loading
close
SON DAKİKALAR

Külliyen süreç

Melih Aşık
Tarih: 14.03.2015

Melih Aşık; Ancak merak ediyoruz; Diktatör sıfatı hakaret midir?

Son günlerde yeniden hızlanmış gibi görünen “Çözüm süreci” görüşmeleri nasıl gidiyor? İşte size birkaç gün içinde, bazıları aynı gün hatta aynı saatlerde “Sürecin ana aktörleri” tarafından yapılan açıklamalar.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan: “Nevruz’da tüm çatışmayı, şiddeti, silahı demokrasi ateşinde yakacağız ve o ateşin üzerinden atlayacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “IRA silahları betona gömdü. Ama bizdeki teröristler böyle bir adım atmıyor. Çünkü o adımı attığında varlık nedeni ortadan kalkacak.”

KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık: “Apo gelip kongreye katılmadan silah bırakmayız. Oslo’da Apo ile görüşme talebimiz kabul edilmişti. Bu söz tutulmadı.”

(Bu açıklamalardan bir iki gün sonra... Yalçın Akdoğan ile HDP heyetinin bir araya gelmesinin hemen ertesinde)
Pervin Buldan: “16 kişilik izleme heyeti oluşturuldu. Bu heyette akil insanlar ve bölge başkanları yer alacak.”

Yalçın Akdoğan: “Meclis’te gerçekleşen sıradan bir görüşmeye atfen spekülasyonlara yol açacak açıklamalarda bulunmak sürecin ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. Bunlar külliyen yalandır.”

Peki doğru olan nedir? Kim söyleyecek?


Ekşi sözcükler!

Meclis’in en yaşlı üyesi olan Oktay Ekşi (83) dün kürsüden milletvekilliğine veda konuşması yaptı. Meclis’in işlememesinden muhalefetin de sorumlu olduğunu anlattı.. Özetle:
“... Umduğumun aksine... Burada tartışmaların medeni dille yapıldığı bir ortam yerine demagojik içerikli, düşük düzeyli, saldırgan dilli, hatta bol kavgalı bir yasama döneminin ortağı oldum.
... Meclisin yürütme görevini hiçe sayan bir iç tüzük buldum. Dahası, muhalefet gruplarının da İç Tüzük’ün bu antidemokratik hükümlerini, kabullenmesini hiç anlayamadım.
... Sanıyordum ki burada görüşülecek olan konular en az bir hafta öncesinden milletvekillerine bildirilir. Oysa vekillerin üçte ikisi o gün ne konuşulacağını bilmeden gelmektedir.
... Burada siyasi partiler var ama siyasi partilerde yönetimler parti içi demokrasiyi istemiyor, dahası bunu talep edene kimse sahip çıkmıyor.
... Parlamenter demokrasinin en önemli kurumlarından biri bütçe görüşmeleri tam bir ortaokul müsameresi düzeyine indirgeniyor; üstelik, bu müsamere, grup başkan vekillerinin mutabakatıyla yapılıyor. Buna kimse itiraz edemiyor.
Özetle, yasa önerisi veriyoruz, gündeme aldıramıyoruz; soru önergesi veriyoruz, yanıtını alamıyoruz; konuşmak istiyoruz, grup başkan vekillerinin icazetine takılıyoruz. Bizlere yapacak iş kalmıyor...”

DİKTA

Üniversite öğrencisi ve Vatan Partisi üyesi Aykutalp Avşar, Gezi eylemleri sırasında “Diktatör Tayyip hesap verecek” diye slogan attığı için 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı ve hapse konuldu.
Devlet büyüklerine hakaret edilmesini onaylamıyoruz.
İnsan meramını hakaret etmeden de dile getirebilir.
Ancak merak ediyoruz; Diktatör sıfatı hakaret midir?
Televizyon tartışmalarında liberal ağızlar ikide bir Atatürk’e “diktatör” sıfatı yakıştırıyor, hiç bu yüzden kovuşturulanı duydunuz mu?
Ayrıca, siyaset sözlüğünde yer alan sözcükler siyasetçiyi anlatmak amacıyla kullanıldığı zaman hakaret suçunu oluşturmaz. Batı’da genel uygulama budur. Diktatör sözcüğü ancak bir ülkede dikta yönetimi varsa suç sayılır.

Her gün onlarca polis gözaltına alınıyor!
Ama 634 gün önce Berkin’i vuran polisten haber yok!
Akif Kökçe

TAT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faizi indir” demeçleriyle piyasalar dalgalandı, dolar 2.70’lere kadar tırmandı, dış borçların karşılıkları arttı.
Bir ay sonra Erdem Başçı Beştepe Sarayı’nda Cumhurbaşkanı’na sunum yaptı. Faizin neden indirilmemesi gerektiğini anlattı.
Erdoğan sonucu: “Tatlıya bağladık” diye açıkladı.
Hücumlara son verdi.
Erkan Özyürekli soruyor:
- Madem tatlıya bağlamak bu denli kolaydı, ortalık niçin o kadar gerildi? Piyasalar neden altüst edildi?

TUİT

“Çarşı terörist bir grup değildir.
Öyle olsaydı hükümet mutlaka pazarlığa otururdu.”

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları