loading
close
SON DAKİKALAR

İzmir’in başarısı...

Melih Aşık
Tarih: 11.05.2012

Genelkurmay “Özel”leştirildikten sonra Atatürk ilkeleriyle yetişen ordu Atatürkçüleri hedef almaya başladı...

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sütü okul kapısına teslim 37 kuruşa mal etmesi hükümeti hayli şaşırttı. Zira hükümete bağlı bakanlıklar aynı sütü 52 kuruşa mal ediyor. Hükümet şu ana kadar aradaki fiyat farkını izah edebilmiş değil...
İzmir’de fakir semtlerde okuyan 200 bin çocuğa düzenli (zehirlemeyen) süt verilirken bu hizmet elbet Tire Süt Kooperatifi’ni de nefeslendiriyor.
İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bu gelişmelerin belediyenin izlediği tarım politikasıyla ilgili olduğunu söylüyor... Formülü anlatıyor:
- Yerli üreticinin korunması amacıyla kooperatiflerle anlaşma yapıyoruz. Türkiye’de “Sözleşmeli üretim” modelini uygulayan ilk yerel yönetimiz. Örneğin Karaburunlu üreticilerden nergis soğanı, Mordoğanlı kadınlardan el yapımı saksı; Bayındır, Torbalı Pamukyazı ve Urla Bademler’deki üreticilerden çiçek, Ödemiş Bademli’den fidan ve zeytinyağı, Kiraz’dan da peynir alıyoruz. Bundan hem belediye kazançlı çıkıyor hem çevrenin kalkınmasını sağlıyoruz...
Aziz Kocaoğlu başka neler yapıyor tarım kesimi için... Dinliyoruz:
- 11 milyon 500 bin metrekare alandaki ova yolları asfaltlanarak ürünler tozdan kurtarıldı. Toz birçok ürünü olumsuz etkiliyordu. Toz bitince verimliliği ve kalitesi artan ürünlerin fiyatı da yükseldi. Alıcılar tarlalara daha kolay ulaşmaya başlayınca pazarlama olanakları arttı...
CHP son yıllarda nerede oy kaybetti? Varoşlar ve tarım kesiminde... İzmir Belediyesi en çok oyu nereden alıyor? Varoşlar ve tarım kesiminden... Parti eğer Aziz Kocaoğlu’nun yaptıklarını değerlendirip o politikaları izlese kendini kurtaracak... İzmir’e kulak vermek çok mu zor?

Dalgalar dalgalar
Başbakan Erdoğan’ın 28 Şubat dalgaları hakkında: “Bu dalgalar Türkiye’yi boğar rahatsızız” şeklindeki demeci soruşturmada fazla ileri gidildiğini düşündüğü şeklinde yorumlanmıştı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan’ın bu sözlerle sürecin hızlanması izin söylediğini kaydetti.
Ona göre Başbakan dalga dalga değil toptan işlem yapılmasını istemiş. Çelik, Erdoğan’ın önceki sözlerini de tekrarladı:
“Soruşturma piyonlar dahil gerçek faillerin hepsine doğru gitmelidir.”
Öyle de dense böyle dense... Tablo açık... İktidar resmen yargıya müdahale ediyor. Yargıç ve savcıların motivasyonunu etkiliyor. Yargının kararlarına gölge düşürüyor. Yargının iktidarın güdümü altında hareket ettiği yolundaki kuşkuları güçlendiriyor... Başbakan’ın ne “Hızlı gittiniz” demeye ne “Hızlı gitmeyin” demeye hakkı bulunuyor. Ne var ki iktidar böyle bir hakkı varmışçasına rahat... 28 Şubat soruşturmasına gelince... 28 Şubat soruşturulmalı elbet. Ancak gereksiz tutuklamalara gidilmemeli... Yargılama şova dönüşmemeli. TSK’nın (kalan) itibarıyla birlikte halkın adalete olan inancı da sarsılmamalı.

Deprem Dede
Deprem Dede Mete Işıkara, deprem tarihi vermiş; 2014’e dikkat...
Deprem Dede hem depremlerin önceden tahmin edilemeyeceğini anlatır...
Hem ikide bir tarih verir...
Yıllar önce bir perşembe günü “Bu gece bir şeyler olabilir” diye bütün İstanbul’u sokağa da dökmüştü.
Kendileri aynı zamanda bir inşaat pazarlama firmasında danışmanlık yapmaktadır.
Biraz ciddi ol Deprem Dede...
Bırak şu deprem ticaretini...

Berlin
AKP’den Çiğdem Münevver Ökten, CHP’den Şafak Pavey, MHP’den Tunca Toskay ve BDP’den Nazmi Gür’den oluşan parlamenter heyeti, Alman hükümetinin resmi daveti üzerine gittikleri Berlin’de, Almanya Meclis Başkanvekili Thierse ile bir araya geldi. Amaçları Neo Nazi cinayetlerini konuşmaktı. Thierse, sözü bir ara Türkiye’deki Hıristiyanlara ve tutuklu vekillere getirince heyete eşlik eden Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu söz aldı ve sorunların diyalogla çözülebileceğini ancak “Heyetin, Neo-Nazi cinayetlerini konuşmak üzere geldiğini” söyledi.
Bunun üzerine Karslıoğlu’nun sözünü kesen Thierse, “Siz, bana hangi konuda konuşacağımı söyleyemezsiniz” diyerek masadan kalktı ve “görüşmenin bittiğini” söyledi.
Büyükelçinin AKP iktidarını kollayıcı bir tavır alması ve konuşmayı sınırlamaya kalkışması iyi olmadı. Olay büyükelçimizin Almanya’daki konumunu ve saygınlığını da sarsacaktır.

Bazı uyanıklar
“Çağrı merkezi” kurup Almanları soymuşlar.
Eee, n’olmuş ki? Bazıları da
“Parti merkezi” kurup Türkleri soyuyor!
Fahrettin Fidan


İhraç
Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen uyarıyor:
“UEFA Başkanı Platini ile konuştum, takımları küme düşürmezseniz Avrupa’da yer alamazsınız dedi...”
Sanıyoruz bu sözlerde yeni bir şey yok.
Sanıyoruz Platini bu sözleri Türkiye’ye geldiğinde Başbakan Erdoğan’a da söyledi...
Söyledi ki Erdoğan, “İngiltere örneğinde olduğu gibi 5 yıl Avrupa’ya çıkmamak”tan söz etti.
8 takımı küme düşürmektense böyle bir formülün daha iyi olacağını savundu.
Küme düşürülen takım bir, bilemediniz iki yıl sonra tekrar birinci lige çıkar yoluna devam eder.
Avrupa’dan 5 yıl koparsak bütün futbol dünyamız 10 yıl kendine gelemez...
Başbakan’ın formülü yıkımdır.. Şimdiden kayda geçelim...

Özelleştirmeler her zaman olumlu sonuç vermiyor... Örneğin Genelkurmay “Özel”leştirildikten sonra Atatürk ilkeleriyle yetişen ordu Atatürkçüleri hedef almaya başladı...
Haldun Ertem

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları