ilişki ve yaptığım görüşme kesinlikle gizli kalmalıdır” diye söz ediyor. İbrahim Bey, Stratfor’un Türkiye’de yayımlanmasını istediği konularda aracılık ediyor. Örneğin 7 Eylül 2010 tarihinde Friedman’a gönderdiği e-postada şöyle diyor: “George ve Kamran, bazı medya kuruluşlarına Stratfor’un Türkiye ve Balkanlar hakkındaki raporunu haber yapmalarını söyledim ve ürettikleri haberlerin linklerini aşağıda gönderiyorum. İbrahim.”Sayın Kalın herhalde Stratfor’un bir gayri resmi istihbarat kuruluşu olduğundan habersiz değil. Bu ilişki herhalde bu bilginin ışığında sürüyor...
* * *
Bu arada bir de Faruk Demir adlı bir zat var.. Kod numarası TR 325...
Faruk Demir 20 bin dolar maaşlı bir istihbarat kaynağı olarak görülüyor.
Başbakan’ın sağlığıyla ilgili haberi geçen de o... İlginç olan... Faruk Demir ABD Büyükelçiliği’ne de çok sık istihbarat bilgileri veriyor.
ABD Büyükelçiliği’nin Washington’a gönderdiği mesajlarda Faruk Demir’den “Enerji Bakanı Yıldız’ın gayri resmi danışmanı” diye söz ediliyor... Faruk Demir 2008 yılında ABD Büyükelçiliği’ne (711 numaralı telgraf) Türkiye’nin İran’la gaz ticaretini anlatıyor.
Yani bizim Enerji Bakanlığı’ndan aldığı bilgileri aynen ABD Büyükelçiliği’ne iletiyor.
Ortada, şu anda herkesin görmezden geldiği büyük bir skandal var. Şimdilik herkes üç maymunları oynuyor...
Soru: Dindar insanların hırsızlık yaptığını duyunca hangi sözü şıp diye hatırlarız?
Yanıt: “Paranın dini imanı olmaz”...
Haldun Ertem
İmam hatip tamam
Meclis Eğitim Komisyonu 4+4+4 diye tabir edilen yasayı görüşmeye devam ediyor. Sabahlara kadar büyük tartışmalar içinde süren 26 maddelik yasaya karşı CHP etkili bir direniş sergiliyor. Peki AKP ne yapmak istiyor? Komisyonun CHP’li üyesi Nur Serter AKP’nin niyetleriyle ilgili olarak şunları aktarıyor:
- Edindiğim izlenime göre... 8 yıllık ilköğretim ortadan kalkıyor. İlkokul ve ortaokul kavramları geri geliyor. İlk ve ortaokul 4’er yıl olacak. Ortaokulda imam hatip lisesine hazırlık dersleri alan öğrenciler için ayrı okul açılabilecek. Böylece imam hatiplerin orta kısmı açılmış oluyor.
- Diğer meslek ortaokulları da açılıyor mu?
- Hayır... Yalnızca imam hatip orta okulu oluşturuluyor... Diğer meslek liselerine bu şekilde bir hazırlık programı uygulanmıyor. İmam hatip ortaokulu ayrı bir binada olabileceği gibi imam matip meslek lisesiyle aynı binada da bulunabilecekmiş...
Sonuç... Diğer meslek okullarının orta kısımları açılmazken imam hatip ortaokulları açılabilmesi için formül uydurulmuş oluyor.
Bosna soygunu...
Türkiye’de 1993 - 94 yıllarında Bosnalı Müslüman kardeşlerimiz için gözyaşartıcı bir yardım kampanyası başlatılmıştı...
Bursa, Manisa, İzmir ve Konya Seydişehir RP örgütü tarafından başlatılan yardım kampanyaları sonucunda toplanan paralar, Almanya’daki Uluslararası İnsani Yardım Teşkilatı (IHH) hesabına aktarılıyor, oradan Süleyman Mercümek hesabına oradan da Türkiye’de Erbakan’ın gösterdiği hesaplara doğru yolculuğa çıkıyordu...
Başbakan Tansu Çiller’in “Paralar yerine ulaşmıyor” ihbarları üzerine Fatih Savcılığı 21 Mayıs 1994’te Mercümek’in hesaplarına el koydu.
Kayıtlar gelince görüldü ki, Mercümek’in çeşitli bankalarda 14 ayrı döviz hesabı bulunmakta ve muhterem bu hesaplardaki 16 trilyon 548 milyar lirayı bizzat kontrol etmektedir...
Refah Partisi yöneticileri iddialara karşı yalan beyanlara sarıldılar. Paralar Bosna’ya ulaştırıldı, dediler... Bosna yalanladı. Grup Başkanvekili Şevket Kazan toplanan paraların 2 milyar lirasının elden Bosnalı Albay Adem Haciç’e teslim edildiğini belirtti. Adem Haciç’in albay değil, zavallı bir imam olduğu anlaşıldı.
O zamanlar Erbakan’ın en yakınındaki kişi olan Oğuzhan Asiltürk geçenlerde Konya’da dedi ki:
- Erbakan Bey, zeki bir kişiydi, borçlarının evlatlarına kalacağını bildiği için paraları oğlunun ve damadının üzerine kaydetti.
Bir izleyici sordu:
- Yani cihat malını zimmetine mi geçirdi Hoca?
- Hoca değil, çocukları zimmetine geçirdi...
Erbakan ailesinden ne bir ses var ne bir nefes...
Müslümanlardan “Bosna’ya yardım” diye toplanan paralar Erbakan ailesince deve edilmiştir...
Bu olayın yakın tanığı olan bugünkü AKP kadroları neden susuyor...
Zaman aşımına uğrayacak olan
Sivas’taki “insan yakma” eylemi değil,
bizzat “insanlığın” kendisi...
Gülhan Elmas
Bor madeni yabancılara peşkeş çekilmek isteniyormuş.
Geçti Bor’un pazarı, diyemeyeceğiz...
Tam da borun pazarı!
Fahrettin Fidan
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları