loading
close
SON DAKİKALAR

Kimin Eseri?

Melih Aşık
Tarih: 11.10.2022
Kaynak: Melih Aşık - Milliyet

Melih Aşık; CHP geçmişte kadın haklarını inkâr eden değil tam tersine kadınlara özgürlüğü ve hakları sağlayan partiydi.

Osmanlı’da kadınlar tek başına evden çıkamaz, sinemaya tiyatroya gidemez, evleneceği eşiyle birlikte nikâh masasına oturamazdı. Kadını erkekle eşit düzeye getiren Cumhuriyet idaresi ve Cumhuriyet kanunları oldu. Bakın, o kazanımlar yıl yıl nasıl sağlandı:

1924: Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğrenim Birliği) çıkarıldı. Eğitimde birlik sağlanırken okullarda kız-erkek eşitliği de kuruldu.

1926: Türk Medeni Kanunu ile erkeğin çok eşliliği ve tek taraflı boşanma hakkı kaldırıldı, kadınlara boşanma hakkı, eşit miras hakkı, velayet hakkı tanındı.

1930: Kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı.

1930: Doğum izni düzenlendi.

1933: Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü kuruldu.

1933: Köy Kanunu’nda değişiklik yapılarak kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi.

1934: Anayasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.

1936: İş Kanunu ile kadınların çalışma hayatına düzenleme getirildi.

1937: Kadınların yer altında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan  ILO sözleşmesi kabul edildi.

1945: Analık sigortası (doğum yardımı) yasayla düzenlendi.

1949: Yaşlılık sigortası kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlendi.

CHP geçmişte kadın haklarını inkâr eden değil tam tersine kadınlara özgürlüğü ve hakları sağlayan partiydi.

NURER UĞURLU

Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı, dostumuz Orhan Erinç Facebook’ta söze şöyle başlıyor:

“Sevgili Nurer Uğurlu da 6 Ekim günü sonsuzluğa doğru yola çıktı. 60 küsur yıllık Babıâli arkadaşımdı. Üzülmem yasak ama Nurer’in ölümü nedeniyle yasağı delmek zorunda kaldım.”

Orhan Erinç, yazar, şair, yayıncı Nurer Uğurlu’nun ölümünün toplumda hak ettiği ölçüde yankılanmamasına üzülmüş. 1960’larda Türkiye İşçi Partisi gençlik kolu başkanlığı dâhil yıllarca hem siyaset hem yayın hayatında onurlu bir mücadele veren Nurer Uğurlu’nun ölümü pek duyulmadı. Duyurulmadı. Doğan Özgüden gibi birkaç dostu dışında onu geçmişteki mücadelesiyle anlatarak anan pek olmadı.

***

Orhan Erinç’e gelince... Bir süredir sağlık sorunları yaşayan Orhan’a doktorlar üzülme yasağı koymuşlar. Zaman zaman bu nasihat hepimize yapılıyor. Üzüntüden uzak durun, strese girmeyin, vs. İyi de... Üzülmemek için düşünmemek lazım. Düşünmeden yaşanır mı?

Fıkra bilinir...

Çocuk lise bitirme sınavına girmiş. Soruları bilemiyor. Sınav heyeti son bir soru soruyor:

- Kafası kesilen kurbağa yaşar mı?

Çocuk düşünüyor... Kendisine makul görünen cevabı veriyor:

- Yaşar hocam.

- Bilemedin çık, diyor öğretmenler, kafası kesilen kurbağa bir süre daha yaşar.

Çocuk sınavdan çıkarken geri dönüp sınav heyetine sesleniyor:

- Kafası kesilen kurbağa yaşar hocam, yaşamasına yaşar da, öyle yaşamanın ben!..

AYIRIM

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu Amasya’da cuma namazı sırasında bir grup protesto ediyor, gruptakiler kendisine:

- Camiye gelmeyenlerle neden iş birliği yapıyorsunuz, diye taciz ediyorlar.

Türban takanlar-takmayanlar ayrımından sonra...

Sıra Camiye gelenler-gelmeyenler ayrımına mı geldi?

Bu provokasyonlara gelmeyelim...

DOĞRUSU

Sosyal konut kavramı sıkça gündeme geliyor. Burada bir kavram ya da ifade yanlışını yüksek mimar Cemre Şahin Kazıcı bizlere anımsatıyor. Diyor ki:

“Bir konutun sosyal konut olabilmesi için, mülkiyetinin devlette, yerel idarelerde veya kâr amacı gütmeyen kuruluşlarda olması ve dar gelirli sosyal gruplara piyasa fiyatının altında kiraya verilmesi gerekir. Ancak ülkemizde sosyal konut adı verilen projelerde konutlar kiralanmıyor, mülkiyeti vatandaşa devrediliyor. Hazine arsaları, - başvuru anında dar gelirli- olduğu tespit edilen kişilerin mülkü haline çevriliyor. Bu tür projelerin sosyal konut diye adlandırılması doğru değildir.”

KİTAP

Kitap piyasaya şu adla çıkıyor:

“HOW TO CHANGE YOUR WIFE in 30 days”

Türkçesi:

“30 günde KARINIZI NASIL DEĞİŞTİRİRSİNİZ?”

Kitap bir haftada 2 milyon adet satıyor.

Kapaktaki baskı hatası çabuk fark ediliyor.

Bir tek harf hatası varmış kapakta.

Kitabın adı meğer:

“HOW TO CHANGE YOUR LİFE in 30 days” olacakmış.

Yani:

“30 günde HAYATINIZI nasıl değiştirirsiniz”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları