Nedir o dava!

Melih Aşık; Erdoğan’ın davası Cumhuriyet Türkiyesini bir İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürmektir kısacası.

Gazeteci arkadaşımızla sohbet ediyoruz... Diyor ki:
- Bu iktidar demiryolu yapıyor, duble yollar yapıyor, Boğaz’a tünel yapıyor, bunları da takdir etmek gerekmez mi?
Elbet takdir etmek gerekir. Ancak Erdoğan sadece bu projeleri yürütmüyor.
Aynı zamanda toplum mühendisliği de yapıyor... Tehlike orada...
Örneğin bir konuşmasında “Değişim dönemi bitti, dönüşüm dönemi başlıyor” , dedi... Bir başka konuşmasında “dava”dan söz etti...
Bunlar önemli mesajlar... Nedir mesela o dava? Bu üstü kapalı terimi Nuray Mert, bir yazısında açmaya çalıştı. Dedi ki:
“...Bir süredir, AKP’yi destekleyen birçok yayın organı artık açıkça İslamcı tezleri savunduğu gibi, başta Başbakan birçok iktidar partisi mensubu, dava dediğinde ‘ümmet’i ve İslami bir düzeni kastediyor.
Tüm toplumdan sorgusuz sualsiz sadakat talep ediyor. Dava’ya inanmayanı hain, düşman ilan ediyor.
Mesele, dini bir devlet yönetiminde yaşanmasını öngörmenin ötesinde, bunun dayatılması, topyekün bir seferberliğe çevrilmesidir...”
Erdoğan’ın davası Cumhuriyet Türkiyesini bir İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürmektir kısacası.
Cumhurbaşkanlığı Köşküne çıkınca en büyük icraatı anlaşılan bu yönde olacaktır.
Bir zamanlar AKP’ye olumlu bakmış olan Nuray Mert yazısını şöyle noktalıyor:
“Geçmişteki Türkiye, demokrasiden söz edilemeyecek bir yerdi, gelecekteki Türkiye’nin zaten böyle bir hedefi olmadığı aşikâr hale geldi. İşin kötüsü, sonuçta varılacak yer, sadece ve sadece herkesin birbirinden nefret ettiği, birbiriyle kavga ettiği bir ülkeden başka bir şey olmayacak...”

İFFET...

Bülent Arınç’ın “İffetli kadın kahkaha atmaz” sözü ve ardından direk esprisi epey gırgıra alındı.
Ancak olay ciddidir. Bülent Arınç’ın sözleri geleceğe ilişkin mesajdır.
İktidardaki zihniyet kadının dinsel ölçü ve kurallar içinde hareket etmesini istiyor. Benim istediğim gibi davranacak, öyle yaşayacaksın, diyor.
Ve bu zihniyet önümüzdeki 10 yıl içinde de ülkeyi yönetmeye aday görünüyor...
Bülent Bey’lerin şakası yok... Onlar ciddi...

TÜRGEV

Bilal Erdoğan’ın da yöneticisi olduğu TÜRGEV adlı vakfa Suudi Arabistan Kralı Abdulah’ın 100 milyon dolar bağış yaptığı karşılığında Sevda Tepesi’ne imar izni aldığı söylentilerine AKP’den net yanıt gelmiyordu. TÜRGEV’in yeni Başkanı Arzu Akalın, Star gazetesine verdiği röportajda, bağışı itiraf etti, dedi ki:
“Böyle bir bağış yapıldı mı TÜRGEV’e, evet yapıldı. Ama imar planında değişiklik yapılması TÜRGEV’in dahliyle, isteğiyle gerçekleşmiş bir şey mi, iddia sahiplerinin ortaya koyması lazım.”
İlginç olan... TÜRGEV’e yağmur gibi para, arsa ve bina bağışı yapılırken. TÜRGEV’in sahibi olduğu yurtları öğrencilere hayli yüksek ücretlerle kiralıyor olması... TÜRGEV’in hesapları bağımsız denetçilere açılsa da her şey aydınlansa.

YABAN

Yaban adlı bir televizyon kanalı var... Geçenlerde kaldığım bir otelde kanallar arasında dolaşırken rastgeldim. Av ve avcılık üzerine bir kanal. Bulgaristan’a giden Türk avcıların geyik avını gösteriyordu. Uzaktan yerde yatan bir geyiğe nişan alıp vurdular. Sonra da marifet yapmış gibi birbirlerini öperek kutladılar. Yerde yatan hayvanı o tüfekle bir çocuk da vurabilir. Bir dostumuz aynı kanalda bir avcının karşısına geçip oyun yapan tavşanı vurduğunu anlattı. Bu vahşetin adına da spor diyorlar. Yapay hedeflere atış yapmaktan ibaret olan atıcılık spordur. Avcılık ise cehalet ve gaddarlığın spor kılıfına sokulmuş olanı... Başka tarif aklımıza gelmiyor.

IŞİD’in Musul’da rehin aldığı 48 rehine hâlâ kurtarılamadı.
AKP’nin dış politikadaki “değerli yalnızlığı”, Türk vatandaşlarının “esaret yalnızlığı” oldu...
Akif Kökçe

ÖRGÜT

IŞİD’in Türkiye’deki mensuplarının yaptığı bayram kutlamasını örgütün web sitesi Takva Haber’de izleyebilirsiniz... Kutlamada cihat çağrısı yapılırken “atışlarını isabet ettir” diye dua da ediliyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, bu görüntüler üzerine İçişleri Bakanı’na sordu:
“IŞİD terör örgütünün Türkiye uzantısı olduğu iddia edilen gruba İstanbul’da kamp yeri tahsis edildiği iddiası doğru mudur?
- Bu gruba İstanbul da tahsis edilen kamp yerleri nerelerdedir?
- Grup İstanbul’da cihat çağrısında bulunurken İstanbul Emniyeti’ne ve Jandarma Komutanlığı’na müdahale etmeyin talimatı verildiği iddiası doğru mudur?
Gerçekten doğru mu bütün bunlar?

Biz dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Ama hep böyle gidecekse
Kalanlara haram olsun
B. R. Eyüboğlu

Melih Aşık - Milliyet