Tarih:
27.10.2015
Kandırılanlar!
Melih Aşık; Cemaat bizi, 'İktidarı, devleti ele geçirmek gibi bir düşüncemiz asla yoktur. Biz iyilikten başka bir şey düşünmeyen saf, temiz, masum müminler topluluğuyuz' diyerek kandırdı.
Cemaat bizi, “İktidarı, devleti ele geçirmek gibi bir düşüncemiz asla yoktur. Biz iyilikten başka bir şey düşünmeyen saf, temiz, masum müminler topluluğuyuz” diyerek kandırdı.- Başka?
- Esed, “Tamam, ülkeme sizin istediğiniz demokrasiyi getireceğim” diye kandırdı.
- Başka?
- PKK, “Silahlı mücadeleyi bırakacağım, silahları toprağa gömüp artık dağda değil ovada siyaset yapacağım” diye kandırdı.
- Sonra?
- Hep biz kandırılacak değiliz ya. Biz de aydın, entel geçinen birtakım omurgasız saftirikleri, “Askeri vesayete son vereceğiz, yasakları bitireceğiz, ileri demokrasiyi getireceğiz” diye kandırdık.
- Onlar ne yaptı peki?
- Onlar da biz sanki daha işin başında “Demokrasi bizim için tramvaydır. İneceğimiz durağa gelince terk ederiz” dememişiz gibi askeri vesayete son verme ve ileri demokrasiyi getirme yalanlarımızı inandırıcı biçimde aktararak saf ve temiz halkımızı kandırıp bizim yanımızda saf tutmasını sağladılar.
- Son olarak diyeceğin?
- Abi bu âlemde herkes birbirini kandırıyor ama önemli olan kandırma oyununda kimin kârlı, kimin zararlı çıktığı... Dikkat buyur kandırılanlar hiç zararlı çıkmadılar, hem siyasetçiler hem enteller, kandırılma sürecinde yağlı ballı yaşadılar. Ancak işler bozulup iyi gitmeyince “kandırıldık” demeye başladılar...
Ezcümle; kandırıldık diye kendimizi kandırmayalım abi...
Nükleer cinayet!
“Doğanın yeşili doların yeşilini yenecek”
AKP’liler hariç Trakya’daki bütün belediye başkanlarının altına imza attıkları İğneada’da kurulmak istenen nükleer santrala karşı yayımlanan ortak bildiride böyle deniyor. Belediye başkanlarını bu hedefte bir araya getiren Kırklareli’nin CHP’li Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu’nu dinliyoruz.
“Dünyanın doğa harikası üç longozundan birinin yer aldığı İğneada’da kurulmak istenen nükleer santral ihtiyacın sadece yüzde 5’ini karşılayacak. Oysa bu kadarcık açığı alternatif enerjilerden güneş enerjisi ile dahi fazlasıyla kapatabiliriz. Günde ortalama 4 saat güneş alan Almanya nükleer enerji santrallerini birer birer kapatıp güneş enerjisine geçerken günde 8 saat güneş alan ülkemizin bu kaynağı yok sayması olacak şey değil.”
İğneada’ya nükleer santral bir nükleer cinayettir.
DİLEK
İstanbul Küçük Armutlu’da geçen pazar günü düzenlenen baskında polis tarafından vurulan Dilek Doğan dün hayatını kaybetti. Genç kızın evine gelen polislere galoş giymelerini söylediği bu yüzden çıkan tartışmada vurulduğu ailesince ifade edildi. Genç kız neden mi vuruldu? Siyasetçiler yıllardır polisle vatandaş karşı karşıya geldiğinde hukukun değil polisin yanında tavır aldığı, bu tavır polise öldürme cesareti verdiği için vuruldu... Başbakan dün “Yanlış bir uygulama varsa gereği yapılır” diyordu. Hukuksuzluğun gereği bugüne dek yapılsa genç kız vurulmazdı. Gereği yapılmıyor zira iktidarlar ülkeyi polis baskısıyla yönetiyor, hukuk devletinde var olamayacaklarını düşünüyorlar.
Dilek Doğan’ı kim vurdu?
Artık faili meçhul cinayetler yok;
yargılanmayan polisler var…
Akif Kökçe
ERDEM
İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair, Irak Savaş’ına giriştikleri için tüm dünyadan özür diledi, IŞİD’in ortaya çıkmasında işgalin etkisinin olduğunu kabul etti. Hillary Clinton da geçtiğimiz günlerde, bu işgal sebebiyle özür dilemiş, bu özrü “Zor Seçimler” adlı kitabında tekrarlamıştı. Türkiye ise 100 kadar AKP milletvekili ve Deniz Baykal liderliğindeki CHP’nin tam kadro oylarıyla 1 Mart tezkeresini reddederek bu katliama ortak olmaktan kurtulmuştu. Pekii... 1 Mart tezkeresine kabul oyu veren siyasilerle, o dönemde Türkiye’yi savaşa sokmak için mürekkep akıtan anlı şanlı yazarlardan hiç özür dilemeye yeltenen olmayacak mı? Olmayacaktır.. O kadar erdem de yoktur onlarda çünkü...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları