Tarih:
16.11.2017
Melih Aşık; Kafaya bir şişe
Melih Aşık; Öyle ya. Bizim bildiğimiz türden bir lider kafasına şişe atıp yaran adamı yaşatır mı?
Atatürk haftasında Atatürk’ten bir anı daha... Yöneticiler iyi okusun...Falih Rıfkı Atay’ın “Atatürk ne idi?” adlı kitabından aktarıyoruz:
“Irak Başbakanı rahmetli Nuri Sait Paşa Türkiye’ye bir gelişinde anlatmıştı:
- Osmanlı ordusunda iken Atatürk’le aynı cephedeydik, bir akşamüstü birlikte yemek yiyorduk. Sofrada bulunan bir asker hekim izinli olarak İstanbul’a gideceğini söylemesi üzerine Atatürk kızdı, ordu tifüsten kırılıp dururken nasıl olur da bir hekim İstanbul’a keyif etmeye gider, devlet onu yetiştirmek için on binlerce lirayı işte böyle günlerde görev başında bulunması için harcamıştır, diye tutturarak söylemediğini bırakmadı, hekim içkili de olduğu için kendini kaybetti, Atatürk’ün başına bir şişe attı. İçeriki odaya alarak yarasını temizledik, sardıktı...”
Nuri Sait Paşa yıllar sonra Atatürk’le sohbet ederken eski hatıralardan dem vuruluyor. Atatürk’ün kafasını yaran hekime geliyor söz. Nuri Paşa Atatürk’e :
- Acaba ne olmuştur o hekim? diye soruyor... Atatürk’ün yanıtı:
- Şimdi bir ordunun sıhhiye reisi...
Nuri Sait Paşa bu olayı aktarırken gözleri yaşarıyor, Atatürk’ü şu sözlerle anıyor:
- Ne büyük kalpli adam!”
Öyle ya... Bizim bildiğimiz türden bir lider kafasına şişe atıp yaran adamı yaşatır mı?
ABD hediyesi...
PKK’nın Suriye’deki kolu YPG ile IŞİD arasında yapılan gizli anlaşmayla Rakka’dan 300 IŞİD militanı ve 3500 aile tahliye edildi. ABD anlaşmayı doğruladı. Tahliye edilen militanların bir kısmının Türkiye’ye kaçtığı haber veriliyor. Kürt - ABD ortaklığı bilinçli olarak Türkiye’ye terör ihraç ediyor. IŞİD’e karşı koalisyonda yer alan Türkiye böyle ödüllendiriliyor. Öte yandan New York’ta hapis yatan Rıza Zarrab 5 gündür kayıp. Ankara’ya Rıza Zarrab itirafçı oldu havası veriliyor. Türkiye üstten alttan sıkıştırılıyor.
CAMCI
Araç camlarının siyah filmle kaplanması büyük mesele oldu.
Önce serbest bırakıldı, peşinden yasaklandı, polis filmlere ceza yazarken Cumhurbaşkanı devreye girdi, ara formül aranıyor.
Araçlarının içinin görünmesini kim istemiyor? Mafya, teröristler falan dendi.
Cumhurbaşkanı onlar için devreye girmezdi.
Araçların içinin görünmesini içerdeki kadınların (haremin) dışardan görünmesinden rahatsız olanlar istiyor.
Bizim tahminimiz budur. Bir mahremiyet konusu var ki Cumhurbaşkanı devreye giriyor.
Okurumuz filmcileri şöyle tanımlıyor:
“Onlar içerden başkalarını görmek istiyorlar.
Ama başkalarının kendilerini görmesini istemiyorlar”
Mesele tam da budur.
İktidarın değişen politikalarını halkın anlaması için “Bu hafta kim dost, kim düşman bülteni” yayınlasın!
G.E
SEV
Espri mi essah mı bilemedik... Ama kimi Twitter mesajlarına bakılırsa...
İsmail Baha Sürelsan’ın o ünlü “Güle sor, bülbüle sor halimi hicranımı dinle” sözleriyle başlayan Buselik şarkısı düzeltilmiş! Şarkıdaki “Ağlarım şimdi seviştiğimiz o yerlerde seninle” dizesindeki “seviştiğimiz” sözü sakıncalı bulunarak “sevindiğimiz” şeklinde değiştirilmiş.
Bu kafa onu da yapar mı yapar!
ANIT
Anıtkabir’i 10 Kasım günü 970 bin kişi ziyaret etmiş...
Dolmabahçe ve Beylerbeyi dahil milli sarayları ise “bir yılda” topu topu 770 bin kişi ziyaret ediyor. Farkı fark edelim.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları