loading
close
SON DAKİKALAR

Kent ıssızlaştı!

Melih Aşık
Tarih: 20.03.2016

Melih Aşık; Bu patlama ve artan ihbarlar sonucu halkın eve kapanmasının yanında şehirlerde kepenklerin kapanması, resmi kurumların aynı yabancı elçilikler gibi kapanması da söz konusu olabilecektir.

Canlı bomba İstanbul’a giriş yaptı. Kente ölümün yanık kokusuyla birlikte korkusu da yayıldı. Sokaklar ıssızlaştı...
Saldırının sokakların, alışveriş merkezlerinin henüz kalabalıklaşmadığı bir zamanda gerçekleşmesi aslında hedefinin başka bir yer olabileceğini de düşündürüyor. Canlı bombanın erken patlaması belki daha fazla can kaybını önledi ama sivillere yönelmesi ve şehrin en merkezi noktasında meydana gelmesi (bu son saldırıyı kim yapmış olursa olsun) terörün tam da klasik hedefine yöneldiğini görüyoruz. Klasik amaç; halk arasında paniğe yol açmak, halkın devlete karşı güvensizliğini artırmak ve belki de halkın güvenlik endişesiyle evlere kapanmasını, ülkede sosyal hayatın, ekonominin zarar görmesine yol açmaktır.

Bu patlama ve artan ihbarlar sonucu halkın eve kapanmasının yanında şehirlerde kepenklerin kapanması, resmi kurumların aynı yabancı elçilikler gibi kapanması da söz konusu olabilecektir. Tabii ki yurtdışından iş ve turistik amaçla gelecek yabancıların sayısında ve iş hayatında keskin azalmalar görebileceğiz. Bu ortamda sokağa çıkmamak çözüm mü? Ne zamana kadar çıkmayacağız? Tam tersine, sokakları doldurup terörü lanetlemek gerekiyor.
İkincisi... Türkiye’yi yanlış politikalarıyla bu duruma getirenler yaptıkları hatalardan ders alıyor mu? Küçük hesaplar sonucu ölümcül hataların büyüdüğünü ve ülkenin bataklığa saplandığını şimdi olsun görebiliyorlar mı?

Suriyeli vatandaş!

Türkiye’ye 2011 yılında giriş yapan Suriyeliler bu yıl Türk vatandaşlığına başvurma hakkına sahip olacak.
Halen Türkiye’de yaşayan Suriyeli ve Iraklı misafir sayısı 3 milyona yaklaşıyor.
İlk mülteci kafilesi, 29 Nisan 2011’de Türkiye’ye giriş yaparak kamplara yerleştirildi. Yasa uyarınca, 29 Nisan 2016’dan itibaren, geriye dönük olarak 5 yıllık ikamet süresini dolduran Suriyelilere, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı talep etme” hakkı doğuyor. Bu hak peyderpey, diğer Suriyeli mülteciler için de söz konusu olacak.
Yasa, vatandaşlık taleplerinin Bakanlar Kurulu’nca karara bağlanmasını öngörüyor. CHP Milletvekili Erdoğan Toprak hazırladığı raporda, AKP’nin seçmen kazanmak için için Suriyelileri süratle vatandaşlığa kabul etmek eğiliminde olduğunu söylüyor:
“2019’daki seçimlere 1 milyonu aşkın mültecinin, yeni seçmen olarak katılımı söz konusu olabilir. Bu yılın ikinci yarısında olası bir erken seçim ya da referandum durumunda, vatandaşlık hakkı kazananlar süratle vatandaş yapılırsa 400 - 500 bin, yeni “mülteci seçmen” oy kullanabilir”.
-
Demek ki partilerin müstakbel Suriyeli seçmenlere ilgiyi artırması gerekiyor.
Bir başka soru... Bu yılın sonuna kadar 500 bin Suriyelinin vatandaşlığa kabulü sözkonusuyken... AB vatandaşlarımıza vize mecburiyetini kaldırır, ilk partide bu 500 bin Suriyelinin kendi topraklarına elini kolunu sallayarak vizesiz girmesine kapı açar mı?

TAKSİ

Bu yılın ocak ayında Türkiye otellerinde doluluk oranları geçen yıla göre yüzde 6.2 düşmüş. Düşüşten en fazla İstanbul etkilenmiş...
Konu açılmışken bir utancı dile getirelim...
Sultanahmet’te veya Arap turistlerin çokça ziyaret ettiği AVM’lerin önünde park etmiş taksiler göreceksiniz. Bunlar Türk müşteri almıyorlar. Yabancı müşteri alıp taksimetreyi açmadan götürüyor ya da yolu uzatarak turisti soyuyorlar. Trafik Müdürlüğü’nün birkaç polisi turist kıyafetine sokup bu fırsatçıları avlaması kolaydır. Ancak Trafik Müdürlüğü yapılan tüm uyarılara rağmen soyguna seyirci kalıyor. Turistler canlarından bezdirildiği gibi Türk halkı bu fırsatçı şoförler yüzünden hırsız damgası yiyor.Utanıyoruz.

"Muhalefet “İktidar terör için önlem alsın” diyor.
Terörü hortlatan iktidardan,
terörü bitirmesini bekleyen muhalefet oldukça bu terör bitmez!
-
Sağlık Bakanı açıklasın!
Terör olayları sonrasında “yaralı sayısı”
saatler geçtikçe nasıl artıyor?
Akif Kökçe"

DÜZ

1960’lara kadar Ordu şehri, daha çok Rumlardan kalan bahçeli, beyaz badanalı, bir - iki katlı evlerden oluşan şirin bir Karadeniz kentiydi. Artık apartman kenti oldu. Nefes alacak yer kalmadı. Adı türkülere de geçen Düz Mahalle’de küçük bir park kalmıştı. Büyükşehir Belediyesi park alanını 6 katlı bir otel yapılmak üzere bir özel şirkete satmış. Az sayıda Ordulu vatandaş parkta bir masa kurarak imza kampanyası başlattı. Ordulu Şair Ali diyor ki:
Düz Mahalle içinde kalmadı yeşil alan,
Bir parkımız var idi, o da edildi talan.
Başkan Yılmaz duymalı, bu karardan caymalı
Burası park kalarak yeşil alan olmalı

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları