Mazlumların ahı

Tarih: 26.02.2014

Melih Aşık; Bantı hazırlayanlar gereksiz buldukları bölümleri kesmiş olabilirler. O zaman montaj olur. Ama özü sahih mi değil mi?

Başbakan Erdoğan, dün grupta son kasetle ilgili, “Alçakça, hayasızca, edepsizce montaj” dedi. Dediği doğru olabilir mi? Olabilir. Peki bantın montaj olup olmadığı nasıl anlaşılır? Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediğini yaparsa... Yani, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) başvurup oğlu Bilal Erdoğan’la arasında geçtiği iddia edilen o konuşmaları yaptığı söylenen saatlerdeki resmi telefon kayıtlarını ister ve onları kamuoyuna açıklarsa...
AKP kaseti alelacele ABD’de inceletmiş. Montaj demişler. Çok olağan.
Bantı hazırlayanlar gereksiz buldukları bölümleri kesmiş olabilirler. O zaman montaj olur. Ama özü sahih mi değil mi?

Sorun burada...

Böyle bir bant ortaya çıkınca “montaj - dublaj” demekle suçlamalar sıfırlanmaz.
BDP lideri Demirtaş binlerce kişinin bu tür kanıtlarla hapse atıldığını söyleyip sordu:
“Montaj deyip kurtulmak kolay ise, niye bu kadar insan kurtulamıyor...”
Başbakan Erdoğan’a göre Deniz Baykal kaseti de paralel yapının marifetidir.
Baykal böyle iddialara nasıl yaklaşılması gerektiğini izah ediyor:
“Ortadaki komploların kimler tarafından, nasıl, ne şekilde, kimin talimatıyla, nerede hazırlandığını ortaya koyacak delilleri bekliyorum. Sayın Başbakan bu olaydan bu yana geçen sürede ne yazık ki bu konuda aydınlatıcı bir çalışma yapabilmiş değildir...”
Binlerce kişi böyle kaset oyunlarıyla AKP - Cemaat koalisyonu tarafından linç edildi.
Şimdi kasetlerin hedefine Başbakan oturtuldu.. Ne demişler? Alma mazlumun ahını...

Kes yayını kes!

Genel Başkan Kılıçdaroğlu konuşurken Meclis TV, Habertürk, CNN Türk ve NTV yayınlarını eşzamanlı kesti... Aynı kanallar Tayyip Erdoğan’ın konuşmasını ise baştan sona kesmeden yayınlamışlardı...
Kılıçdaroğlu’nun grupta ekrana yansıttığı Başbakan ile oğlunun “Paraları sıfırla” muhabbetini neden izleyicilere aktarmadı bu kanallar?

Aktarsalardı da millet “alçakça ve ahlaksızca montaj” nasıl yapılır görseydi fena mı olurdu? Yoksa bu kanallar bantı dinlediği takdirde halkın Erdoğan’a değil Kılıçdaroğlu’na inanacağını mı düşündüler?
Kendileri de mi kuşkudalar yoksa?

Başbakan’a ve halkın sağduyusuna inanmıyorlar mı? Ne ayıp?

Bu arada... AKP’nin yayın organı gibi hareket eden Türkiye televizyonlarının bu tutumuyla... Kamuoyunun serbestçe oluşması... Halkın seçimde oyunu bilinçli kullanması mümkün olur mu? Cevap ‘hayır’ ise demokrasiden söz edilebilir mi?

***

Gidiyoruz önceki güne... İzmir belediye başkan adayı Binali Yıldırım’ın vaatlerini anlattığı toplantıyı tespit edebildiğimiz kadarıyla tam 8 kanal; TRT Haber, Haber Türk, NTV, CNN, TGRT, Sky 360, Haber 24 ve Kanal A canlı yayınladı... CHP İzmir adayı Aziz Kocaoğlu benzer toplantı yapsa cansız haber bile olmazdı.
Dikkati çeken... Başbakan’ın ağır sözlerle hücum ettiği bazı kanalların da yayın ilkelerini bir kenara bırakıp Tayyip Erdoğan’ın istediği yönde yayın yapmalarıdır...
Uzun adamdan herkes korkuyor...

1071

Bir yanda polis ile ODTÜ öğrencileri savaşırken bir yanda da ODTÜ arazisine yapılan 1071 Malazgirt Bulvarı’nın açılışı yapıldı. Bu bulvara açılan köprü ve alt geçitlere şu isimler verildi:
Sultan Alparslan Köprüsü,
Sultan Alparslan Altgeçidi,
İzzettin Keykavus Üstgeçidi,
Alaeddin Keykubat Köprüsü,
Kılıçarslan Altgeçidi,
Kılıçarslan Köprüsü,
Gıyaseddin Keyhüsrev Köprüsü,
Melikşah Köprüsü...
Anlaşılan bu bulvarı ODTÜ öğrencilerinin muhalefetine rağmen inşa etmeyi Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek Türklerin Anadolu’yu fetih hareketi olarak gördü. İsimlendirme onu gösteriyor. Tahrikçiliğin sonu yok.

Allah’a şükür!

RTE ailesi gibi “para sıfırlama” derdimiz yok!

Kira, taksit, faturalar derken maaş aldığımız gün sıfırlanıyor...

Ecevit bir vatandaşın boş kasa fırlatması sonucunda düşmüştü.
Erdoğan yandaşların dolu kasalarıyla dimdik ayakta!
Akif Kökçe

TİB

Gelelim şu iki savcının 7 bin kişiyi dinlettiği iddiasına...
Umarız HSYK’nın soruşturması adil bir sonuca ulaşır da gerçeği öğreniriz... Bu arada geçen yıl bu vakitler, 24 Şubat 2013 tarihinde gazetelerde yer alan bir habere dikkat çekelim... Aynen şöyle:
“Telekomünikasyon İletişim Başkanvekili Osman Nihat Şen, bugüne kadar başkanlığa iletilen 25 bin dinleme talebininin usulsüz bulunarak reddedildiğini açıkladı...”
Anlaşıldığı gibi... TİB’in de bir hukuk bürosu vardır... Hukuksuz dinlemeleri kabul etmez geri çevirir... Anlaşılan TİB 7 bin dinlemeyi onaylamıştır. Hükümetin de bundan haberli olması gerek. O yüzden iddia çok kuşkulu...

Çocuk Esirgeme Kurumu olaya el koysun!
Anne, baba, amca, enişte bir olmuş çocukları “rüşvet ve yolsuzlukta” kullanıyorlar!
Gülhan Elmas

Melih Aşık - Milliyet