Tarih:
10.10.2017
Melih Aşık; Yargının topuzu!
Melih Aşık; Ama aynı şeyi yabancı bir devletin konsolosluğunda çalışan yurttaşınıza yapmaya kalkarsanız. Örneğin ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda çalışan Metin Topuz’a yaparsanız. Kantarın topuzunu kaçırmış olursunuz.
Siz, kendi yurttaşlarınızı sorgusuz sualsiz... Yasalarla alay ederek, hukuku katlederek gözaltına alabilir, günlerce sorguladıktan sonra tutuklayabilirsiniz. Bununla yetinmeyebilir, yargılama henüz sonuçlanmamışken yandaş basına sızdırdığınız yalan - yanlış haberlerle kamuoyunda peşinen mahkûm etmeye çalışabilirsiniz.Bütün bunlar, o kişi kendi vatandaşınız olduğunda, demokrasinin sesi kısıldığı için, sorun yaratmıyor!
Ama aynı şeyi yabancı bir devletin konsolosluğunda çalışan yurttaşınıza yapmaya kalkarsanız... Örneğin ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda çalışan Metin Topuz’a yaparsanız... Kantarın topuzunu kaçırmış olursunuz. Nitekim topuz kaçtı.
Sonuçta Almanya’dan sonra Amerika ile de papaz olduk...
Evet, bu ülkelerle aramızda çeşitli sorunlar var ama temel sorun yargımızın yapısı...
Bizim yargının bağımsız olduğuna biz inanmadığımız gibi dış dünya da inanmıyor.
Bizim mahkemelerin genelde iktidarın talimatıyla çalıştığını düşünüyorlar.
O yüzden vatandaşları hüküm giyince bunun suçunu bizim iktidarda görüyorlar.
Yargı hukuka uygun karar da verse onları buna inandırmak artık çok zor.
Adalet terazisinin topuzu kaçtı mı kaçar...
TEOG yerine!
TEOG denilen sistem bir cümlede ortadan kaldırıldı. Üç haftadır yerine konacak sistem aranıyor...
Hükümetin açıklamalarından 8’inci sınıfın sonunda bir sınav olacağı, bu sınavın da “açık uçlu” sorulardan oluşacağı anlaşılıyor. Ancak bu sınava tüm öğrencilerin değil, sadece yüzde 5 - 10’luk dilimdeki öğrencilerin katılacağı, yaklaşık 1 milyon öğrencinin ise liselere adrese dayalı olarak yerleştirileceği izlenimi ortaya çıkıyor.
Açık uçlu sorulara ne hazırlayanlar ne öğrenciler hazır... Dahası yüzde 5 - 10’luk dilim nasıl belirlenecek? Hakkaniyetle belirleneceğini kim söyleyebilir? 1 milyon öğrencinin adrese dayalı yerleştirilmesine gelince... Çoğunluk imam hatiplere sevk edilecek demektir.
Amaç kendini hayli açık gösteriyor.
ARAŞTIR
Geçenlerde birdenbire üniversiteleri ikiye ayırdılar, 10 tane üniversiteyi (5 de yedeği var) araştırma üniversitesi ilan ettiler.
Türk Dil Kurumu’nun Büyük Sözlük’ünde “üniversite” kelimesinin anlamı şöyle verilmiş:
“Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksekokul vb. kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu.”
Üniversite deyince akla bilimsel araştırma ve bilimsel yayın gelir. Araştırma yapmayan üniversiteye üniversite denmez.
Şimdi soralım: İlan edilen 10 üniversite dışında kalanların araştırma ve buna bağlı olarak bilimsel yayın yapma görevleri olmayacak mı? Yaklaşık 200 üniversitenin 190’ı nasıl eğitim verecek? Lise düzeyinde mi?
“Uluslararası Fen ve Sosyal Bilimler Anadolu İmam Hatip Lisesi” diye bir okul ismi olsa olsa bir kişinin hem cumhurbaşkanı, hem başbakan, hem parti başkanı olduğu bir ülkede olur.
G.E
KADIN
Kadınlar bu tuzağa düşmeyin!
Bugün “Kadınlara ayrı okul!” diyenler yarın “Kadın kısmı okumasın!” diyecek;
Bugün “Kadınlara ayrı toplu ulaşım aracı!” diyenler yarın “Kadın kısmı yanında erkek olmadan sokağa çıkmasın!” diyecek;
Bugün “Kadına ayrı plaj!” diyenler yarın “Yüzmek, güneşlenmek de ne?” diyecek...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları