Tarih:
28.11.2012
Kıyafet devrimi!
Melih Aşık yazdı, ''Tarihi cilalayıp parlatıp siyaset malzemesi yapmak yerine olduğu gibi kabullenirsek yalan söylememiş oluruz...''
Sözde ileri demokrasi diye adlandırılan bu dönemin özelliklerinden biri de milyonları ilgilendiren haberlerin artık tartışılmaması, tepeden inme kararlarla bir gecede yürürlüğe konması...Son örnek milyonları ilgilendiren kılık kıyafet yönetmeliği...
Yönetmelik dün Resmi Gazete’de yayınlanmadan önce kimsenin haberi olmadı.
Tepeden inme yönetmeliğe göre okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbest olacak. Kız öğrenciler, ortaokul ve liselerde, seçmeli derslerde başlarını örtebilecek.
Eğitim İş Sendikası Başkanı Veli Demir:
- Buradaki asıl amaç, türbanı anaokulu dahil tüm okullara sokmaktır, diyor, türbanın okullara girmesi, başını örten ve örtmeyen öğrenciler arasında kamplaşmalara da yol açacaktır. Siyasi iktidarın, sonraki adımı ise karma eğitime son vermek olacaktır.
Okul formasının yararı nedir? Veli Demir anlatıyor:
- Okul forması öğrenciler arasındaki sosyo-ekonomik farkları kapattığı gibi öğrenciler için aidiyet duygusu yaratır ve
geliştirir. Serbest kıyafet uygulaması ise ülkemizde yaşanan sosyo-ekonomik farklılıkları, gelir dağılımındaki adaletsizliği okullarımıza yansıtır. Bu uygulamayı ancak toplumun gelir düzeyini eşitlemiş bir devlet yapabilir. Bu uygulama okullarımızda korkunç yoksulluk manzaraları ortaya çıkaracaktır. Ekonomik durumu güçsüz olan ailelerin çocukları ciddi travmalar yaşayacaktır. Çocuklar arasında marka rekabeti başlayacak, “bugün ne giyeceğim” kaygısı ön plana çıkacaktır... Eşitsizlik daha göze batıcı hale gelecek, fakir çocuklar ezilecektir...
Kanuni kanunları...
Kanuni kanunları...
Tarihi cilalayıp parlatıp siyaset malzemesi yapmak yerine olduğu gibi kabullenirsek hem yalan söylememiş oluruz hem de gerçekle yüzleşiriz...
Kanuni devri örneğin... Gerçekten bir kanun ve adalet devri midir? Bakalım...
1528 yılının şubat ayında Aksaray’da bir zenginin evini soyan hırsızlar içerdekileri de öldürürler. Kanuni Süleyman, hırsızların derhal bulunmasını emreder. Aranır taranır ama bulunamazlar. Devamını Peçevi İbrahim Efendi tarihinden okuyalım:
“Her ne kadar işi yapanlar arandı ise de kanunlara göre kesin delillerle bir kimseyi sorumlu tutabilecek derecede kuvvetli bir ipucu ele geçirmek mümkün olmadı. Sonunda ırgatlıkla çarşı ve sokaklarda dolaşan işsiz güçsüz Arnavut takımından kimselerin bu işi yaptıklarına ihtimal verildi...”
Katiller bulunamayınca olsa olsa yöntemine gidilmiş... Fatura Arnavut seyyar satıcı ya da işsizlere çıkarılmış...
Sonrasını da Müneccimbaşı tarihinden okuyalım:
“Bunun üzerine Süleyman Han sokak aralarında dolaşan bu satıcıların yakalanmasını emir buyurdular. Sekiz yüz kişi yakalandı. Bunlar şer’an katledilmelerini gerektiren hiçbir delil olmadığı halde ya asılarak ya da boyunları vurularak öldürüldüler.”
Solakzade tarihi ise şöyle der:
“Gerçi şeriat dolayısıyla katledilmelerini icab eden halleri yoktu. Ancak nizamı alem ve işlerin intizamı ve insanlığın düzeni için bu gibi siyasete ruhsat vermek caiz görüldü”
Netice... 800 fakir adam hiçbir kanıt olmadığı halde salt başkalarına gözdağı vermek için katledilir... Tarihte bunlar da vardır. Kabulleneceğiz...
Muhteşem Yüzyıl’ı 42 ülkede 150 milyon kişi izliyormuş.
150 milyon
önemli değil!
Erdoğan beğenmedi işte!
Akif Kökçe
Muhteşem Yüzyıl’ı 42 ülkede 150 milyon kişi izliyormuş.
150 milyon
önemli değil!
Erdoğan beğenmedi işte!
Akif Kökçe
Muhteşem
Başbakan Erdoğan’ın Muhteşem Yüzyıl adlı diziyle ilgili “Bu konuda yargının gerekli kararı vermesini bekliyoruz” sözlerine hukukçular ne diyor? Avukat Ergin Cinmen’in görüşü:
“Türk Ceza Kanunu’nun hangi maddesini yorumlarsanız yorumlayın bu dizinin hiçbir yerine temas etmez. Burada ancak dizinin yapımcılarının Başbakan’a dava açma hakkı olabilir”
Ergin Cinmen, yargının herhangi bir soruşturma başlatıp ardından takipsizlik kararı vermesinin de doğru olmayacağını kaydediyor...
“Ortada bir suç yokken soruşturma açılmaması lazım. Başbakan’ın bu sözlerini tüm savcılar ve RTÜK yok farz etmeli.” diyor...
Bakalım savcılar Başbakan’ın talimatına direnebilecek mi?
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, “Yapabileceğim birşey kalmadı” diyerek siyaseti bırakmış.
Ah, ne yazık ki bizde böyle siyasetçi hiç kalmadı!
Fahrettin Fidan
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, “Yapabileceğim birşey kalmadı” diyerek siyaseti bırakmış.
Ah, ne yazık ki bizde böyle siyasetçi hiç kalmadı!
Fahrettin Fidan
İspark
İstanbul Belediyesi’ne bağlı İspark, sokak ve cadde kenarlarında 15 dakikaya kadar park edenlerden ücret almıyor.
Ama bir saat park ederseniz 5 lira. Ancaak... 15 dakikayı geçenden 12 lira cezalı ücret tahsil ediyor. Bu durumda.. 16 dakika park ücreti 12 lira... 1 saat ücreti 5 lira...
CHP’li İBB Meclis Üyesi Ferzan Özer Belediye Başkanlığı’na bir önerge vererek bu keyfi uygulamaya son verilmesini istedi. Ayrıca İspark personeline vatandaşa nasıl muamele edileceğine ilişkin eğitim verilmesini talep etti...
Türkiye’ye konuşlandırılacak Patriot füzelerinin komutası NATO’da olacakmış.
Daha iyi...
Çünkü bizim Başbakan çok sinirlendiği bir anda savunma amaçlı o füzeleri saldırı füzesine dönüştürebilirdi...
Türkiye’ye konuşlandırılacak Patriot füzelerinin komutası NATO’da olacakmış.
Daha iyi...
Çünkü bizim Başbakan çok sinirlendiği bir anda savunma amaçlı o füzeleri saldırı füzesine dönüştürebilirdi...
* * *
Meclis Darbe Komisyonu devletteki derin yapının tasfiye edilemediği sonucuna varmış.
Tasfiye edilemediği sonucuna varmış da o yapının el değiştirdiği sonucuna varmamış mı...
Haldun Ertem
Meclis Darbe Komisyonu devletteki derin yapının tasfiye edilemediği sonucuna varmış.
Tasfiye edilemediği sonucuna varmış da o yapının el değiştirdiği sonucuna varmamış mı...
Haldun Ertem
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları