Tarih:
03.08.2014
Kalite yüksek!
Melih Aşık; Görüldüğü gibi tartışma tamamen Türkiye’nin acil sorunları ve geleceği üzerinde cereyan ediyor! Fevkalade özlü ve kaliteli!
Bayram tatilinde yollarda can veren insanların sayısı dün itibarıyla 150’yi aşmıştı... Twitter’da bir mesaj:“Gazze’ye ağlıyoruz ama trafikte can veren insanlarımız umurumuzda değil... Oysa trafikte yaşananlar Gazze kadar acı. Kaç aile karalar bağladı şu anda...”
Türkiye’de, geçen yıl trafik kazalarında 3 bin 685 kişi hayatını kaybetti. Bunlar sadece olay yerinde ölenler. Götürüldüğü hastanede ölenler dahil değil. Yani trafikte her gün en az 10 kişi ölüyor. Ve bu felaket kimsenin umurunda değil... Başbakan bile sahte plaka kullanıyor.
Şu sıralarda Başbakan seviyeli bir cumhurbaşkanlığı kampanyası yürütüyor. Son derece özlü konuşmalar yapıyor:
* Çarkçı Kemal’ı tanımıştım ama şimdi de çarkçı Ekmel çıktı. Senin her yerin profesör olsa ne yazar?
* Profesör diyor ki ben beyit okudum. Ey Profesör! Bu kıta kıta. Beyit iki mısradan oluşur. Senin her yerin profesör olsa ne olur? Dürüst ol dürüst! Yalan söyleme.
* Suudi Arabistan kaç kez ‘Bunu görevden alın, başka bir Türk gönderin’ dedi... Açık söylüyorum. Bana da Cumhurbaşkanımıza da Dışişleri Bakanına da ‘Beni savunmuyorsunuz’ diye yalvarmıştır.
* Neymiş, ‘Bana şeref madalyası taktılar.’ Gidiyorsun diye taktılar sana şeref madalyasını, senden kurtuluyoruz diye taktılar onu. Dürüstlük diye bir şey yok.
* Dedik, ‘Bizim ilişkilerimizi bozuyorsun. Çek şanınla ayrıl buradan’ Ama tabii oradaki koltuk bırakılır mı? Tabii para da iyi. Bırakılır mı?
***
Görüldüğü gibi tartışma tamamen Türkiye’nin acil sorunları ve geleceği üzerinde cereyan ediyor! Fevkalade özlü ve kaliteli!
Kampanyanın düzeyine bakınca ülkenin daha da berbat durumda olmadığına şükretmek gerekiyor...
Bostana girdiler!
Moda Bostanı adı verilen 11 dönümlük arsada 10 yıl önce sabit bir pazar vardı. Vakıflara ait arsa bir gün apar topar boşaltıldı. İnşaat yapılacağı söylendi. Semt halkının tepkisi üzerine inşaattan vazgeçildi. Bölge deprem toplanma alanı ilan edildi. Arsa 10 yıldır boş duruyordu. Derken birkaç gün önce iş makineleri arsaya giriyor. Çevre halkı ve Moda’nın duyarlı gençleri makinelerin önünü kesiyor. Gençler arsaya çadır kurup nöbete başlıyor. Saldırı şimdilik duruyor. Anlaşılıyor ki... Vakıflar bir proje yapmış; arsanın üstü huzurevi altı otopark olacak. Kadıköy Belediyesi de seçim döneminde verdiği sözleri unutup alanın düzenlenmesi için ruhsat talebine olumlu yanıt vermiş. Eskiden gül bahçesi olan bu alanın bir levanten aile tarafından Vakıflar’a bağışlandığı söyleniyor. Başka amaçla kullanılması yasal değil. Üstelik deprem toplanma alanı. Ama gel de gözünü para hırsı bürümüşlere bunu anlat...
Büyükşehir ve Kadıköy belediyelerine çağrı: Oy alırken verdiğiniz sözleri tutsanız ve bir kez olsun bir boş alanı halkın yararına sunmayı düşünseniz... Ne olur?
Arayış iyi de...
Cumhuriyet gazetesi şu günlerde kimi kadro değişikliklerine gidiyor... Bir liberalleşme eğiliminden söz ediliyor. Gazete liberalleşmeyi, Turgut Özal rüzgarlarının estiği 90’larda Hasan Cemal yönetiminde denedi. Okur gazeteyi bıraktı. Tiraj dibe oturunca İlhan Selçuk ve arkadaşları göreve dönüp gazeteyi ayağa kaldırdılar. Cumhuriyet belli bir çizgisi olan, hukuka,demokrasiye, laik Cumhuriyet’e, Atatürk ilkelerine saygılı gazetedir. Bu çizgisi ve özgün bakışı için satın alınır. Gazete, sağa sola açılıyorum diye özgün çizgisini kaybederse öz okurunu da kaybeder.
Bu eski bir okur ve dostun uyarısıdır...
ANI
Kıdemli siyaset adamlarımızdan Erol Tuncer Bey zahmet etti, TBMM’nin 1956 yılı 27 Haziran Çarşamba günkü zabıtlarını gönderdi.
Meclis’te Demokrat Parti’nin özgürlükleri kısıtlayan girişimleri tartışılıyor. İsmet İnönü kürsüde... Diyor ki:
- İktidarın başındakiler Anayasa dışı idareye girmişlerdir. Türk milleti Anayasa dışı idareye razı olmayacaktır...
O sırada DP’li “harfendaz”lar faaliyette... Meclis’in ön sıralarında oturup muhalefet partisi sözcülerine laf atmakla görevli milletvekillerine “harfendaz” adı verilirdi. İnönü atılan laflara aldırmadan devam ediyor. Geçmiş dönemlerde de özgürlüklerin kısıtlı olduğu lafı atılınca şöyle diyor:
- Aramızdaki farkı bilelim. Biz mutlakiyetten bugüne geldik. Siz ise bugünden mutlakiyete gidiyorsunuz...
İsmet Paşa yaşasa bugün de aynı sözleri söyleyebilirdi.
Sanat, siyaset, medya, din vb. kurumları “eğitimsiz kadrolara” bırakmayı tercih edenler nedense bir tek
hastalanınca “profesör” peşinde koşturuyor...
***
Isparta Mimar Sinan Cami İmamı seçimlerde Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklamış!
Aksini söylese “Siyasete çok meraklıysan, çıkar cüppeni, gir siyasete”
fırçasını yemişti...
Akif Kökçe
FIKRA
Adamın biri papaza gitmiş... Öteki dünyaya ilişkin hazırlık yapacak... Papaz öneride bulunmuş:
- Şeytanı lanetle, Tanrı’ya bağlılığını bildir
Adamda ses yok...
Papaz sözünü yinelemiş.
Adamda yine ses yok.
Papaz biraz daha üsteleyince adam konuşmuş:
- Öteki dünyada nereye gideceğimi bilmeden taraf tutamam...
MİLLET
Milli irade, Milli güç, Milletin adamı... Erdoğan’ın seçim kampanyası “milli” sloganlar üzerinden gidiyor. Peki kimdir adamı olduğu o millet?
Bir türlü söyleyemiyor. Çok sıkışırsa “bu millet” diyor. Peki Ekmel Bey ne diyor:
“Ben Türkoğlu Türküm”
Türk olmak gibi olmamak da ayıp değil.
Erdoğan hangi milletten? Neden açıklamıyor?
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları