Kaya parçaları!
Melih Aşık: İktidar sözcüleri de adaların işgal altında olduğunu kabul ediyor ancak işgalin kendilerinden önce başladığını öne sürüyorlar. Ancak tartışılan konu işgalin ne zaman başladığı değil...
Habertürk yazarı Nagehan Alçı’nın “Türkiye’nin nabzı” adlı televizyon programında Yunanistan’ın işgal ettiği 18 ada için “18 keçinin otladığı kaya parçası için savaş mı yapalım” sözleri hayli tartışma yarattı. Bu adalar gerçekten kaya parçası mıdır, kaya parçası da olsa bir başka ülke tarafından işgal edilmesi hoş görülebilir mi, şeklinde tepkiler birbirini izlerken...
Konuyu son yıllarda gündeme taşıyan Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım şu bilgiyi verdi:
“2004 yılından beri Yunan işgali altında olan 18 adanın en küçüğü İstanbul’daki Büyükada kadar bir vatan toprağıdır. Büyükada yaklaşık olarak 4 km uzunluğundadır. Yunan işgali altında olan İzmir Koyun Adası yaklaşık 12 km uzunluğunda olup Büyükada’nın 3 misli büyüklüktedir. Aydın Hurşit Adası etrafındaki küçük adalar ile birlikte 20 kilometre uzunluğunda olup Büyükada’nın 5 misli büyüklüktedir.”
***
İktidar sözcüleri de bu adaların işgal altında olduğunu kabul ediyor ancak işgalin kendilerinden önce başladığını öne sürüyorlar. Ancak tartışılan konu işgalin ne zaman başladığı değil... Eleştirilen konu, işgalin iktidar tarafından yüksek sesle protesto edilmemesi, BM gibi kuruluşlara şikâyette bulunulmamasıdır.
Her şeyden önce bir diplomatik taarruz gerekiyor...
Kalemden korku...
Bu ülkede iktidarların, basına ve gazeteciye insaf derecesi mi? Bir örnek:..
Sinan Meydan son çalışması olan “Yüzyılın Kitabı”nda anlatıyor.
Gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Celal Yardımcı’ya hakaret ettiği gerekçesiyle 1954 yılında tutuklandığında 79 yaşındaydı. Yalçın 7 Aralık’ta 80 yaşına girecekti. CHP’liler, Yalçın’ın doğum gününü cezaevinde kutlamak istedi. Bunu duyan polis yolları tuttu, kalabalıkları dağıttı.
Tepkiler üzerinde iktidar geri adım attı. 80 yaşındaki gazeteci, 108 gün hapis yattıktan sonra salıverildi.
DP döneminde gazetecilerin yattığı koğuşa “Hilton” adı verilmişti.
Gazeteci hapsetmek her dönemde topluma yılgınlık vermek açısından etkili bir politika sayılmıştır.
AŞK
Hafta sonu biraz neşe...
Genç kız annesine sorar:
- Anne aşk nasıl bir şey?
- Aşk mı? Şey... Aşk şöyle bir şeydir kızım... Hani mesela çok zengin ve yakışıklı bir adama rastlarsın, arkadaş olursun, seni Venedik’e götürür, Avrupa’yı gezdirir, dönüşte sana güzel mücevherler alır, bir otomobil hediye eder, mutluluktan uçarsın, işte aşk böyle bir şeydir kızım...
- Ama anne, peki o heyecanlar, güzel duygular, kalbin küt küt çarpması, ilk buluşma, ilk öpücük... Bunlar yok mu?
- Ha onlar mı? Kızım onlar meteliksiz solcuların uydurduğu şeylerdir, aldırma...
FİŞEK
CHP Muğla Milletvekili Doktor Nurettin Demir, havai fişeklerin yasaklanması için kanun teklifi verdi.
CHP’li Demir, havai fişeklerin yağdırdığı kimyasal tozların kanserojen etkisinin bulunduğunu, işitme kaybı, gürültü ve hava kirliliği yanında tarihî eserlere zarar verdiğini belirtti. Teklif çok yerinde...
Bu arada... Sigara paketleri tek tip olacakmış... Böylece paketlerin albenisi öldürülecekmiş.
Mahpuslara tek tip giydirmek çok sorun yaratacak ama sigara paketlerinde tek tip çok isabetli olur... Destekleriz...
KAN
Sağ olsun siyasetçisi, tüccarı, emeklisi yaşına başına bakmadan konuşuyor:
- Gerekirse ben de Afrin’e giderim...
Okurumuz öneriyor:
- Önce bir iki şişe kan verseniz... Malum kan vermek askerle sembolik bir dayanışmadır...
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları