Tarih:
17.04.2016
Mizah fişeği
Melih Aşık; Gazeteler pazar günleri hafif konuları işler, okurların haftanın ağırlığından kurtulması için mizaha da genişçe yer verir.
Gazeteler pazar günleri hafif konuları işler, okurların haftanın ağırlığından kurtulması için mizaha da genişçe yer verir. Ne var ki artık mizaha pek gerek kalmıyor. Çünkü her şey mizah oldu. Buyurun size tazesinden bir kara mizah örneği...Polis 31 Mart günü Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni basıyor. Bu olaydan sonra istifa eden Fakülte Dekanı Prof. Serpil Sancar gelişmeleri Mülkiye Haber’e şöyle anlatıyor:
“31 Mart 2016 Perşembe günü SBF’de vize sınavları devam ederken Hukuk Fakültesi’nde öğrenciler arasında meydana gelen kavgayı önlemek amacıyla kampüse giren Çevik Kuvvet, hiç bir sorun ve neden yokken, SBF’nin de içine girerek öğrencilere yönelik tahrik edici ifade ve davranışlarda bulunmuştur. Daha sonra Fakülte bahçesindeki öğrencileri binanın içine girmeye zorlamış ve araya giren öğretim üyelerini tartaklamış, Dekan olduğumu belirttiğim halde, bulunduğum yere gaz fişeği atılmıştır.”
Dekan Hanım’ın sözlerinin devamına dikkat:
“...Fakülte arka bahçesinde öğrencileri içeri sokmak amacıyla Çevik Kuvvet’in attığı gaz fişeklerinden biri habersiz biçimde bir hocamızın cebine girmiş ve hocamız bunu fark etmeden Akademik Toplantı salonundaki konferansı izlemeye gitmiştir. Hocamızın cebindeki gaz fişeği bir süre sonra Mülkiye Şeref Salonu’ndaki konferans sırasında patlayarak büyük bir paniğe sebep olmuştur...”
Bu ülkede mizah için kafa yormaya gerek var mı?
Tarih sınavı...
Yazar Zülfü Livaneli geçenlerde BirGün’de Özlem Özdemir’e röportaj vermişti. Bu röportajın bir yerinde Livaneli “tarihçiyim diyenler dahil kimsenin tarihi bilmediğini” iddia ederek bilmece tadında bir konuya giriyor. Okuyoruz:
“Ben yıllar önce tarihçilerimize defalarca öneride bulundum. Lütfen bana şunu açıklayın: Osmanlı İmparatorluğu’nun dini İslam. Batı’da bildiğimiz Hıristiyan temelli hanedanlar, kendilerine ya 12 Havari’nin ya İsa’nın yani büyük Hıristiyanların isimlerini koyarlar. Osmanlı İmparatorluğu’nda niye halife Ömer’in adı yok, niye bir çocuklarına Ömer dememişler? Beyazıt, Selim, Murat demişler ama niye halifenin adını koyayım dememişler? Niye 1. Halife Ebubekir’in adı yok. Bir tek 3. Halife Osman var çünkü kurucunun adı Osman ama o da Otman olarak yazılıyor, Ottoman diyorlar ya bize. Peki, hadi onlar yok, niye peygamberleri Muhammed’i Mehmet yapmışlar? Niye Hazreti Ali yok? Bu isimlerden birinde bir şehzade bile yok. Acaba sebep kendisi Osmanlı Hanedanı’ndan geldiği için Arap’ın üstünde görmek mi, yoksa o sırada yaşanan mezhep kavgalarına karışmamak mı? Tarihçilik budur işte. Bunun üzerine kitap yazılmalı. Ben ülkedeki entelektüel faaliyeti az buluyorum, sadece tarih alanında değil. Ne edebiyat eleştirmeni ne diğer alanlarda eleştirmen yok.”
Osmanlı padişahları çocuklarına neden Peygamber ve halifelerin adlarını koymamış? Doğrusu biz de merak ettik...
Fakir
- Fakir oynar, zengin dans eder.
- Fakir işe gider, zengin ofise geçer.
- Fakir ağlar, zengin gözyaşlarını tutamaz.
- Fakir kuma getirir, zengin ortanca hanım.
- Fakir işsizdir, zenginin bir projesi vardır.
- Fakir arkadaşlarıyla buluşur, zengin dostlarıyla bir araya gelir.
- Fakir kursa yazılır, zengin workshop’a gider.
- Fakir mangal yapar, zengin barbekü.
- Fakir hırsız, zengin kleptomandır.
- Fakir kavga eder, zengin mahkemeye verir.
- Fakir âlemin bir parçasıdır, zengin cemiyetin.
- Fakir bayılır, zengin panik atak geçirir.
- Fakir, “Reisçiyim” der, zengin “Yetmez ama evetçiyim.”
- Fakirin nenesi vardı, zenginin büyükannesi.
- Fakirde hastalık “ırsi”dir, zenginde “genetik.”
- Fakire inme iner, zengin felç olur.
- Fakirinki zinadır, zengininki yasak aşk.
- Fakirin kütüğü vardır, zenginin soyağacı.
- Fakirin çocuğu dayaklıktır, zengininki hiperaktif.
(Feys’ten)
NAZ
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yürüttüğü ‘Yazarlar Okullarda Projesi’ kapsamında öğrencilere satılan Ozan Taşdemir imzalı ‘Hariçten Sözler’ isimli kitaptan bazı özdeyişler aktaralım:
- Kadınlar da tespih gibi olmalı, varlığı hoşluk, yokluğu boşluk vermeli.
- Genelde erkekler güç gösterisine, kadınlar ise cilve histerisine meyillidir.
- Kadınlar ait olmayı, erkekler ise sahip olmayı yeğlerler.
- Genç kızlar için, çılgınlık sefalet, özgürlük ise felaket getirir.
- Kadın nazla, erkek hazla mutlu olur.
Eğitim Bakanı Nabi Avcı Bey’e not:
Beyefendi kadınlar hakkında siz de böyle mi düşünüyorsunuz?
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları