loading
close
SON DAKİKALAR

Nasıl bir yemin?

Melih Aşık
Tarih: 07.06.2014

Melik Aşık; Kemal Bey sağdan soldan hemen tüm sivil toplum örgütleriyle görüştü. Fakat Atatürkçü Düşünce Derneği ile görüştüğü duyulmadı. Acaba neden?

Kemal Kılıçdaroğlu, “Nasıl bir cumhurbaşkanı” sorusuna yanıt aramak için Almanya’nın yolunu tutarken... Kendisine yönelik bir soruyu buraya iliştirelim:
“Kemal Bey TÜSİAD’dan MÜSİAD’a, Türk - İş’ten Türk Tabipleri Birliği’ne kadar sağdan soldan hemen tüm sivil toplum örgütleriyle görüştü... Fakat Atatürkçü Düşünce Derneği ile görüştüğü duyulmadı... Acaba neden?”
“Nasıl bir cumhurbaşkanı?” sorusunun yanıtına gelince... Dünyayı dolaşmaya gerek yok... Anayasa’daki cumhurbaşkanı yemini bu sorunun yanıtını da içeriyor. Yemini okuyalım:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anaya’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılâplarına ve lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine and içerim.”
Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini hangi yönde ve hangi sınırlar içinde kullanacağı yemin metninde belirtiliyor. CHP bu yemine sadık kalacak bir isim bulacak. Bu da zor değil sanırız...
AKP mi? Onların muhtemel adayı bu yemine baştan sona ters düşüyor. Herhalde yemin ederken tek ayağını havaya kaldıracak.



Seçme saçmalar

İktidarın ezik politikası sonucu kendilerin savaş kazanmış kumandan gibi görmeye başlayan HDP milletvekilleri Cumhuriyet’in ve ulusun değerlerine saldırmaya devam ediyor... HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani diyor ki:
“Türkiye’nin kurucu unsuru dediğiniz siyaset doktrini biraz Mussolini’dir, biraz Hitler’dir. Kuruluşundan bugüne kadar Türkiye’nin bütün kurucu temellerine dinamit koyan bu nasyonal siyasi anlayış, Türkiye’yi bölünme eşiğine getirdi. Cesaretini, ilhamını Hitler’den, Mussolini’den aldı.”
Mustafa Kemal’e doğrudan saldıramadıkları için “Kemalizm”e saldırıyorlar. Peki, söylediklerinin bir temeli var mı? Onur Öymen dün Atatürk’ün bu konudaki sözlerini aktarmıştı. Örneğin... Çankaya’da bir yemekte diyor ki:
“Faşizmin de Nazizm’in de sonu yoktur. Ben belki bunu görebilecek kadar yaşayacak değilim. Ama aramızda onların sonunu görebilecekler olacaktır. Bu ülkeler bir defa bu yola girdiler mi bir daha geri dönemezler. Halkı ve gençliği sürekli olarak heyecan içinde tutmak için durmadan silahlanmak, sağa sola tehditler savurarak ayakta kalmak zorundadırlar. Bu işin sonucu ise savaştır. Ve bu savaşın sonunda ne faşizmin ne de Nazizm’in ayakta kalabilmesine olanak göremiyorum.”
“Sabiha Gökçen, ‘Atatürk’ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti’... s. 159”
PKK’nin siyaset ortağı olan bu muhteremler bir yandan barıştan, kardeşlikten söz ediyor, bir yandan ulusun duyarlıklarına saldırıyorlar. Pusulayı iyice şaşırmış durumdalar...



HESAP

Meclis’te konuşan CHP milletvekili İhsan Özkes AKP’lilere şöyle hitaplarda bulunuyor:
- Ya, hiç sizde Allah korkusu yok mu? Allah sizi çarpacak arkadaşlar, çarptı zaten de.
- Allah size öyle bir sille indirecek ki ne yapacağınızı, ne edeceğinizi şaşıracaksınız.
- O hırsızlığın bedelini ahirette ödeyeceksiniz inşallah. Hakkım haram olsun, Allah yedirtmesin size!
Sayın İhsan Özkes müftü kökenli bir milletvekili.
Ciddi bir kişilik. Ancak yaptığı konuşmalar demokrasi ile bağdaşmıyor. Demokrasilerde suç varsa yasalara göre işlem görür. Hesap verilecekse halka verilir. Eğer işler Allah’a havale edilirse kimse hesap vermez. Laik rejimin meclisinde böyle tartışma olmaz...



Savaş,
ava çıkmak gibidir.
Ancak savaşta, tavşan da
ateş eder.
De Gaulle
* * *
Politika,
para yerine insanların
ortaya sürüldüğü bir oyundur.
Napoleon



ORDUEVİ

Donanma eski Komutanı emekli Oramiral Nusret Güner, Deniz Harp Okulu eski komutanı emekli Tuğamiral Türker Ertürk ve emekli Tümgeneral Naci Beştepe’nin mayıs ayında dolan orduevlerine giriş yasağı Kasım 2014’e kadar uzatıldı.
Bu emekli komutanların giriş yasağı üçer ya da altışar aylık dönemler halinde uzatılıyor. Suçları zaman zaman Genelkurmay’ı ve Hükümet’i eleştirmeleri...
Bir başka general gönderdiği notta şöyle diyor:
- Orduevi Sayın Özel’in özel mülkü değildir. Koyduğu yasağın hukuki temeli yoktur. Ayrıca, konulan bu yasak, orduevine girişleri yasaklanmamış subay ve orgenerallerin Necdet Özel’i ve hükümeti destekledikleri anlamına çekilebilir ki, bunun da kesinlikle aslı yoktur...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları