Tarih:
13.05.2014
Katlanma da dinle
Melih Aşık; Bir konuşmacının ne söyleyip söylemeyeceğine müdahale kabul edilemez. Başbakan’ın tavrı hatadır.
Memleket uzun konuşmadan battı, demişti Şinasi Nahit ağabeyimiz... Erdoğan’ın Feyzioğlu öfkesinde sanırız “uzun konuşma” bahane... Ama yine de iletişim uzmanı Nuran Yıldız’ın önerilerine kulak verelim:- Konuşmacıların konuşma sürelerini ev sahibi belirlemeli, konuşmacı da buna saygı göstermelidir.
- En uzun dikkat süresi 15 dakikadır...
- Muhatabın yanıt hakkı olmadığı durumlarda eleştiri dozuna dikkat edilmelidir.
- Yanında Cumhurbaşkanı varken Başbakan’ın çıkış yapması devlet adabına uymaz.
- Bir konuşmacının ne söyleyip söylemeyeceğine müdahale kabul edilemez. Başbakan’ın tavrı hatadır.
- Birine “Edepsizlik yapıyorsun” demek hakarettir. Hiçbir kızgınlık bu ifadeyi haklı çıkarmaz.
Gelelim Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk’un konuyla ilgili dersine...
“Bu tartışmada kimileri Başbakan’ı eleştirirken ‘Tahammül göstermeliydi, katlanmalıydı’ gibi ifadeler kullanıyor. Ben bu bakışı doğru bulmuyorum.
‘Katlanmalıydı’ ne demek? Düşünceyi açıklama özgürlüğünde karşı tarafın hoşgörmek, lütfetmek, katlanmak gibi bir üstünlüğü yoktur. Tam tersine dinlemek, saygı duymak gerekir. Katlanma derseniz karşı tarafa bir ‘üstünlük’ atfetmiş olursunuz. Özgürlüklerden konuşuyorsak bunun eşitler arasında olması gerekir. İfade özgürlüğü de aynı vücut dokunulmazlığı gibi bir hak. Ve ben bu hakkı kullanırken karşı tarafa düşen saygılı olmak ve bu hakkımı kullanmamı sağlamaktır.”
BB neden suspus?
Türkiye’de ifade özgürlüğünü gönlünce kullanan kişilerin başında herhalde Abdullah Öcalan geliyor. Hafta sonu Diyarbakır’daki “Demokratik İslam Kongresi”ne gönderdiği mesajda, Başbakan’ın sloganı olan “Tek devlet, tek millet, tek bayrak” için “Zırva” dedi örneğin. Hiçbir tepki görmedi. Bu sözü bir başkası söylese linçe tabi tutulurdu.
Öcalan’ın TBMM’deki temsilcisi HDP de sık sık “Demokratik Özerk Kürdistan” taleplerini dile getiriyor.
CHP’li Dilek Akagün Yılmaz Başbakan Erdoğan’a soruyor:
“Özerklik talepleri ayrı bayrak, ayrı başkent, ayrı güvenlik gücü, bölge meclisleri ve siyasi özerklik söylemleri ile en üst seviye ulaşmış durumdadır. Son olarak ise HDP milletvekili Pervin Buldan, Abdullah Öcalan ile hükümetiniz arasında ‘Bölgesel özerk yönetim yasası’nda mutabakat sağlandığını söyledi. Bu çerçevede;
1- PKK terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan ile hükümetiniz arasında bu yasal düzenleme konusunda bir mutabakat sağlanmış mıdır?
2- HDP’nin “Demokratik Özerk Kürdistan”, ayrı bayrak, ayrı başkent, ayrı güvenlik gücü, bölge meclisleri ve siyasi özerklik talepleri konusundaki görüşünüz nedir?
3- Suskunluğunuz bu talepleri kabul ettiğiniz anlamına mı geliyor?”
Pensilvanya’ya karşı her gün aslanlar gibi kükreyen Başbakan’ın İmralı karşısındaki suskunluğu gerçekten merak çekiyor...
CHP’nin suspus olması da aynı ölçüde ilginç tabii...
REYHAN
Reyhanlı’da 53 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bombalı saldırının 1. yıldönümüydü pazar günü. CHP Hatay Milletvekili M. Ali Ediboğlu dün dedi ki:
“Reyhanlı saldırısını El Kaide bağlantılı, AKP tarafından da desteklendiği söylenen El-Nusra cephesinin yaptığı konusunda neredeyse hiçbir kuşkuya yer yoktur...”
Ne var ki iktidar bu konuda sessiz...
Dün The Guardian’da İran kaynaklarına dayanılarak verilen habere göre Suriye’de savaşı Esad kazanmaktadır. Peki oradaki teröristler ne yapacak?
Çoğu Türkiye’de kendilerini daha rahat hissedeceklerinden kiminin ailesi zaten Türkiye’ye yerleştiğinden, ülkemize giriş yapacaklardır.
Ve herhalde buraya barış getirmeyeceklerdir.
RTE “Feyzioğlu
1 saat konuştu” diyor.
Feyzioğlu’nun
“1 saati” sorun oluyor da,
Çağlayan’ın
“700 bin dolarlık saati” sorun olmuyor nedense!
* * *
Yargı mensuplarına
“Cüppeni çıkar da gel” diyen iktidar bir an önce
“kaskını çıkarıp” kendine gelmeli...
Akif Kökçe
MEMUR
CHP, Ekonomik Görünüm Raporu’na göre 2014’ün ilk dört ayında enflasyon yüzde 5’e ulaşarak bir rekor kırıldı. Oysa bu yılın tümü için yüzde 5,3 oranı öngörülmüş, işçi ve memur maaş zamları buna göre ayarlanmıştı.
Bu yıl imzalanan toplu sözleşmeye göre memura 2014’ün tamamı için seyyanen brüt 175 TL (net 125-130 TL civarında) zam verildiği, enflasyon farkının da sözleşmede öngörülmediği raporda anımsatıldı. Rapora göre memura verilen bu zamla 2013 sonunda 2 bin 036 TL olan ortalama memur maaşı 2014 için 2 bin 167 TL’ye çıktı, yani ortalama memur maaşına yüzde 6,4 zam yapılmış oldu. Buna karşın enflasyon beklentisi ise en az yüzde 8... Memura zam şart...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları