Kanlı dolaplar!

Melih Aşık; Sezgin Tanrıkulu da HDP’li gibi konuştu. Ne PKK teröründen, ne kazılan hendeklerin arkasına silahlı militanların yerleştiğinden, ne bu illegal güçlerin legal güçlere ateş açtığından, ne şehitlerden söz etti.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Diyarbakır’a yaptığı gezinin izlenimlerini anlattı.
Bölgeye giden diğer CHP’liler gibi... Sezgin Tanrıkulu da HDP’li gibi konuştu. Ne PKK teröründen, ne kazılan hendeklerin arkasına silahlı militanların yerleştiğinden, ne bu illegal güçlerin legal güçlere ateş açtığından, ne şehitlerden söz etti.
Bölgede son 24 saatte 12 şehit verildi, son bir ayda 35, son 7 ayda 265 asker ve polis kaybedildi. Bu şehitlerin Cizre’de apartman bodrumunda mahsur kalanlar kadar sözü edilmedi.
Entellerin de desteğiyle öyle bir algı yaratıldı ki, asker ve polis halka saldıran yasa dışı güçtür de PKK militanları halkı savunmak için legal güç olarak oradadır.
***
İktidar PKK’nın yönetimini tasfiye etmeden, şehit vere vere savaşı kazanacağını mı düşünüyor? Olacak şey mi? Yoksa her yeni tabut bizi başkanlık sistemine yaklaştırıyor hesabıyla mı yürüyorlar? PKK tarafı ise barış çağrıları yapıyor. Dolmabahçe zemininde görüşmelerin yeniden başlamasını öneriyor...
İyi de görüşmeler yeniden başlarsa PKK silah bırakacak mı? Yoksa masaya yine silah elde mi oturacak? Geçen defa ülkeyi terk eder gibi yaptılar, terk etmediler, masaya silahla oturdular, iktidar barış süreci diye gözlerini kapatınca şehirlere silah yığdılar. Bir kez daha bu oyunu oynamayacakları ne malum? Barış perdesi ardında çevirmedikleri kanlı dolap mı kaldı?

AWACS
Kullanılan ifadelerden anlaşıldığı kadarıyla Rus uçağının geçen hafta hava sahamızı ihlal ettiğini Türkiye’ye NATO bildirmiş... Aklımıza hemen bizim AWACS’lar geldi. 2003 yılında ABD’de sözleşmesi imzalanmış, 1.5 milyar dolar ödenmiş, 2008’de teslim edileceği bildirilmişti. Sınırımızdan kuş uçurtmayacak, denilen bu uçaklardan biri ancak 2014 yılında teslim edildi. Diğer üçünden hâlâ ses yok. Geçen ay gazetelerde “Sınır koruması için Almanya’dan AWACS uçakları gönderiliyor” diye haberler yayımlandı.
Bizim 4 adet AWACS nerede? Hizmete girdilerse neden Suriye sınırından istihbaratı NATO veriyor? Neden Almanya AWACS gönderiyor? Şu 1.5 milyar dolarlık kazığın neresindeyiz? Bir bilsek...

Yobazın biri “Tecavüze uğrayan kadının hiç mi suçu yok ?” diye sormuş!
Var! Türkiye’de kadın olarak doğmuş olmak...
Akif Kökçe

RÜZGAR
Ünlü yönetmenin Rüzgâr adlı oğlu son olarak bir polis aracına çarptı ve polis öldürdü. Sicili hayli zengin...
Ehliyetine alkol yüzünden el konulmuşken araç kullanmak var.
Tehlikeli şerit değiştirmek var.
Emniyet kemeri takmamak var.
31 yaşında olup şimdiye dek 28 kere trafik cezası almış.
Şundan eminiz... Hükümetten hiç kimse kentin vali ve emniyet müdürünü arayıp:
- Böyle bir adam nasıl olup da hâlâ trafiğe çıkabiliyor, diye sormayacaktır...
Çünkü bir kentin trafiği iktidarı ilgilendirmemekte, sadece büyük efendiler geldiğinde gerekli ağırlamanın yapılması önem taşımaktadır.
Bu kentte yaşayan herkesin hayatı o yüzden her an tehlikededir.
Zırhlı araçla dolaşan devlet büyükleri hariç tabii...

Sular uyanmasın!
TBMM yarın yeni anayasa için çalışmalara başlayacak. AKP’nin yaptığı strateji toplantısı sonrasında konuşan Başbakan Davutoğlu, “Görüşmelerde kolaydan zora doğru gidelim. 60 maddeden başlayıp devam edelim” demiş.
Aslında işe tersinden... Yani zordan başlamak gerekir. Sistem başkanlık mı olacak parlamenter mi? Eğer buradan başlamaz da sonunda bu noktaya gelir ve kavgaya tutuşursanız çalışmalarınız boşa gidebilir. Nitekim geçen dönemde öyle oldu; 60 madde üzerinde mutabakat sağlandıktan sonra AKP aniden başkanlık sistemini masaya getirince kavga çıktı, masa dağıldı.
Peki Davutoğlu neden işe kolaydan başlamak istiyor?
Anlaşılan Davutoğlu eğer başkanlık sistemi ilk oturumlarda masaya gelirse kavga çıkacağını, diğer üç partinin masadan kalkacağını, çalışmaların başlamadan biteceğini düşünüyor. Ama bu düşünce mantığa sığmıyor.
Eger başkanlık sistemi olacaksa yetkiler, sorumluluklar, atamalar başka olacak. Eğer parlamenter sistem olacaksa yetki ve sorumluluklar başka türlü düzenlenecek. O yüzden işe önce sistemin adını koyarak başlamak şart...
Ne var ki AKP’nin derdi görüşmeleri uzatmak ve bu süreçte en azından bir partiyi yanına çekmektir. AKP tek başına kalırsa “Yeni Anayasa” adı altında başkanlık sistemini ısıtıp referanduma sunamaz. Dört partiyi masaya oturtmak şimdilik ilk başarı... İkinci başarı ise onları sonuna kadar masada tutup, uyutup, başkanlık sistemini şapka gibi ülkenin başına geçirmek olacak.