Kazan - kazan

Melih Aşık; Ülkemizde seçilme hakkı da adaletli kullanılmıyor.

Milletvekili adaylığı için istifa eden bürokratlar bu dönem rekor sayıya ulaştı. Çoğu AKP’ye başvuran bu bürokratların önemli bölümünün bırakın seçilme, aday gösterilme şansları bile düşük. O zaman nedir bu ilgi ve hevesin nedeni? Soruya bir bürokrat dostumuzun yanıtı:
- Hesapları şu; aday gösterilmesek ya da seçilemesek de iktidar yandaşı olduğumuzu böylece tescil ettiririz. Ettirince de görevimize geri döndüğümüzde tıpkı bizden önceki bürokratlar gibi terfi basamaklarını daha hızlı yükseliriz. Topu topu 4 milletvekili çıkaracak bir ile 10 bürokratın aday olmasının nedeni bu. İstifa edenlerin bir bölümü de iktidarın yasa dışı emirlerini yerine getirmiş, haklarında soruşturma açılmış bürokratlar. Bunlar da dokunulmazlık için istifa ettiler.
Seçim yasasına göre TSK ve yargı mensupları seçimlerde aday olamıyor... Görevden istifa ederek aday olamayanlar veya aday olup seçimi kaybedenler bir ay içinde gerekeli başvuruyu yaparak eski görevlerine dönebiliyor. Uygulama malum... Eğer kişi AKP’den aday olmuşsa yeri boş tutuluyor, geri dönmesi sağlanıyor. Eğer muhalefet partisinden aday olmuşsa bu özen gösterilmiyor. Ülkemizde seçilme hakkı da adaletli kullanılmıyor. Durum onu gösteriyor.

CHP ‘ön seçim’ diyor

CHP’de parti içi demokrasiyi savunan gruplar ön seçim istiyor...
Bu kesimler 14 Şubat’ta İstanbul’da Lütfü Kırdar Kongre Merkezi’nde geniş katılımlı bir toplantı yapıyor... Çağrı metninde şöyle deniyor:
“CHP, parti içi demokrasiyi tam ve eksiksiz hayata geçirmelidir...
Halk kendi vekilini kendisi seçmelidir...
Her yerde koşulsuz şartsız tüm üyelerle hâkim gözetiminde ön seçimi hayata geçirmelidir...”
Genel Başkan Kılıçdaroğlu,15 Şubat’taki Parti Meclisi toplantısını beklemeden bu konuda açıklama yaptı. Kendisinin yüzde 5 kontenjan hakkını kullanacağını, yüzde 85 oranında ön seçim yapılacağını söyledi.
Yüzde 5 kontenjan, toplam 550 milletvekiline oranla 28 milletvekili ediyor
Ancak Genel Başkan bu kontenjanı üç büyük ilde, Ankara, İstanbul ve İzmir’de kullanacağını bildirdi. Bu üç ilde CHP’nin 52 milletvekili var. Muhtemelen yine o kadar olacak. Bu durumda Genel Başkan’ın kullanacağı kontenjan üç büyük ilde yüzde 50’yi tüm yurtta yüzde 35’i geçiyor.
İllerin büyük bölümünde yargı denetiminde değil örgüt denetiminde ön seçim öngörülüyor. Bu tür ön seçim de istenmiyor çünkü Genel Merkez etkisine açık oluyor. Genel Merkez’in adayı öne geçiyor.
Talep edilen “Seçim bölgelerinin yüzde 85’inde tüm üyelerin katılımıyla yargı denetiminde ön seçim” yapılmasıdır...

ÇYDD

CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, geçtiğimiz pazartesi günü yerel basından bir grup gazeteciyle birlikte Bank Asya’nın Isparta Şubesi’ne girdi. Bankodaki görevliye;
- Para yatırmak istiyorum hanımefendi, dedi.
Hangi hesaba para yatıracağı sorulunca da:
- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği için bir hesap açtırıp, oraya yatıracağım...
Hesap açıldı, Ali Haydar Öner, gazetecilerin de önünde, üç kız öğrencinin burs parası olarak 450 lirayı ÇYDD’nin hesabına yatırdı. Böylece hem iktidarın Bank Asya’ya baskısını, hem de bu bankanın patronu konumundaki Cemaat’in geçmişte ÇYDD’ye kurduğu tuzakları, yaptığı çirkinlikleri protesto etmiş oldu.
Anlayana tabii...

400 Somalı madenci Ankara’da!
Yok! Onlar milletvekili adayı olmak için değil, sadece gasbedilen paralarını alabilmek için Ankara’da...
Akif Kökçe

KOÇ

Galatarasaray basketbol takımı koçu Ergin Ataman, soyunma odasında genç basketçi Göktürk Ural’ı tokatlamış. Bunu kendisi de itiraf ediyor. Ataman iyi bir koç... Ama yaptığı şey hem hukuki, hem sportif olarak suçtur. (2 metrelik Patrick Young ya da Justin Carter’a tokat atar mı?)
Ötesi... Ataman gençleri sevmiyor, en garanti maçlarda bile onlara (Ege, Göktürk ve Nikolov) bir iki dakika yer veriyor veya vermiyor. Sonra da verim alamadım diye dövüyor!
Bu konuda eli öpülecek adam Efes’in koçu İvkoviç’tir. Takımda 20 yaş ve altında beş oyuncu oynatıyor (Cedi, Efekan, Okben, Furkan ve Emircan) ve üstelik GS’den daha iyi sonuçlar alıyor. Ataman herkesten özür dilemelidir.