Tarih:
27.04.2016
Laikliğe layıklık!
Melih Aşık; Laikliği koruyacağına yemin ederek milletvekili olan ve üstelik başkan seçilen İsmail Kahraman’ın yeni anayasada laiklik olmamalı yolundaki demeci bomba etkisi yaptı.
Laikliği koruyacağına yemin ederek milletvekili olan ve üstelik başkan seçilen İsmail Kahraman’ın yeni anayasada laiklik olmamalı yolundaki demeci bomba etkisi yaptı.Laiklik ilkokullarda çocuklara din ile devlet işlerinin ayrılması diye öğretilir.
En basit tanımı budur ama laiklik aslında tüm hayatımızı düzenleyen ve yön veren kılavuzdur.
Ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel yaşamın rasyonel(akılcı) ölçülere dayandırılmasıdır,
Laiklik dendiği zaman yalnızca siyasetle dinin ayrılması değil ailenin, ekonomik hayatın, hukukun, hatta görgü kuralları, kıyafet vesairenin din kurallarından ayrılarak zamanın ve hayatın gereklerine göre düzenlenmesi anlaşılır.
Laiklik karşıtı rejimde bütün dünya meselelerinin son ve kesin ölçüsü din kuralları olur.
Buna teokratik rejim denir.
Laiklik demokrasinin temelidir. Laiklik olmadan demokrasi olmaz, özgür düşünce olmaz, uygarlık olmaz, çağdaşlık olmaz, inanç özgürlüğü olmaz, kadın erkek eşitliği olmaz.
Cumhuriyet Türkiyesi laik niteliğiyle uygar ülkelere yaklaşabildi, Ortadoğu bataklığında debelenen ülkelerin önüne geçti, İslam dünyasına örnek oldu.
Meclisimizin duvarında:”Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” yazar.
Laik olmayan ülkelerde ise “Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır” ilkesi geçerlidir ve o ülkelerde egemenliği Allah adına birileri kullanır. Bunlar din istismarcılarıdır.
Laiklik nedir sorusuna Atatürk şu yanıtı vermiş:
“Laiklik adam olmaktır”
NERDE
Kilis Belediye Başkanı AKP’li. Şehrin 2 milletvekili var 2’si de AKP’li… AKP son seçimde Kilislilerden yüzde 65 oy almış. Halk başına yağan bombalara karşı doğal olarak AKP hükümetinden çözüm bekliyor. Bugüne dek hükümetin bulduğu iki çözüm var:
- Abdestsiz dışarı çıkmayın,
- Açık alanda dolaşmayın, evlerin kuzey tarafında oturun...
Peki pencereden giren bombalara karşı ne yapılacak?
Onu da ecel olarak kabullenecek, ses etmeyeceksiniz.
Kilisliler “Nerede bu devlet” diye sokağa çıkarken Kemal Kılıçdaroğlu dün onlara yol gösterdi:
- Nerede bu devlet değil, nerede bu hükümet diye sorun, dedi...
Hükümet yaptığı yanlışlar sonucu IŞİD karşısında bile zor duruma düşmüşken... Ne sorsanız nafile!
AKP 1 Mayıs için Bakırköy’deki pazar yerini gösteriyor...
İşçiyle dalga geçmeye başladılar
Akif Kökçe
LAİK
AKP sözcüleri dün Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın “Anayasada laiklik olmamalı” sözlerinin yanlış anlaşıldığını bildirdi ama ne kadar inandırıcı oldu bilinmez.
Oysa Kahraman’ın söyledikleri pek de bize yabancı değil.
Liderinin sloganları yılardır dillerde:
“Hem laik hem Müslüman olunmaz”
“Elhamdülillah şeriatçıyım”
“Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye bu millet istedikten sonra gidecek elbet”
Bu zihniyet adım adım amacına ilerliyor
2010 yılında “Laiklik tehlike değildir” diyerek AKP’yi rahatlatan Kemal Kılıçdaroğlu ise hâlâ tehlikenin farkına varmamış görünüyor.
Dün de “Bunlar laikliği bilmiyor” diye garip bir yorum yaptı. Oysa çok iyi biliyorlar. O yüzden kaldırıyorlar!
Tehcir zamanları...
Dünyada pek çok ülke 1915 trajedisini soykırım saydı ve son yıllarda parlamentolardan peş peşe soykırım kararı çıkardı. Gerekçesi tarihle yüzleşmek, Ermeni ulusunun acıları paylaşmak ve Türkiye’yi mahkum etmekti.
1915 yılında ne mi oldu? Ermeniler, güvenlik gerekçesiyle Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde bir yerden bir yere sürgün edildiler. Yolculuk zor ve acılı geçti, göçenler yollarda saldırıya uğradılar, birçok kişi hayatını kaybetti. Bu olaylarda ihmali olan kimi yöneticilerin yargılandığını, kimilerinin ceza gördüğünü hatta idam edildiğini anımsatalım.
Geldik bugüne... Emperyalist ülkelerin son 15 yılda Güney Asya, Ortadoğu ve kimi Afrika ülkelerini yaşanmaz hale getirmesi sonucu büyük göç dalgaları oluştu. 10 milyonu aşkın insan zorunlu olarak binlerce kilometre sürecek sefalet yolculuğuna çıktı. Bu insanlar yollarda perişan olarak, denizlerde boğularak kendilerini güvenli topraklara atmak istiyor. Ne var ki onları yerinden yurdundan eden Batı ülkeleri bu trajediye hiçbir şekilde ortak olmuyor. Onların denizlerde boğalmasına seyirciler. Tek istekleri Türkiye, Ürdün, Lübnan gibi ülkelerin göçmenleri toplama kamplarında etkisiz hale getirmesi, Avrupa’ya sokmaması... Bunun ötesinde hiçbir insani kaygıları yok. Nerede kaldı bu uygar toplumların 1915’e yönelik duyarlıkları, merhametleri, üzüntüleri... Sizi ikiyüzlüler...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları