loading
close
SON DAKİKALAR

Mısırlının fesi

Melih Aşık
Tarih: 07.07.2013

Melih Aşık, '2013 uğursuz geldi. Suriye’de Müslüman kardeşler töközledi. Mısır’da Mursi düşürüldü.'

Yıl 1932... 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı... Atatürk, Ankara Palas’ta, yabancı misyona resmi davet veriyor. Mısır Elçisi Hamza Bey o günkü kutlamalara fesiyle katıldığı gibi akşamki yemeğe de fesli olarak gelmiş. Fes Türkiye’de 7 yıldır yasak. Yemekten sonraki baloda da Hamza Bey ortalıkta fesiyle dolaşıyor. Atatürk Mısır Elçisinin yanından geçerken, “Fesinizi çıkarınız” diyor. Fes bir garsonun tepsisine konularak vestiyere gönderiliyor. Büyükelçi kıpkırmızı oluyor, baloyu terkediyor. Ve Türkiye Mısır ilişkilerinde fırtınalar kopuyor...


Yıllar geçti.. Kader sonunda Türkiye ile Mısır’ı kanka yaptı...

Washington’da çizilen politikaya göre... Suudi Arabistan, Körfez Emirlikleri, Mısır, Türkiye ve İsrail aynı cephede buluşacak... Önce Suriye, peşinden Lübnan Hizbullah’ı sonra da İran halledilecek... Böylece Ortadoğu’da Şii faktörü tarihe karışacak, ABD dostu Sünnilerin egemenliği kurulacaktı...

2013 uğursuz geldi. Suriye’de Müslüman kardeşler töközledi. Mısır’da Mursi düşürüldü. Mursi ile birlikte ılımlı İslam projeleri ve Sünni ittifakına dayalı politikalar da düşmüş oldu. Newyork Times yazarı David Brooks’a göre:
“Mısır, Türkiye, İran, Gazze ve başka yerlerde radikal islamcıların modern bir hükümeti yönetemediği belli oldu...”

İslamcı siyaset; yargıyı,medyayı, orduyu, bürokrasiyi esir ederek egemenliğini kuracağını, böylece ömür boyu iktidarda kalacağını sanıyor... Ancak bir şeyi hesap edemiyor:

“Halkın bir meydanda toplanmasını...”

Ve bir meydanda toplanan halkın soluğunun ne kadar güçlü olduğunu... Meydanı ihmal etmeyeceksin...

Ayasofya sırada...

Trabzon’da yarım asır önce müzeye çevrilen Ayasofya Kilisesi yeniden camiye çevrildi.

İki yıl önce de İznik Ayasofya Müzesi camiye dönüştürülmüştü.

Camiye dönüştürme sırasının şimdi hangi Ayasofya’da olduğunu söylemeye sanırız gerek yok!

Trabzon’da camiye ihtiyaç mı vardı? Bölgeyi gezen Prof. Suat Çağlayan diyor ki:

- Ayasofya Müzesi’nin bulunduğu mahallede yurttaşlarımızın rahatlıkla ibadetlerini yapabilecekleri 3 cami ve bir o kadar mescit bulunmaktadır... Ayasofya’yı cami yapmaya kalkmak, umudunu turizme bağlayan Trabzon’a karşı haksızlıktır...

Turist Trabzon’a özelikle Sümela ve Ayasofya’yı görmek için geliyordu. Müzeyi geçen yıl 150 bin kişi gezmiş. Camiye dönüştürülmesi kuşkusuz turist sayısını büyük ölçüde azaltacak.

Trabzon Vakfı Başkanı Bilgin Aygül tadilat sırasında yapılanları anlatıyor:

“Ayasofya’da 800 yıllık mozaiğin üzerine ahşap döşenip halı serildi. Bu işlemler kaynak makineleri, çekiçlerle yapıldı. 
Freskler üzerine çivilerle korniş çakılarak üzerleri kapatıldı...”

Trabzonlu gazeteci Serkan Türk, operasyonu şöyle anlatıyor:

- Ayasofya, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın desteği ve talimatı, Vakıflar Bölge Müdürü Mazhar Yıldırımhan’ın militanca çabası, Trabzon’daki radikal kesimlerin özel gayretleriyle camiye çevrildi.

Başbakan göreve geldiğinden beri aynı şeyi söylüyordu:

- Bütün dinlere eşit uzaklıktayız...

Trabzon’daki işlem, böyle bir bakışı doğrulamıyor. Bu tür tarihi, dinsel yapılar insanlığın ortak mirasıdır. Bir ülkenin kendine miras bırakılmış eserlere olan saygısı kendi saygınlığını arttırır.

O saygınlık ucuz siyaset adına harcanıyor.

AKM

Bu iyi haber... Kültür Bakanı Ömer Çelik, CHP milletvekili Turgut Dibek’in soru önergesine verdiği yanıtta:

- Atatürk Kültür Merkezi’nin 2014 yılı içerisinde hizmete açılması planlanmaktadır, dedi...

Cevap 24 Haziran tarihli... Yani Başbakan Erdoğan’ın “AKM yıkılacak yerine barok stilde opera binası yapılacak” sözünden sonra verilmiş. Böylece AKM’nin yıkılmasından vazgeçildiği anlaşılıyor. Bazı gazeteler haberi “Erdoğan geri adım attı” şeklinde veriyor ki... Muhterem’i kışkırtmaya da gerek yok... Yanlış karardan dönülmüş... Bu da olumlu bir davranış.

Gezi Parkı ve AKM kurtuldu diye bakıyoruz artık. Şimdi ne yapmalı? Saygın meslek adamlarından bir jüri oluşturmalı... Bir meydan projesi yarışması açmalı. Ortaya çıkan projeler halk önünde tartışılmalı... Bütünlüklü bir meydan projesi oluşturmalı. Demokrasi budur.

İzinsiz protesto eylemi, meydanlara protesto çadırı kurulması filan darbecilerin iş başında olduğu Mısır’da serbest,
AKP’nin iş başında olduğu Türkiye’de yasak!

***

Mısır Ordusu’na çatan Hüseyin Çelik “Halkın parasıyla alınan silahların halka yönelmesi kabul edilemez” diyor.

Halen devam etmekte olan Gezi protestolarında halka yöneltilen TOMA, Akrep, tabanca vb. silahların parasını AKP’liler kendi cebinden mi karşılıyor?

***

TDK çapulcudan sonra “darbe” kelimesinin anlamını da değiştirdi.

“Dini siyasete alet etmek” yetmedi, sıra “dili siyasete alet etmeye” geldi...

***

İlleri demokrasi sayesinde “Demokrasi bizim için bir tramvaydır, istediğimiz durağa gelince ineriz” diyen bir lidere demokratik yollardan tepki göstermenin adı “darbe girişimi” oldu.
Akif Kökçe

Sakal


Mısır’da ordunun yönetime el koymasından en çok berberlerin memnun olduğu söyleniyor.

Neden mi?

Çünkü Mursi dönemininde İslamcı yönetime ayak uydurmak için sakal bırakanlar berberlere hücum etmiş, sakal tıraşı kuyruğuna girmişler.

Bunlar fiziki dönekler..

Bir de entelektüel dönekler var ki...

Onlar da herhalde dönüş için bütün hünerlerini kullanmaktadırlar.

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları