İzmir’in gururu
Melih Aşık; Milli Kütüphane’yi Atatürk ve İnönü’den sonra ziyaret eden üçüncü CHP liderinin Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu bilvesile öğrendik.
Hafta sonunu İzmir’de geçiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Milli Kütüphane’yi de ziyaret etti, şeref defterini imzaladı. Milli Kütüphane’yi Atatürk ve İnönü’den sonra ziyaret eden üçüncü CHP liderinin Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu bilvesile öğrendik.
İzmir Milli Kütüphanesi İttihat ve Terakki yönetimince “cehaletle mücadele” kampanyası çerçevesinde 1912 yılında kuruldu. Halkın yaptığı para ve kitap yardımlarıyla kısa sürede büyüdü. 1919’u izleyen işgal yıllarında Yunan güçlerince kütüphanenin “Milli” sıfatı kaldırılarak yerine “İslam” kondu. Kütüphane hakkında bir inceleme yazısı yazan rahmetli Zeki Arıkan, “İslam” mühürlü kitapları bizzat gördüğünü anlatır.
Kütüphane sonradan yenilendi, genişletildi, Cumhuriyet’in 10’uncu yılında 31 Ekim 1933 tarihinde coşkulu bir törenle yeniden hizmete girdi. İzmir’in varlıklı kesimleri yeni binaya önemli katkıda bulunmuştu. Açılış konuşmasını Süleyman Ferit (Eczacıbaşı) yaptı. Atatürk, Milli Kütüphane’nin yenilenmesiyle bizzat ilgilenmiş, inşaat sırasında iki kez teftiş etmiş, üçüncü teftişe 1934 yılında İran Şahı Rıza Pehlevi ile birlikte gelmişti.
Türkiye’de basılan bütün yayınların bir nüshasının Milli Kütüphane’ye bağışlanması yolunda Atatürk’ün verdiği talimat sonradan yasa ilkesi oldu, böylece bütün yazar ve çevirmenlerin eserlerinin kütüphanelerde yer alması sağlandı.
Milli Kütüphane kuruluşundan bu yana devlet katkısı almadan dernek ve vakıflarca yönetildi. Milli Kütüphane Vakfı’nın son başkanı Ulvi Puğ, kuruluşun halen 1.5 milyon dolayında kitap ve 4 bin yazma eser barındırdığını açıkladı.
Milli Kütüphane İzmir halkının eseridir.
Tarih boyu emeği geçenleri kutluyoruz...
AKŞENER
Partisinin belediye başkanlarıyla buluşan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Bizim cumhurbaşkanı adayımız sizsiniz” sözlerine “Ben Başbakan adayıyım, geri dönüşü olmaz” diye yanıt vermiş.
Bu iddia şu ihtimallerin gerçekleşmesine bağlı.
Önümüzdeki seçimi Millet İttifakı’nın adayı kazanıp cumhurbaşkanı olacak. Yeni anayasa yapılacak. İki yıl içinde parlamenter sisteme dönülecek. Yeniden seçim yapılacak. Bu seçimden İyi Parti en büyük parti çıkacak. Cumhurbaşkanı yeni hükümeti kurma görevini Meral Hanım’a verecek. Böylece Meral Hanım Başbakan olacak.
Hayli uzun ve sislerle dolu bir yol.
Meral Hanım’ın bu tercihiyle ilgili İyi Partili Aytun Çıray’ın yorumu şöyle:
- Bu sözler iki iddia içeriyor. Birincisi, parlamenter sisteme dönülecek iddiası. İkincisi, en büyük partinin İyi Parti olacağı iddiası. Meral Hanım’ın Başbakanlık sloganı bu iki iddiasındaki ısrarına işaret ediyor.
Zeka
Kitabın adı “Hileler Kitabı”. Diğer adı “Arap Kültüründe Siyasi Stratejiler”. Kitap genel olarak Arap zekâsını ve kurnazlığını anlatıyor. Mesela...
“Bir adam Süleyman Aleyhisselam’ı arayıp ona şöyle der:
‘Ey Allah’ın Resulü, komşularım benim kazlarımı çalıyor ama hangi komşunun çaldığını bilmiyorum.’
Süleyman halkı namaza çağırır. Toplanan insanların önünde bir vaaz verir ve konuşmasının sonunda der ki:
‘Aranızda komşusunun kazlarını çalıp başında bu hayvanların tüyleriyle birlikte dua etmek üzere camiye girenlerin olduğunu görüyorum.’
O sırada cemaatten biri elini başının üzerine götürür. Bunun üzerine Süleyman kazların sahibine der ki:
‘İşte hırsız orada.’
Ardından adama çaldığı kazların parasını ödetir.”
EREĞLİ
Karadeniz Ereğli’sinde denize dolguyla yapılacak caminin yeri için plan askıya çıkarıldı. Karadeniz Ereğli Belediyesi plana itiraz etti.
Konu Ereğli’de büyük tartışma konusu.
Belediye “Bu alanın 300 metrelik yürüyüş mesafesi içerisinde üç adet cami bulunmaktadır. Belediye cami yapılması için uygun sekiz farklı yer göstermiştir” diyor. Bu alanların neden kabul görmediğini soruyor.
“İlave dolgu alanı olarak tasarlanan alanın yalnızca park, çocuk oyun alanı, rekreaktif alan, yürüyüş ve bisiklet yollarıyla bütüncül bir biçimde planlanması gerektiği”ni belirtiyor.
Mimarlar ayrıca dolgu alanda inşaatın normal alana göre kat kat maliyetli olduğunu hatırlatıyor.
Tartışma devam ediyor.
TEKLİF
Siyasi iletişim uzmanı Necati Özkan, Cumhuriyet’teki yazısında kararsız seçmeni çekmek için etkili olabilecek yöntemleri anlatıyor. Yazısında “Hesaplaşma, helalleşme, devri sabık yaratma gibi şeyler bir iktidarın yapacağı işler değildir” diyen Özkan, muhalefete bugünler için şu dili öneriyor:
“Biz yargıyı tamamen bağımsız hale getirerek, ‘devri hukuk’ yaratacağız. Düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırarak, ‘devri demokrasi’ yaratacağız. Gerçek bir hukuk devletinde, gerçek bir demokraside hesaplaşma da helalleşme de üç yerde olur: Sandıkta, bağımsız yargıda ve vicdanlarda. Biz bunun zeminini hazırlayacağız. Gerisini toplumun vicdanı ve sağduyusu halledecektir.”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları