Tarih:
20.10.2015
Merkel, borca gel!
Melih Aşaık; İnsani, sosyal, siyasal faturası bir yana... Suriyeli göçmenler için şimdiye kadar harcadığımız para yaklaşık 8 milyar euro. Bundan sonra ne kadar harcayacağımızı tam olarak kimse bilmiyor.
İnsani, sosyal, siyasal faturası bir yana... Suriyeli göçmenler için şimdiye kadar harcadığımız para yaklaşık 8 milyar euro. Bundan sonra ne kadar harcayacağımızı tam olarak kimse bilmiyor. Bu göçmenler Türkiye’de kalıp AB kapılarına dayanmasaydı yüklendiğimiz mali külfet Batı’nın umurunda olmayacaktı. Ne zaman ki hesapları çarşıya uymadı, göçmenler kafileler, kitleler halinde AB kapılarına dayanmaya başladı, işte o zaman işler değişti. Almanya başta olmak üzere “İnsan hakları şampiyonu” Batı’nın şu andaki tek derdi, ne yapıp edip minimum bedelle göçmen faturasını ilelebet Türk halkının üzerine yıkmak.Almanya Başbakanı Merkel hanımefendinin mültecileri Türkiye’de tutmamız karşılığında verdiği vaatler yuvarlak laflardan ibaret. AB adına lûtfettiği rakam devede kulak. O para da gelir mi gelmez mi? Kaç yılda gelir? Taraf’ta Süleyman Yaşar, AB’nin bugüne dek taahhüt edip de ödemediği toplam 4.2 milyar dolarlık alacağımız olduğunu ancak bu alacağı isteyemediğimizi yazdı dün. Merkel’in vaatlerine dönersek... AB’nin destek olması için tüm üyelerin mutabakatı gerekir. Bir üye bile çekimser kalırsa AB destek olamaz. O yüzden Merkel’in tek başına verdiği vaatlerin de kıymeti harbiyesi bulunmuyor. Bunlar sadece kendi kendimizi uyutmamızı sağlıyor.
BARIŞ
Ankara katliamından sonra bazı çevrelerin terörü lanetlemek ve yas tutmak yerine “Oh oldu” tavrına girmeleri, Konya’da milli maç başlarken saygı duruşunu ıslıklamaları çok üzüntü yarattı. Şu söylendi:
“Beraber yas tutamayan bir toplum beraber gelecek inşa edemez”
Çok doğru bir tespitti bu... Yasa katılmayanlar cehaletle de suçlandı.
Ama bakın günlerdir PKK teröristleri kalleşçe asker ve polis şehit ediyor.
Siz Ankara katliamında yas tutan entel ve siyasi çevrelerden bir üzüntü mesajı geldiğini duydunuz mu? PKK köşeye sıkışınca “barış” diye haykıranlardan ses çıkıyor mu? Çıkmaz.. Çünkü PKK teröründen yanadırlar.
Barış mitinginin yasına katılmayanlar cahildi. Bunlar cahil değil.. Düpedüz katillerin yardakçısı...
SAAB “Yerli otomobil yapmak için Türkiye ile anlaştık” diyor.
yerli otomobilin markası da belli oldu: SEVAB
***
En az 3 çocuk!
Biri PKK’ya, biri IŞİD’e, biri aileye…
Akif Kökçe
KOMİK
Selahattin Demirtaş, “Silahlar gömülsün ama nereye? Bunun için yasa lazım” diyerek adeta gırgır geçerken... Okurumuz gönderdiği notta diyor ki;
“Selahatin Bey’e hemen yanıt veriyorum: Teröristler o silahları nereden almışlar, nereden edinmişlerse oraya gömsünler... Hangi yasaya göre silahlanmışlarsa o yasaya göre bıraksınlar. Gömecek yer bulamazlarsa getirip karakollara teslim etsinler”
Gel de anla
Cizre, Silvan, Lice ya da Bismil. Bu ilçelerin tamamı ya da bazı mahalleleri... Hiç fark etmiyor. Önce teröristlere karşı “Halkın can ve mal güvenliği” gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ilan ediyorsunuz... Sonra o ilçeye yığdığınız yüzlerce güvenlik görevlisiyle, tomalarla, tanklarla, kirpi denen araçlarla mahalle mahalle, sokak sokak, hatta ev ev günler süren operasyonlar yapıyorsunuz... Operasyon sonrası basın toplantısı düzenleyip “etkisiz hale getirilen” terörist sayısını açıklıyor, ele geçen silah ve mühimmatı sergiliyorsunuz... Kamuoyunda, o ilçenin teröristlerden temizlendiği, huzur ve güvenin sağlandığı izlenimi uyandırıyorsunuz... Ama aradan çok geçmiyor, birkaç gün sonra aynı ilçe ya da mahallede teröristler yine meydana çıkıyor... Gün ortasında bile hendekler kazıp güvenlik güçleriyle çatışmaya girebiliyor...
Ve siz aynı ilçe ya da mahallede bir kez daha teröristlere karşı “Halkın can ve mal güvenliği” gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı ilan edip bir kez daha operasyon yapıyorsunuz. Ve bu böyle devam edip gidiyor.
Sizce bu operasyon sisteminde bir tuhaflık yok mu?
Melih Aşaık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları