Tarih:
01.11.2015
Kâğıt müzesi
Melih Aşık; Siyasetin unutulmazları arasına giren Erdal İnönü,ölümünün 8. yılında dün mezarı başında anıldı. Biz de onu unutulmaz espri ve fıkralarıyla analım...
Sene 1741... Türkiye’de ilk matbaanın kurucusu İbrahim Müteferrika, kâğıt ihtiyacını karşılamak üzere kâğıthane kurmaya karar verir. Kağıt ustası getirmesi içinHotinli Arslan adlı Musevi’yi Lehistan’a (Bugünkü Polonya) gönderir. Onun aracılığıyla üç kâğıt ustası getirir. Bu ustalarla yaptığı sözleşmeye göre kurulacak kağıthanenin gerekli malzemelerini devlet sağlayacak, ustalar kâğıthanenin bütün aletlerini kendileri üretecek ayrıca yanlarına verilecek kişilere kâğıt yapımını öğretecek... Bu hizmetlerinin karşılığında kendilerine dönemin koşullarına göre çok yüksek ücret ödenecektir. Lehistanlı ustalar hemen harekete geçerler ve kâğıthaneyi o zamanki adı Yalakabad olan Yalova’nın yine o zamanki adı Saruhanlı olan bugünkü Elmalı köyü yakınlarındaki Hark Deresi üzerinde kurarlar.Yolu bugün Yalova’ya düşenler o kağıthaneyi göremezler ama o kağıthanenin ve kurucusunun anısına ithafen kurulan İbrahim Müteferrika Kâğıt Müzesi’ni ziyaret edebilirler... Kâğıdın nasıl üretildiğini, dönem dönem hangi aşamalardan geçerek bugünkü durumunu aldığını görebilirler. Dahası... Yanlarında bir miktar kuru odun parçaları getirirlerse müzedeki ustaların yardımıyla kendi kâğıtlarını üretip yanlarında götürebilir, eş, dost ve arkadaşlarına gururla gösterebilirler. Bu müzeyi duymuş muydunuz? Sanmıyoruz. Yolunuz o taraflara düşerse ziyaret etmenizi salık veririz...
İNÖNÜ
Siyasetin unutulmazları arasına giren Erdal İnönü,ölümünün 8. yılında dün mezarı başında anıldı. Biz de onu unutulmaz espri ve fıkralarıyla analım...
***
Erdal Bey’e bir gün, hiç sıcak bakmadığı siyasete yıllar sonra neden girdiğini sorarlar. Yanıt müthiştir:
- Ülkemi benden daha kötüleri yönetmesin diye!
***
Erdal Beyfanatik bir sigara düşmanıdır.Bir parti meclisi toplantısında ilk sözü:
- Bundan böyle bu toplantılarımızda sigara içilmeyecek, olunca arka sıralardan bir üye;
- Bu kararınızı oylamaya sunsak efendim, diye itiraz etmeye kalkışınca cevabı aldı:
- Antidemokratik kararlarda oylama olmaz!
***
Gazeteci der ki:
-Sizin için Norveç’te başbakan olabilir, diyorlar.
İnönü’nün cevabı: “Çok teşekkür ederim. Bu herhalde, Türkiye’de bu işleri beceremiyorsun, demenin kibarcası.”
***
Bir miting öncesi SHP milletvekili, İnönü’ye der ki:
- Sayın Genel Başkanım, siz iyi konuşamıyorsunuz, bakın Özal’a esip gürlüyor.
İnönü “Peki ne yapacağım” der. Milletvekili cevap verir:
- Konuşurken masaya yumruğunuzu vuracaksınız, biz şöyle partiyiz, adamı şöyle yaparız, böyle yaparız, diye kükreyeceksiniz.
İnönü kürsüye çıkar, yumruğunu masaya vurur ve şöyle der:
- Biz öyle bir partiyiz ki, adamı...
Burada durur ve o milletvekiline dönerek şöyle devam eder:
- Devamını bu arkadaş söyleyecek.
DOSTY
Biraz zihin cimnastiği için Dostoyevski’nin aforizmalarına ne dersiniz... Mesela:
- Her şeye alışabilen bir yaratık... Bence insanın en iyi tanımı budur.
- Dostum gerçek her zaman inanılmazdır, bunu hâlâ öğrenemedin mi? Gerçeği daha makul hale getirmek için içine biraz yalan katmalısın.
- İnsan özgür doğmuş şanssız bir yaratıktır... Özgürlük ona verilen hediyelerin en güzelidir. İnsanın tüm endişesi ise uğruna özgürlüğünden vazgeçebilecek birini bulmaktır.
- Tanrı’yı kabul etmiyor değilim. Benim kabul etmediğim Tanrı’nın yarattığı bu dünya. Bunu ne kabul edebilirim ve ne de edeceğim.
- Bana göre insanoğlu yaptığı her şeyi bir piyano tuşu değil de insan olduğunu kendine kanıtlamak için yapıyor... Hepsi bu...
- Bekleyecek cesaretiniz varsa zamanla her şey yerli yerine oturur...
- Akıl ne bilebilir ki.. Akıl sadece öğrenmeye gücünün yettiği şeyleri bilebilir...(Dostoyevski - Dünyayı Güzellik Kurtaracak)
Obama ve Prens Charles Gizli Müslüman’mış!
Vaktinde Churchill ve Hitler için de “Gizli Müslüman” dendiğine göre
Müslümanları sömürmenin yolu Müslüman gözükmekten geçiyor!
Akif Kökçe
DÜNYA
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük ödülü bu yıl müzik dalında tek sesli müziğin ve arabeskin kralı Orhan Gencebay’a verildi. Gencebay, en ünlü şarkısı “Batsın bu dünya”da soruyor:
Yazıklar olsun, yazıklar olsun
Kaderin böylesine, yazıklar olsun
Her şey karanlık, nerde insanlık
Kula kulluk edene yazıklar olsun.
Batsın bu dünya, bitsin bu rüya
Aşksız geçen ömrüme, yazıklar olsun
Ben mi yarattım, ben mi yarattım
Derdi ızdırabı, ben mi yarattım
Günah zevk olmuşsa, vefa yorulmuşsa
Düzen bozulmuşsa, ben mi yarattım?
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları