Tarih:
25.01.2015
İyi kitap satar!
Melih Aşık; İş Bankası Kültür Yayınları’nın geçenlerde gazetelerde bilgilendirme ilanı vardı. 2014 yılında 253 yeni kitap basmışlar...
Kim demiş kitap satılmıyor, okunmuyor, kitap işine giren zarar ediyor diye... Eğer işi ciddi tutar, düzgün ve keyifle yaparsanız kitap pekâlâ satılıyor, hem de umulanın üzerinde rakamlarla...İş Bankası Kültür Yayınları’nın geçenlerde gazetelerde bilgilendirme ilanı vardı... 2014 yılında 253 yeni kitap basmışlar... Demek ki her ay raflara ortalama 20 yeni kitap çıkarmışlar... Ayrıca 604 kitabın tekrar baskısını yapmışlar... Bir yıl içinde sattıkları kitap 2 milyon 420 bin adet...
Kurumdaki dostlarımızdan aldığımız bilgilere göre...
Bu ay o sınırı da aşmışlar, 30 yeni kitap basıyorlar...
Yayınevi’nin kent içinde satış mağazaları var. Buralarda İş Bankası Yayınları yüzde 20 indirimle satılıyor. Aslında fiyatlar zaten ucuz sayılır. İndirimle birlikte daha cazip hale geliyor.
Son basılan kitaplardan biri Thomas Piketty’nin dünya çapında olay yaratan kitabı; Kapital... 750 sayfalık kitabın indirimli fiyatı 26 lira... Bu tuğla büyüklüğündeki kitabın satışının da hayli iyi gittiğini, iki ayda 27 bin adet satıldığını öğrendik... İş Bankası Kültür Yayınları elbet bankanın sermaye desteği ile yola çıktığı için şanslı... Bu işte sermaye elbet önemli... Ama başarıyı etkileyen başka faktörler de var... Kitap seçimini iyi yapıyorlar, baskılar kaliteli, fiyatlar uygun, satış mağazaları (biz daha çok Kadıköy Mağazası müşterisiyiz) düzenli, personel eğitimli... İB Kültür Yayınları kültür dünyasına iyi ve olumlu bir örnek oluşturuyor.
Almanya’da 1915...
1915 tehcirinin soykırım olarak tanınması kampanyası yürüten Almanya’daki Ermeni lobisi ve Ermenistan Devleti, Alman Parlamentosu’nun bu konuda bir karar alınması ve anma oturumu yapması girişiminde bulundular.
Bu konuda hükümete Sol Parti tarafından soru önergeleri verildi.
Alman Dışişleri Bakanlığı önergelere şu dört maddelik önemli yanıtı verdi:
- 1915-1916 olayları hakkında bir değerlendirme yapmak öncelikle Türkiye ve Ermenistan`ın sorunudur.
- Bu konunun araştırılması için bir “Tarihçiler Komisyonu”nun kurulmasını doğru bir yaklaşım olarak görmekteyiz.
- Soykırımla ilgili Birleşmiş Milletler Konvansiyonu 1951’de yürürlüğe girmiştir. Almanya bu kararı 1955’te imzalamıştır. Bu sözleşme geriye dönük olarak uygulanamaz.
- 1915-1916 olaylarının 100. yılı nedeniyle Ermeni diasporası tarafından yapılacak girişimler tarafımıza iletildi. Ancak Almanya hükümeti bu konuda herhangi bir anma eylemi düşünmemektedir.
***
Bir dönem Alman Parlamentosu’nda milletvekili olarak görev yapan Prof. Hakkı Keskin diyor ki:
“1915 olaylarının, tüm arşivler ışığında ortak bir tarihçiler komisyonu tarafından incelenmesi fikrini ben 2001 tarihinde kamuoyuyla paylaştım. Türkiye, 2005’te Ermenistan Cumhurbaşkanı’na bu öneriyi yazılı olarak iletti.
Ancak bu öneriye bir yanıt gelmedi. Çünkü Ermenistan ve Ermeni lobisi, konunun araştırılmasını ve gerçeklerin ortaya çıkmasını istememektedir.”
BANK
Beşiktaş - Kadıköy vapuru Barbaros İskelesinden kalkıyor. Bu iskele Beşiktaş’ta Başbakanlık Ofisi’nin duvarının dışında yer alıyor. İskelenin içinde az miktarda oturacak yer var. Ama dışında yok. Geçmişte güvenlik nedeniyle banklar kaldırıldı. İnsanlar oturunca güvenliği nasıl bozuyor, bunu mantıkla izah edemezsiniz. Ama mantık her yerde geçerli değil malum. Akşamları yorgun argın vapura gelenler iskelenin yanındaki taşlara oturarak bekleşiyor. Yalnız orada değil. Yeni yapılan Deniz Müzesi’ninin önünde veya eski iskele çevresinde de bank mevcut değil. İnsanların oturup beş dakika deniz havası almasına izin yok. Beşiktaş Belediyesi’ne durumu bildirmiştik. Oralı olmadılar.
TAKSİM
Koskoca Taksim Meydanı’nda da oturacak bank yok. İnsanlar Taksim Anıtı’nın çevresindeki çimenlere yayılıyor. Bu arada Gezi Parkı da Atatürk Kültür Merkezi gibi çürümeye terk edilmiş durumda. Topraklar alana akıyor. Bina ve parkın yok olmaya terk edilmesi iktidarın kendisine göre yeni düzenleme niyetinde oluduğunu gösteriyor.
ŞİŞLİ
Taksim’den Şişli’ye giden ana caddede Divan Oteli ile Radyoevi arasına kafeler açıldı. Bu kafelerin kimi kaldırımlara 5 kimi 10 metre çıkıyor. Anlaşılan kafalarına göre takılıyorlar. Kentin vitrininde ilkel bir görüntü oluşuyor. Bu kaldırımlar orada kafe açanlara ne karşılığı işgal ettiriliyor? İlk akla gelen soru bu oluyor.
Ateşe dayanıklı, yanmayan kefen satılıyor! Bunu bir mizah dergisi promosyon olarak verseydi,
iktidar “Dini hassasiyetimizle dalga geçiyorlar” diye ayaklanmıştı.
***
Adaletin bu mu dünya? Aynı hafta içinde atılan patatesleri yiyen çocuğa dayak, milyarlarca dolar yiyen siyasilere aklama.
Akif Kökçe
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları