loading
close
SON DAKİKALAR

Meşrubat-müskirat

Melih Aşık
Tarih: 28.04.2013

Başbakan gündemi yine şaşırtmayı başardı...

Melih Aşık - Başbakan gündemi yine şaşırtmayı başardı...
Gözler Kandil’deyken... Hani teröristler silahlarını bırakıp öyle gideceklerdi, gibi sorular cevap beklerken... Gündemi aniden ayrana kaydırdı...
Başbakan, Alkol Sempozyumu’nda alkole veriştirirken, alkol üzerinden Cumhuriyet’i ve Atatürk-İnönü dönemlerini karalamayı da ihmal etmedi. Dedi ki:
“Tek parti döneminde alkol teşviki o kadar abartılı bir propagandaya dönüşmüştür ki lokantalara alkolün ne kadar yararlı olduğuna dair afişler asılmıştır. Bira milli içki olarak halka sunulmuştur. Halbuki bizim milli içkimiz ayrandır...”
Türkiye’de ilk bira fabrikası, Osmanlı halifesinin izniyle, 1890’da Bomonti’de kuruldu. Ankara’daki bira fabrikasının kuruluşu 45 yıl sonradır...
Bu yaşımıza geldik... Biranın milli içkimiz olduğunu söyleyen ne bir tek kişiye rasladık, ne tarihte en ufak kayda tesadüf ettik. Zaman zaman rakıya espri olsun diye aslan sütü dendiği gibi milli içki de denir. O kadar...
Lokantalara alkolün ne kadar yararlı olduğuna ilişkin afişler asılırmış... Bir tane olsun göstermelidir Başbakan... Yoktur...
“Milli içki ayrandır”, açıklamasına gelince. Ayran içki değil, içecektir. Bira veya rakı içkidir. Eskiler içkiye müskirat, içeceğe meşrubat derdi. Birbiriyle ilgisi yoktur.
Başbakan’dan bir tuhaf iddia daha...
Trafikte adam ezen ya da silahla cinayet işleyen kişi alkollüyse cezası indiriliyormuş... Başbakan’ın konuşmasını kim hazırladıysa... İlkokul düzeyinde bilgisi olmadığı anlaşılıyor. Alkol, ceza yasasında hafifletici değil ağırlaştırıcı sebeptir. Kafayı çektim ne yaptığımı hatırlamıyorum, diye bir mazeret ceza yasasında yoktur.
Alkol zararlıdır. Alkolün zararları bilimsel şekilde halka anlatılmalıdır. Ama yasakçılık başka şeydir. Ortaçağ yöntemidir. Üstelik merak uyandırıcı, teşvik edicidir.

Ayran twitleri...
Maçın stresi fazlasıyla gerdi beni. Neyse dolaptan buz gibi bir Efes ayran alayım da kendime geleyim.
Mete Aktaş
Pınar Karşıyaka kazandı, Efes kaybetti. Ayran galip, bira mağlup.
Yalçın Bayer
Milli içkimizin şu sloganla dünya içkisi olması işten bile degil: When I run, I drink ayran!
Sivilay Abla
Başbakan ayranı milli içki ilan etti. Oysa balıkla ayran hiç uyuşmaz.
Tufan Türenç
TÜİK verilerine göre, 2012 yılında 442 bin ton ayran içilirken, 998 bin ton bira tüketildi.
Zeynep Kuştepesi
Ayran olsa olsa “ümit milli” içkimiz olabilir... “A milli” içkimiz çaydır...
Hasan Kaçan
“Milli içkimiz Ayran” sloganıyla reklam yapan bir ayran markası ne zaman çıkacak bakalım.
Taci Kalkavan
Başbakan Erdoğan, “Milli içkimiz ayrandır” demesine rağmen nedense devlet eliyle ayran değil rakı üretilmektedir!
Abdülhamit Bilici
Bence asıl soru, “bayram değil seyran değil nerden çıktı ayran?” olmalı. Yine hedef şaşırtıp haşırtingen şıtrase oluyor olabilir.
Levent Üzümcü
Yeni ayran, Tekirdağ ayranı, Yeşil ayran, Efe ayran filan da çıkar artık
Nedim Saban
Ayran Türk-İslamcı, Rakı sosyal demokrat, Su enternasyonalist, Viski kapitalist.... Siyasi görüşü olmayan ve olaylara karışmayan tek içki: ÇAY.
Hakan Demirel

Büyükler neden mi büyüktür?
Biz, dizlerimizin üstüne çökmüşüz de ondan. Artık ayağa kalkalım!
Stirnera

Vicdan
Kan durdu bak ne güzel... Bunu istemiyor musun? Yoksa bundan rahatsız mı oluyorsunuz?
İktidar yanlıları bu tür sorularla akılları sıra çocuk kandırıyor...
Sanki kanın durmasını istemeyen varmış... Sanki bu ortamın hangi tavizlerle sağlandığını sormak barış karşıtı olmakmış gibi...
Kan dursa da durmasa da...
Vicdanlar kanıyor... Giderek daha da çok kanayacak...
Binlerce insanımızın katlinden sorumlu olan teröristler bir özür dahi dilemeden sınırdan çekip gidecek...
Tek bir insanın burnunu kanatmamış gazeteciler, yazarlar, rektörler, albaylar, generaller, terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanmaya ve hapis yatmaya devam edecek... Neden? Çünkü onlar gerçek terörist değil. Bu tablo karşısında vicdanı kanamayan insan olabilir mi?
Barış süreci denilen bu sürecin ülkeyi karanlığa götürdüğünü gören her duyarlı yurttaştaki duygu kanamasını saymıyoruz... O daha da ağır vaka...

Önce doğruyu bilmek gerekir; doğru bilinirse yanlış da bilinir, ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılamaz.
Farabi
***
Rüyalarınızın gerçekleşmesini istiyorsanız öncelikle uykudan uyanmanız gerek.
A. Siegtried


Anzak
Anzak günü, Çanakkale’de olduğu gibi her yıl 25 Nisan’da Avustralyalı ve Yeni Zelandalılar tarafından Washington’da da düzenleniyor. Anma törenleri sabah güneş doğarken Kore Şehitleri Anıtı’nın bulunduğu yerde yapılıyor.
Törene her yıl Türk Büyükelçiliği Askeri Ataşesi de katılır. Atatürk’ün Anzak şehitlerinin annelerine hitabesini okur. Bu yıl törenlerde bir yenilik vardı. Atatürk’ün hitabesi bestelendi, müzik eşliğinde Soprano Marie Te Hapuku tarafından sunuldu...
“Uzak memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar; burada dost bir vatanın toprağındasınız...” diye başlayan annelere yönelik hitabe malum “Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır” diye son bulur... Bu sözleri dinlerken ağlamayan yok gibidir... Atatürk’ün hitabesi müzik eşliğinde daha da etkili olmuştur...

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları