Tarih:
05.11.2013
Ne bozgun ama
Melih Aşık; Peki türban Türkiye’nin gündeminden silindi mi? Aksine yeni gündeme giriyor...
Kemal Kılıçdaroğlu Parti Meclisi toplantısında türbanla ilgili konuşuyor:- Türbanı Türkiye’nin gündeminden sildik, AKP tam bir bozguna uğradı...
Bir dostumuz bu sözleri golü yerken yerinden kımıldamayan kalecinin övünmesine benzetmiş:
- Herkes topa müdahale edeceğimi sanıyordu, golü sadece seyrettim, böylece hem ezber bozdum hem rakipleri şaşırttım...
Kimi okurlar peki CHP ne yapsaydı diye soruyor...
Konuyu Anayasa, yasalar ve laiklik açısından değerlendirmeli, tarihe kayıt düşmeliydi. Bu isim örneğin Birgül Ayman Güler olabilirdi. Bakınız ne diyor Ayman:
“Başbakan diyor ki; bu başını örtme işi dinimizin emridir. Bir devlet kendi nizamını dini emirlere göre düzenlerse, o devlete laik devlet değil din devleti denir. Dinimizin emrine göre türban mademki gerekli; hiç kuşku yok, toplum hayatımız giderek dini emirlere göre düzenlenecektir...”
Peki türban Türkiye’nin gündeminden silindi mi? Aksine yeni gündeme giriyor... Sırada türbanlı kaymakam ve valiler olduğunu İçişleri Bakanı’nın yeşil ışığından anlıyoruz. TSK, polis ve yargı sırada...
Türban kadınların başını örtmesinden ibaret bir konu değildir. Türban daha büyük bir paketin parçasıdır... O pakette yeni rejim saklıdır. Yeni rejimin ne olacağı da sır değildir.
Tuncay’ı anarken
Gazeteci, yazar ve kimi CHP’li siyasetçilerin katılımıyla pazar günü TÜYAP’ta Tuncay Özkan’la ilgili bir toplantı yaptık, ardından onun adına ilk romanı olan “Ötekiler”i imzaladık.
Tuncay’ı anarken
Gazeteci, yazar ve kimi CHP’li siyasetçilerin katılımıyla pazar günü TÜYAP’ta Tuncay Özkan’la ilgili bir toplantı yaptık, ardından onun adına ilk romanı olan “Ötekiler”i imzaladık.
Organizasyonu Kırmızı Kedi Yayınevi ile Tuncay’ın kızı Nazlıcan başarıyla düzenlemişti.
Türkiye’de olup bitenlere duyarlı, aydınlık yüzlü ve oldukça kalabalık bir izleyici topluluğu en az bir saat ayakta beklemeyi göze alarak kitap imzalattı...
Akşamüstü Ali Sirmen’le birlikte Karaköy’de Galatalı’da oturup kaderden birkaç saat çaldık...
Bundan 30 yıl önce Ali’lerin hapsini konuşurduk... Barış Derneği davasından 38 ay yatıp beraat etmişlerdi. Bugün de yine hapistekilerin çilesini konuşmaktayız. Aydın ve gazetecilerin hayatından hapishane hiç çıkmadı bu ülkede. Hayatımızdan tehdit de eksik olmadı... Öldürülme tehdidi, hapis tehdidi, işten atılma tehdidi...
Nedir bütün mesele... Hırsızlığı, yolsuzluğu, onursuzluğu, ulusun ve toplumun geleceğine ilişkin tehlikeleri dile getirmek... İnsanların daha insanca yaşaması için düşüncelerini söylemek... Haklı olanların hakkını savunmak. İşte egemenleri gazaba getiren konular...
KART
İktidarın hoşuna gitmediği için yayından kaldırılan Leyla ile Mecnun dizisindeki unutulmaz sahnelerden biriydi. Parkta oturup nereden para kazanacaklarını tartışan iki çulsuzdan biri şu yorumu yapıyordu:
KART
İktidarın hoşuna gitmediği için yayından kaldırılan Leyla ile Mecnun dizisindeki unutulmaz sahnelerden biriydi. Parkta oturup nereden para kazanacaklarını tartışan iki çulsuzdan biri şu yorumu yapıyordu:
“Ya banka soyacağız ya da bankadan kredi alıp ona kendimizi soyduracağız.”
Bu hatırlatmayı niye mi yaptık? Okurumuzun geçtiği nota buyurun.
“Bir bankanın kredi kartını kullanıyorum. Birkaç yıl öncesine kadar aidat yıllık 30 - 35 lira civarında birşeydi. Rakam geçen yıl 65, bu yıl 75 liraya çıktı. Bu zamları neye göre, kimden izin alarak yapıyorlar, bilen var mı?”
Sık sık arızalanan Marmaray projesi
Sık sık arızalanan Marmaray projesi
“Japon mühendisliği efsanesini” yerle bir etmiş. Bravo!
Kindar AKP “2020 olimpiyatlarının” intikamını da
almış oldu!
Kindar AKP “2020 olimpiyatlarının” intikamını da
almış oldu!
***
Marmaray’daki arızalar bitmiyor!
Test sürüşlerini “test uzmanları” yerine, “iktidar büyükleri” yaparsa olacağı budur...
Akif Kökçe
Seminer
Milliyet’in dün manşetten verdiği röportajda eski Kara Kuvvetleri Konutanı Aytaç Yalman uzun uzun Plan Semineri’nden söz ediyor:
Akif Kökçe
Seminer
Milliyet’in dün manşetten verdiği röportajda eski Kara Kuvvetleri Konutanı Aytaç Yalman uzun uzun Plan Semineri’nden söz ediyor:
“Yapılan seminerin haddini ve maksadını aşan bir gayretkeşlik olduğunu” söyleyerek Çetin Doğan ve arkadaşlarını suçluyordu.
Bir Balyoz hükümlüsünün avukatından şu notu aldık:
“Balyoz Davası’nda seminer yargılanmamıştır. Davada hüküm giyen denizci ve havacıların hiçbiri seminere katılmamıştır.”
Seminere katılanlardan bugün sadece 29’u tutuklu. Şu anda Balyoz’dan tutuklu olan 208 general ve subay seminere katılmamış... Ancak Balyoz kanıtları sahte çıkınca seminerde suç işlenmiş havası yayılıyor.
Melih Aşık - Milliyet
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları