Kokmayan Gül

Tarih: 20.02.2014

Melih Aşık; Cumhurbaşkanı Gül, Anayasal düzende benzerine raslanmamış bir uygulamaya imza attı.

Cumhurbaşkanı Gül, Anayasal düzende benzerine raslanmamış bir uygulamaya imza attı. İnternet yasasını 15 günlük süreyi de beklemeden alelacele imzalarken iki maddeyle ilgili kaygılarını hükümete iletti. Hükümet de o iki maddede değişiklik yapmak üzere hazırlıklara başladı...

Ancak değişiklik gerçekten yapılır mı, nasıl yapılır, bunlar şimdilik meçhûl. CHP’nin bilişim uzmanı milletvekili Erdal Aksünger, söz konusu iki madde değişikliğinin sonucu değiştirmeyeceğini anlattı dün bize.

Gül’ün bu marifeti nasıl yorumlanabilir?

Barolar Birliği Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu’nun görüşü:
“Cumhurbaşkanı hukuka aykırı olduğunu düşündüğü, bu sebeple düzeltilmesini gerekli gördüğü bir kanunu yürürlüğe soktuğunu itiraf ediyor... Madem böyle düşünüyordu, yapması gereken, yasayı TBMM’ye geri göndermek ve hatalı gördüğü kısımların düzeltilmesini istemek idi...”

Abdullah Gül HSYK yasasında da 10 noktada sakınca görmüş. Tavsiyelerini Adalet Bakanı’na iletmiş. Anlaşılan aynı yöntemi HSYK yasasına da uygulayacak. Veto yetkisini orada da kullanmayacak...
Abdullah Gül neden böyle yapıyor? Belli ki Tayyip Erdoğan’ın hışmını üzerine çekmek istemiyor. Belli ki bundan sonraki siyasi hayatını Erdoğan’ın ellerine bırakmaya karar vermiş. Siyasi yatırım sürecine girmiştir...
Alper Muslu okurumuz diyor ki:

“Gül anlaşılan ileride RTE ile koltuk değişimi düşünüyor ama dikkat...
Bunların akıl hocası Erbakan da koalisyon ortağı Çiller ile ‘havada koltuk değişimi’ yaparken yere çakılmıştı...”



Alo Hüsamettin!

Yıl 1986. Turgut Özal Başbakan, Mükerrem Taşçıoğlu Turizm ve Kültür Bakanı, Hüsamettin Çelebi de Anadolu Ajansı Genel Müdürü’dür.

Taşçıoğlu, TBMM’de, Anadolu Ajansı muhabiri Kadri Özen’in kulağına, o gün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan Özal’ın kabinede değişiklik yapmaya hazırlandığını, o nedenle bütün bakanların istifalarını yazılı olarak istediğini fısıldar. Kadri Özen bu bilgiyi hemen haberleştirir. Ajansın yayın sorumlusu Vecdi Seviğ haberi abonelere geçtikten sonra Genel Müdür Hüsamettin Çelebi’yi evinden arayarak durumu anlatır. Hemen ajansa gelen Çelebi, haberi okurken telefonu çalar. Ahizeyi o sırada yanında bulunan Vecdi Seviğ kaldırır. Arayan Başbakan’ın Özel Kalem Müdürü Tevfik Ertürk’tür. Kendisini tanıttıktan sonra Hüsamettin Çelebi ile görüşmek istediğini bildirir. Telefonu alan Çelebi karşı tarafı bir süre dinler, ardından sonra sert bir ses tonuyla;

- Başbakan’ın kendisi arayamıyor mu, diyerek çat diye telefonu kapatır.

Birkaç dakika sonra aynı telefon tekrar çalar. Bu kez arayan Başbakan Özal’dır. Çelebi, bir süre Özal’ı dinledikten sonra şöyle konuşur;

- Sayın Başbakan’ım, bizim o haberi niye verdiğimizi soracak yerde lütfen bakanlarınızın ağızlarını daha sıkı tutmalarını sağlayın, iyi akşamlar.

* * *

“Alo Hüsamettin”lerden gele gele geldik “Alo Fatih”lere...
Neredeeennn nereyeee?



Ses

Alçaklar
Hainler
Namussuzlar
Şantajcılar
Taşeronlar
Casuslar
Ajanlar
Paraleller
Televizyonlar her gün defalarca bangır bangır bu hakaretleri yayınlıyor.
Başbakan sözde mağdurları oynuyor. Bunu yaparken halkı geriyor... Kendi taraftarlarını kendinden olmayanlara karşı kışkırtıyor...
Muhalefetin demeçleri sadece birkaç kanaldan veriliyor.
Başbakan ise her gün en az 20 kanaldan, üstelik gün içinde defalarca bağırıp çağırıyor.
Yalan, dolan, iftira, hakaret, küfür siyaset sayılıyor artık ülkede...
Bir yandan da civatalar sıkılıyor...
Paralel yapıyla savaş bahanesiyle özgürlükler, hukuk, anayasa rafa kaldırılıyor...
Gidişat hiç hayırlı görünmüyor...



PKK, KCK gibi paralel yapılara dokunulmadığına göre federasyona geçildikten sonra T.C. yerine
“Paralel Yapı Cumhuriyeti” kurmayı düşünüyorlar galiba...

* * *

İktidar 12 yıldır devlette yerleştirdiği “yandaş” kadroları görevden almaya başladığına göre
“yandaşlar” yerine “yanyandaşlar” geliyor demek demek...
Akif Kökçe



Sanduka

CHP’li Umut Oran Başbakan’a soruyor:

“Hz. Muhammed’in kızı Hz. Fatıma’ya ait Topkapı Sarayı’nda bulunan sandukanın, Kerbela’daki İmam Hüseyin Müzesi’ne gönderileceği açıklandı. Mukaddes Emanetler Dairesi’nde yer alan sandukanın, Irak’la hükümetiniz döneminde gerilen ilişkilerin yumuşaması amacıyla bu ülkeye göndereceğiniz belirtilmektedir.

1- Hz. Fatıma’nın eşyalarını hangi hakla başka bir ülkeye hediye ediyorsunuz?

2- Bizlere ‘emanet’ edilen ve 1300 yıldır korunan kutsal bir eşyayı nasıl olur da ‘miras’ gibi istediğinize verebiliyorsunuz?”



Çankaya

“internete sansür yasasını onayladığını” internetten duyurdu.
Ya sev, ya terk et! Burası internet!

Selin Yağmur

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları