Tarih:
01.02.2013
Mesela Churchill
Melih Aşık yazıyor; ''Arşivden birkaç cümle çekip siyasi liderleri, partilerini, seçmenlerini o birkaç cümleyle linç edemezsiniz''...
İngiliz devlet adamı Winston Churchill, 1919 yılında British Air Council’de konuşurken diyor ki:“Gaz kullanımı hakkında koparılan onca fırtınayı anlamakta zorlanıyorum. Ben medenileşmemiş kabilelere karşı zehirli gaz kullanılmasına tamamen taraftarım. Bunun iyi bir etkisi olacak ve kalıcı bir korku yayacaktır.”
Bu ilkellik ve vahşet İngiltere’de iki günün biri ısıtılıp Churchill ve Muhafazakâr Parti’nin karalanması için kullanılıyor mu? Hayır... Çoktan unutulmuştur. O saygın devlet adamı olarak tarihte yerini almıştır. Geçmiş kendi koşulları içinde tartışılır. Arşivden birkaç cümle çekip siyasi liderleri, partilerini, seçmenlerini o birkaç cümleyle linç edemezsiniz. Bizde ediliyor. Her gün gündemde İnönü, Atatürk, CHP, tek parti dönemi var...
Ya da bir CHP’linin ağzından çıkan bir çift lafı alıp günlerce onu, partisini, seçmenini vuruyorsunuz...
Neden bütün bunlar?
Yaşadığımız bu günlerin başarısızlıklarını unutturmaktan başka sebebi olabilir mi?
Başbakan geçmişi 30’lu, 40’lı yılların haberleriyle vurmaya çalışıyor.
Sanki bugün çok demokrasi var. Sanki yaşanan başarısızlıkların sorumlusu 40’ların CHP’si... CHP somut sorunları gündeme taşıyamadıkça bu komedi sürecek gibi görünüyor.
Ermeni meselesi
Mehmet Perinçek’in “150 Belgede Ermeni Meselesi” kitabı, soykırım iddialarına karşı gerçek belgeleri ortaya koyuyor. Devletler Hukuku Profesörü Gündüz Ökçün, Rus arşivlerinden derlenen belgelerden oluşan kitaba yazdığı önsözde şöyle diyor:
- Rus arşivleri, dönemin diğer Rus ve Ermeni kaynaklarıyla birlikte, Ermeni soykırımı hakkında hükmünü veriyor: iddialar geçersizdir.
“...Toplam olarak baktığımızda Türk Devlet’lerinin Ermenilere yönelik kasıtlı, önceden planlanmış bir kırım veya soykırım uygulaması yoktur. Olaylar, devletler arasında savaş ve halklar arasında karşılıklı kırım kapsamı içindedir. Bu arada kıtlıklar, epidemiler ve sert iklim koşulları savaşın kurbanlarının sayısına yüz binleri eklemiştir. Türkler de Ermeniler gibi ama sayıca onlardan çok daha fazla sivil kaybıyla daha az bir bedel ödememişlerdir.”
Halen Silivri’de hapiste olan Mehmet Perinçek’in kitabı Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıktı. Tarih ancak, olaylara farklı açılardan bakarak doğru çizgiye oturtulabilir.
ODTÜ
Haberi geçenlerde gazetemizde okumuşsunuzdur. Mersin Üniversitesi öğrencisi Özer İnal, geçen kasım ayında tutuklanmış. O günden beri okuluna gidemiyor ama hapishanede derslerine çalışıyormuş. Okul yönetimine başvurarak, sınavlara alınmasını istemiş. Yüzde 70 devam zorunluluğunu yerine getirmediği gerekçesiyle alınmamış.
Bir ODTÜ öğretim üyesinin televizyonda anlattığı olayı hatırladık. Demişti ki:
“Öğrencilerimizden biri, katıldığı bir eylem gerekçesiyle tutuklanmıştı. Sınav dönemi gelince kalktık, tutuklu olduğu hapishaneye gittik, sınavlarını orada yaptık...”
Üniversiteler demokratik haklarını kullandıkları için hapse atılan öğrencilerini koruyup kollamalıdır. Bazıları sınav yapmadığı gibi öğrencisini okuldan atmaya çalışıyor. Ayıptır.
Menteş
CHP cezaevi heyeti, ÇHD üyesi 9 avukatla birlikte 22 yaşındaki gazeteci Sami Menteş’i hapiste ziyaret etti. İÜ öğrencisi, Yurt gazetesi muhabiri Sami Menteş’in söyledikleri şöyle aktarıldı:
“Kendisine 8 tane basın açıklamasına katılması sorulmuştur.
Sorgusunda; katıldığı basın açıklamalarındaki fotoğraflarda yakınında ya da uzağında Halk Cephesi ve Gençlik Federasyonu yazan pankartların sorulduğunu ifade etmiştir. Menteş, hiçbir örgüte üye olmadığını, örgüt olarak sadece CHP Acıpayam İlçe üyesi olduğunu söylemiştir.”
Basın özgürlüğünde 6 sıra gerilemişiz.
Şeeeyyy... Dibe vurmamıza daha kaç sıra
kaldı acaba?
Fahrettin Fidan
Maaş
Başbakan valiler toplantısında:
- Ekonomik gücümüzün üstünde öğretmen alırsak, eskiden olduğu gibi maaş veremez hale geliriz, diye konuştu.
Okurumuz 45 yıllık öğretmen... Ömrümde maaş alamadığım bir tek ay bile olamadı, diyor. Biz de hatırlamıyoruz...
Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları