Kısa hikâye!

Melih Aşık; 2009 yılı 6 Nisan günü ABD Başkanı Obama TBMM’de konuştu, PKK’ya karşı diplomatik ve siyasi yöntemler önerdi...

2009 yılı 6 Nisan günü ABD Başkanı Obama TBMM’de konuştu, PKK’ya karşı diplomatik ve siyasi yöntemler önerdi...
Birkaç hafta sonra ABD’de Philips raporu ortaya çıktı... AKP’ye “PKK ile anlaşın” diyordu...
Öcalan’ın 15 Ağustos’ta yol haritası açıklayacağı bildirildi..
Başbakan Erdoğan 23 Temmuz’da Suriye yolunda “Kürt Açılımı yapılacağını” açıkladı...
Adı önce Kürt Açılımı, sonra Demokratik Açılım, sonra Milli Birlik açılımı oldu...
CHP açılıma ilk günden teşhisi koydu:
“Bu açılım dışarıdan dayatılmış bir AKP - PKK projesidir.”
Meclis’teki konuşmasında Deniz Baykal, açılımla “Kürt kökenli vatandaşların değil, PKK’nın muhatap alınmasını” eleştiriyor, “PKK açılımı değil Kürt Açılımı yapın” diyor... Açılımın gizli tutulmasına karşılık da: “Biz hangi limana varacağı belli olmayan gemiye binmeyiz” diyordu.
CHP, 2010 yılı raporunda açılımda halkın muhatap alınmasını, terörle mücadele edilmesini, bölgeye öncelikle ekonomik iyileşmeler götürülmesini savunuyordu...
Aradan 6 yıl geçti. Zaman sürekli aleyhimize işledi. PKK silah bırakmadı. Silahı kışlasına çekilen güvenlik güçleri bıraktı. Böylece karşı tarafın bölgeye yerleşmesine imkân sağlandı. Apo’nun 10 maddelik şifreli yol haritasını kabul eden AKP hükümeti, terör örgütüyle resmen müzakereye başladı. Üç gün önce birlikte anayasa yapma konusunda bile anlaştılar!
Yeni CHP’nin çözüm konusunda bir fikri veya önerisi yok. Olayların peşinden sürükleniyor.
AKP’nin silahı elden bırakmayan PKK’yı sürekli güçlendiren politikası ülkeyi çatışmalı günlere sürüklüyor.


Akdamar öyküsü

Hüzünle uğurladığımız Yaşar Kemal’in unutulmaz girişimleri arasında bir de Akdamar (Ahtamar) öyküsü vardır. Yaşar ağabey, 1951 yılında Diyarbakır’da Cumhuriyet gazetesi adına ilk röportajlarını yaptıktan sonra dönüş başlar. Vapurla Van’a geçerken gazete okuyan bir tabip yüzbaşının yanında bir Cumhuriyet tomarına gözü ilişir. Orada kendi adını görür. Hemen yüzbaşının yanına koşar. Gazetelerinize bakabilir miyim, diye izin ister. Gönderdiği yazılar “Anadolu Notları” adı altında yayımlanmıştır. Yüzbaşı, Yaşar Kemal’i tanır. Yaşar Kemal sevinçten uçarken Yüzbaşı:
- Şu talihe bakın, der, iyi ki sizinle karşılaştık. Burada Akdamar adasında Ermenilerden kalma bir kilise var. Bir yapı başeseri. Bugünlerde bunu yıkıyorlar. Yarın sizi oraya götüreyim. Bu kilise bu toprakların eseri, isterse Ermeniler yapmış olsun, insanlığın malı. Yardım edebilir misiniz?
Ertesi sabah Akdamar adasının yolunu tutarlar. Yaşar Kemal bu olayı anlatırken:
- Kiliseye daha sıra gelmemişti ya, kilisenin yakınındaki küçücük şapeli hemen hemen yıkmışlardı, diyor...Van’a dönüşte Yaşar Kemal, patronu Nadir Bey’i telefonla arar. Ancak ertesi günü ulaşır. Meseleyi anlatır. Nadir Nadi o sırada Demokrat Parti milletvekilidir. Milli Eğitim Bakanı Avni Başman’a telefon açar. Kilisenin yıkımı durdurulur. Bir tarihi eser yıkılmaktan, Türkiye de büyük bir ayıptan kurtulur.

MEB

Necmettin Erbakan Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı’na başvurarak “Bitmeyen Mücadele Erbakan” konulu bir kompozisyon yarışması öneriyor. Bakanlık uygun görüyor. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü okullara yazı göndererek yarışmayı duyuruyor.
Birinci gelen öğrenciye Kudüs gezisi, Erbakan Külliyatı, 200 TL burs ve okuluna iki adet bilgisayar verilecekmiş. Eğitim Sen yöneticisi Zeynel Özgün bunun bir ilk olduğunu söylüyor:
“Bu yarışmada Erbakan’ın hangi bitmeyen mücadelesi anlatılacaktır? Onca eski başbakan arasında neden Erbakan? Bununla amaçlanan eğitimde dindarlaşmanın güçlenmesini sağlamaktır...”
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, aynı zamanda bir beyin avcısı... Milyonlarca çocuğun beynini avlıyor.

PKK “İç güvenlik yasası düzeltilsin” diyor!
Düzeltiliyor!
Artık sokakta slogan atanlar hapiste, dağda kurşun atanlar ofiste ağırlanıyor.
Akif Kökçe

KUZU

AKP’nin laf değirmenlerinden Burhan Kuzu Twitter’da Yaşar Kemal’i anıyor:
“Anadolu insanının çilesini eserlerinde yansıtmıştı. Benim çilelerimle bu eserler örtüşür.”
Bir takipçisi Burhan Kuzu’ya:
“İnsan ölür kalır eseri, eşek ölür kalır semeri. Yaşar Kemal eserler bıraktı. Bakalım siz ne bırakacaksınız?” diye seslenince Kuzu’dan gelen yanıt:
“Sana bir şey herhalde bırakırız.”

MÜZAH

CHP’de şu günlerde moda olan espriyi Engin Balım aktardı...
İstanbul’da iki aday konuşuyor...
- Kemal Bey Mehmet Bekaroğlu’nu İstanbul 2. Bölgede birinci sıradan aday gösterecekmiş...
- Olmaz öyle şey.
- Neden olmaz...
- Kemal Bey birinci sıraya kadın kotası kullanacağını söyledi...
- İyi ya işte...

Melih Aşık - Milliyet