Tarih:
14.08.2014
Ne çabuk unuttu?
Melih Aşık; Kurultay mı? Kurultay isteyenler imzayı toplasınlar gereğini yapalım. Söylediği bu. Kemal Bey, alaturka politikayı çabuk öğrendi...
Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen önce Afyon ve Isparta’da CHP il binalarını ziyaret ediyor. Her iki binada aynı şeyi söylüyor:“Bir bedel ödenmesi gerekiyorsa o bedeli genel başkan olarak ben ödeyeceğim, kimse merak etmesin...”
***
6 Ağustos’ta CNN Türk’te katıldığı canlı yayında gazeteciler:
- CHP’nin başarı ve başarısızlık kriteri nedir, diye soruyor.
Cevap:
- Siyasette her karar, bir risktir. Ekmeleddin Bey, cumhurbaşkanı seçilirse başarılıyız. ‘Beklediğimiz oldu’ deriz. Seçilemezse ‘başarısız olduk’ anlamına gelir.
Söz muhtemel kurultay taleplerine geliyor. Kemal Bey “Başarısızlık halinde kurultay istenirse rahatlıkla kurultay yapabileceklerini” bildiriyor ve şöyle diyor:
- Keşke genel başkan adayları da çıksa, kurultaya gitsek, kurultay bir seçim yapsa. Yani eski anlayıştan partiyi büyük ölçüde kurtardım ve bundan sonra da kurtarmaya devam edeceğim. Farklı, kendi içinde barışık ama demokratik yarıştan çekinmeyen, o yarışı demokrasinin gereği olarak göre bir anlayışı egemen kılmak istiyorum. Kurultay istenirse elbette toplarız. Kendi içimizde tartışma varsa, tartışmayı sonlandırılacak şey, kurultaydır...
Şimdi bedel ödeme zamanı değil mi? Kemal Bey hiç oralı değil...
Sorumluları ilan ediyor: Şezlongcular, boykotçular, anket şirketleri, ulusalcılar...
Kurultay mı? Kurultay isteyenler imzayı toplasınlar gereğini yapalım... Söylediği bu...
Kemal Bey, alaturka politikayı çabuk öğrendi.
CHP neyin partisi?
CHP’nin kimliğini doğru tespit etmek gerekiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi bugün hâlâ yüzde 20 kemik oya sahipse bunu Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerini temel alan halkçı, bağımsızlıkçı, ulusal değerlere saygılı, Batı’ya dönük kimliğine borçludur. CHP’nin bu özden saparak varacağı bir hedef yoktur.
Kemal Kılıçdaroğlu ise göreve geldiğinden beri bu temel değerleri aşındıracak kadrolar ve fikirler arayışındadır. Partiyi dışa açma adı altında parti ilkeleriyle ilgisiz kişiler bulunup yönetim kademelerine getiriliyor. Bu kişilerin parti çizgisini değiştirmeleri teşvik ediliyor. Parti sağa kaydıkça muhalefet gücü azalıyor. Laik, cumhuriyetçi, demokrat seçmenler kaybediliyor.
Mustafa Mutlu dün sütununda CHP’lilere şöyle sesleniyordu:
“Dinin ve etnik kökenin siyasete malzeme edildiği bir ülkede; laikliği ve Atatürk milliyetçiliğini savunan bir partinin, çoğunluk oylarını toplaması hayaldir.
Ancak yüzde 25’lerde kalsa bile böyle bir parti, cumhuriyeti dönüştürmek ya da bölmek isteyenlerin önündeki en büyük engeldir!
İlkelerine bağlı, aslanlar gibi dik duran yüzde 25’lik bir CHP, ilkelerini terk etmiş, bölücü ya da dinci kadrolara teslim edilmiş, dönüştürülmüş yüzde 70’lik bir CHP’den çok daha yararlı ve gereklidir...”
Mesele özetle budur... CHP’ye düşen değişik kesimlerden oy alma bahanesiyle özünden uzaklaşmak değil, temel ilkelerini her şeyin üzerinde tutmaktır. Kaldı ki dışa açılıp oyları çoğaltma hayali de çoktan suya düşmüştür.
JFK
Üçüncü Havalimanı’na RTE adı verileceği dün Taraf gazetesinin haberiydi.
Kibarlığıyla ünlenen müteahhit Mehmet Cengiz ve arkadaşları, New York’taki JFK Havaalanı’ndan esinlenerek ismin RTE olmasını önermişler.
Sanırız bu isim en çok Cüneyt Arcayürek abimi mutlu eder.
Çünkü bu kısaltmayı ilk kullanan odur.
Ancak dikkat.. Bir zamanlar Kenan Evren’in adı da sağa sola verilirdi.
Sonra teker teker kaldırıldı.
Daha iyisi bu ad verme talebinin halktan gelmesidir. Halk koyduğu adı korur.
Bir duyumu daha ekleyelim: Çamlıca’ya yapılan büyük camiye de Recep Tayyip Erdoğan adı verilecekmiş...
Kılıçdaroğlu “Bu arkadaşları partiye getirmekle hata etmişim” diyor. Biz onları seçildiler sanıyorduk... Demek “getirilmiş”ler... Hem de Genel Başkan’a biat etmek koşuluyla...
Akif Kökçe
7000
Moda’daki doğal afet alanının aynen korunması için semt halkının verdiği 7 bini aşkın imza dilekçeye dönüştürülerek Büyükşehir’e iletildi. Dilekçede Büyükşehir’in bu alan için verdiği otopark ruhsatını iptal etmesi isteniyor. Semt halkı ve sivil toplum kuruluşları bu alanın daha önceki kararlar doğrultusunda yeşil alan ve toplanma alanı olarak korunmasını talep ediyor.
Kadıköy Belediyesi de Büyükşehir Belediyesi’ne aynı doğrultuda bir yazı yazdı. Verdiği düzenleme ruhsatını iptal eden Kadıköy Belediyesi, Büyükşehir’in de ruhsat iptaline gitmesini önerdi. Kadıköy ayrıca bu alanı önümüzdeki yıl başından itibaren kiralama ve halkın yararına sunma önerisinde bulundu. Top Büyükşehir’de...
- Okurumuz soruyor:
- Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşmaları ile icraatı neden çok farklı?
Cevap:
- Çünkü balkon konuşması metnini Tayyip Bey değil, bütün halkı kucaklamayı seven birileri yazıyor.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları