Tarih:
17.05.2013
İzmir’de bir gece
Melih Aşık, 'İzmir’de sıcak bir gece... '
İzmir’de sıcak bir gece...Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Yarışması’nda dereceye giren 18 gazeteciye Aziz Vukolos Kilisesi’nde yapılan törenle ödülleri veriliyor. Bendenize Onur Ödülü layık görülmüş. Büyük onur...
Bu ödülü İstanbul’da gazeteciliğe adım atarken Günaydın’daki ilk genel yayın müdürümüz Necati Zincirkıran’ın da bulunduğu bir salonda almak büyük keyif. Kısa konuşmamda ödül alan diğer arkadaşları kutluyorum. İzmir Gazeteciler Cemiyeti jürisine teşekkür ediyorum. Ama gazeteciler alanında en büyük ödülü Cemiyet Başkanı Atilla Sertel’in hakettiğini kısa konuşmamda salona aktarıyorum. Bir gün önce İstanbul’da Mustafa Balbay’ın duruşmasında hazır bulunan Atilla Sertel ertesi sabah 06’da tekrar İstanbul’a uçuyor. Bu defa Tuncay Özkan’ın duruşmasında hazır bulunacak. Daha önce biz yazarları grup grup Silivri Cezaevi’ne götürdü, tutuklu meslektaşlarımızla buluşturdu. Müthiş bir örgütçü. Bir Cemiyet Başkanı’nın görevinin çok ötesinde işler yapan insani değerleri yüksek bir adam...
Ödülü neden kilisede aldığımıza gelince. Bu tarihi kiliseyi İzmir Belediyesi restore etmiş, toplantı salonu haline getirmiş. Bahçesinde de basın müzesi yer alıyor. İzmir’e yolunuz düşerse mutlaka hem müzeyi hem tarihi kiliseyi görmenizi salık veririz. Güzel gece güzel bir dekorda son buluyor.
Avrupa artık yok!
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, Kemal Kılıçdaroğlu’na Brüksel’de akıl ve nasihat veriyor:
“CHP iktidara gelmek istiyorsa değişmelidir...vs...”
Kemal Bey de konuşmasında Tayyip Erdoğan ile Esad’ı aynı kefeye koyuyor. Swoboda buna da tepki gösteriyor. Toplantıyı boykot ediyor.
Svoboda terbiye sınırlarını çok aşıyor. Ancak... Türk siyasetçisinin de Avrupa’ya rakibini şikayet etmesi hoş değil. Bunu geçmişte Başbakan Erdoğan da yapmıştı... Brüksel’de CHP’yi eleştirmiş, Türkiye’nin AB üyeliğini engellemekle suçlamıştı.
Evet, Avrupa geçmişte bizler için demokrasinin mabedi gibiydi. Darbe dönemlerinde Avrupalılar Türkiye’nin demokratlarına kol kanat gerdiler. Türkiye’ye demokrasinin geri gelmesi için ağırlık koydular. Gönlümüzü aldılar.Ne var ki o eski Avrupa yok artık... İdealler öldü. Avrupalılar da emperyalizmin katıksız aktörleri oldular.
CHP, AKP’yi şikayet edecekse halka şikayet etmelidir. Osmanlı’nın son dönemlerinde Padişahların hışmına uğrayan sadrazamlar gider İngiliz, Fransız elçiliklerine sığınırmış. Bu psikolojiden kurtulalım artık...
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Swoboda “Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ı eleştirmesine” izin vermedi. Avrupa’da “çıkarlar” söz konusu olduğu zaman “sosyalisti de, papazı da” aynı noktada buluşuyor...
Hasta
Teknosa’dan alışveriş ediyoruz... Genç bir adam bize talip olduğumuz cihaz hakkında bilgi anlatıyor. Gözleri kıpkırmızı olmuş, biraz ağır hareket ediyor. Söz arasında:
- Kusura bakmayın biraz hastayım da... diyor...
Ertesi gün cihazı değiştirmemiz gerekiyor. Tekrar mağazaya gidiyoruz. Genç adam yine tezgahta. Hastalığının sürdüğü yüzünün halinden anlaşılıyor. Merak edip soruyoruz:
- Birkaç gün izin alamıyor musunuz?
- Öyle bir hakkımız yok, diyor...
- Nasıl olmaz...
- Yani ücretsiz izin hakkımız yok... Rapor da alsak ücretten kesiliyor.
SGK üçüncü günden itibaren ücreti karşılıyormuş ama ilk üç gün aylıktan kesiliyormuş.
Demek bazı işyerleri sanayi çağının koşullarını uyguluyor çalışanlarına...
Muhalefet partileri neden var? Böyle sorunları dile getirmek için değil mi?
Neredeler?
Erdoğan “Suriye savaşı için” ısrar ediyor. Halkı “PKK ile savaşmak gereksiz” diye ikna etmeye çalışan akillerin yeni görevi halkı “Suriye ile savaşılsın” diye ikna etmek olacak!
***
Reyhanlı’da katliam öncesi 73 mobese kamerası aynı anda bozulmuş!
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
A.J. Cronin
Melih Aşık - Milliyet
Ödülü neden kilisede aldığımıza gelince. Bu tarihi kiliseyi İzmir Belediyesi restore etmiş, toplantı salonu haline getirmiş. Bahçesinde de basın müzesi yer alıyor. İzmir’e yolunuz düşerse mutlaka hem müzeyi hem tarihi kiliseyi görmenizi salık veririz. Güzel gece güzel bir dekorda son buluyor.
Avrupa artık yok!
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, Kemal Kılıçdaroğlu’na Brüksel’de akıl ve nasihat veriyor:
“CHP iktidara gelmek istiyorsa değişmelidir...vs...”
Kemal Bey de konuşmasında Tayyip Erdoğan ile Esad’ı aynı kefeye koyuyor. Swoboda buna da tepki gösteriyor. Toplantıyı boykot ediyor.
Svoboda terbiye sınırlarını çok aşıyor. Ancak... Türk siyasetçisinin de Avrupa’ya rakibini şikayet etmesi hoş değil. Bunu geçmişte Başbakan Erdoğan da yapmıştı... Brüksel’de CHP’yi eleştirmiş, Türkiye’nin AB üyeliğini engellemekle suçlamıştı.
Evet, Avrupa geçmişte bizler için demokrasinin mabedi gibiydi. Darbe dönemlerinde Avrupalılar Türkiye’nin demokratlarına kol kanat gerdiler. Türkiye’ye demokrasinin geri gelmesi için ağırlık koydular. Gönlümüzü aldılar.Ne var ki o eski Avrupa yok artık... İdealler öldü. Avrupalılar da emperyalizmin katıksız aktörleri oldular.
CHP, AKP’yi şikayet edecekse halka şikayet etmelidir. Osmanlı’nın son dönemlerinde Padişahların hışmına uğrayan sadrazamlar gider İngiliz, Fransız elçiliklerine sığınırmış. Bu psikolojiden kurtulalım artık...
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Swoboda “Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ı eleştirmesine” izin vermedi. Avrupa’da “çıkarlar” söz konusu olduğu zaman “sosyalisti de, papazı da” aynı noktada buluşuyor...
Hasta
Teknosa’dan alışveriş ediyoruz... Genç bir adam bize talip olduğumuz cihaz hakkında bilgi anlatıyor. Gözleri kıpkırmızı olmuş, biraz ağır hareket ediyor. Söz arasında:
- Kusura bakmayın biraz hastayım da... diyor...
Ertesi gün cihazı değiştirmemiz gerekiyor. Tekrar mağazaya gidiyoruz. Genç adam yine tezgahta. Hastalığının sürdüğü yüzünün halinden anlaşılıyor. Merak edip soruyoruz:
- Birkaç gün izin alamıyor musunuz?
- Öyle bir hakkımız yok, diyor...
- Nasıl olmaz...
- Yani ücretsiz izin hakkımız yok... Rapor da alsak ücretten kesiliyor.
SGK üçüncü günden itibaren ücreti karşılıyormuş ama ilk üç gün aylıktan kesiliyormuş.
Demek bazı işyerleri sanayi çağının koşullarını uyguluyor çalışanlarına...
Muhalefet partileri neden var? Böyle sorunları dile getirmek için değil mi?
Neredeler?
Erdoğan “Suriye savaşı için” ısrar ediyor. Halkı “PKK ile savaşmak gereksiz” diye ikna etmeye çalışan akillerin yeni görevi halkı “Suriye ile savaşılsın” diye ikna etmek olacak!
***
Reyhanlı’da katliam öncesi 73 mobese kamerası aynı anda bozulmuş!
Ergenekon’da yoktan var edilen kanıtlar
Akepeyekon’da vardan yok ediliyor...
Akif Kökçe
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
A.J. Cronin
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları