Mutsuz yardımcı!

Melih Aşık; Görevdeki bakan yardımcıları icra ve imza yetkilerinin sınırlı olmasından şikâyetçi, Başbakan’dan randevu istemişler, cevap gelmeyince Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu almışlar, topluca Beştepe’ye gidip dertlerini anlatmışlar.

Görevdeki bakan yardımcıları icra ve imza yetkilerinin sınırlı olmasından şikâyetçi imişler. Hürriyet’teki Gizem Karakış imzalı habere göre bakan yardımcıları Başbakan’dan randevu istemişler, cevap gelmeyince Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu almışlar, topluca Beştepe’ye gidip dertlerini anlatmışlar. Toplantı 4 saat sürmüş. Bütün bakan yardımcıları konuşamamış, o yüzden yeniden görüşeceklermiş. Anlaşılan başka konular da görüşülüyor.

Bakan yardımcılığı diye bir makam ve unvan bizim idari yapımızda yoktu. 2011 yılında bir kanun hükmünde kararname ile girdi. Büyük bölümü seçim kazanamamış AKP milletvekili adayları “teselli ikramiyesi” faslından bakan yardımcısı olarak atandı. O gün bugündür ne iş yaptıklarını pek bilen yok. Bilinen tek şey üçlü kararnameyle atandıkları... Kendilerine dayalı döşeli birer makam odası ile emirlerine birer sekreter ve makam arabası tahsis edildiği... “Verdikleri hizmet” karşılığında da 10 bin lira dolayında maaş aldıkları.

Bunları bir yana bırakıp tekrar Beştepe ziyaretlerine gelirsek... Bakan yardımcılarının, bağlı oldukları bakanları ve Başbakanı atlayıp doğrudan Cumhurbaşkanı ile görüşmeleri, ondan yardım istemeleri hayli tuhaf bir durum. Bakanlar ve Başbakan itibarlarını sarsan bu tuhaflığı sineye mi çekecekler yoksa gereğini mi yapacaklar? Gereğini yapmaya kalkar da karşılarında Cumhurbaşkanı’nı bulurlarsa ne yapacaklar? Bunlar ilk akla gelen sorular.

Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın ve Başbakan ile Cumhurbaşkanı’na yakın bakanların arasının şeker renk olduğu söylenen şu günlerde bu ziyaretin önemli sonuçları olabilir. Bekleyelim bakalım.

Tartışma bitti!

Elektrik faturalarındaki “kayıp kaçak bedeli” ve “TRT Payı” kalemleri çok eleştiri çekiyordu. Çözüm bulundu! Kayıp kaçak bedeli dahil bütün kalemler tek bir kalemin içine sokuldu. Kayıp kaçak veya TRT payı artık faturada görünmeyecek. Bunu anlatan CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş dün yaptığı yazılı açıklamada ayrıca dedi ki:
“Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun, geçtiğimiz ay yayınladığı ‘Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’e göre dağıtıcı şirketlere yeni bir rant ve gelir kapısı açıldı. Tebliğe göre bundan böyle şirketlerin temsil, ağırlama, sosyal sorumluluk, danışmanlık gibi giderleri faturalara yansıtılabilecek.”

Tüketiciye yeni bir yük daha geliyor...

UYUŞ

Alkol konusunda çok hassas görünen bu iktidarın çok daha tehlikeli keyif maddeleri konusunda umursamaz olduğunu, esrar, kokain, eroin kullanımının rekor düzeylere ulaştığını dün kaydetmiştik.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın verdiği rakamlara bir göz atalım:

- Türkiye’de toplam 362 ceza infaz kurumunda 184 bin 321 hükümlü ve tutuklu vardır.

- Hükümlü ve tutukluların yüzde 23’ü hırsızlık, yüzde 19’u uyuşturucu, yüzde 16’sı öldürme, yüzde 12’si yaralama, yüzde 12’si yağma, yüzde 8’i cinsel suçlar, yüzde 5’i sahtecilikten yatmaktadır...

Uyuşturucudan yatanların oranı zehir ticareti ve kullanımının alkolden çok daha büyük tehlike halini aldığını gösteriyor.


Üniversite sınav soruları TV kanallarına 200 bin, gazetelere 50 bin liradan satılacakmış!
Elde satacak başka bir şey kalmadı demek…
Akif Kökçe

NOTER

Gazetemizde haber:
“Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) işe alınması planlanan hükümlü işçiler için noter huzurunda kura çekilişi yapıldı. Kura çekimindeki bazı topların ön ve arka yüzünde farklı numaraların yer alması salonu karıştırdı.”

Ülkemizde adaletsizliğe karşı güvenebileceğimiz tek kurum noterler kalmıştı... Orası da mı çöktü? Pess...


AKP’liler “Yolsuzluk eskiden de vardı” diyor.
İSKİ skandalında tutar 400 bin dolardı.
2 milyon lira bile değil. Şimdiki yolsuzluklar milyarla!
Akif Kökçe

Melih Aşık - Milliyet