O da demokrasi?

Melih Aşık; Öğretim üyesi ve eski CHP milletvekili Yakup Kepenek, Cumhuriyet’teki yazısında Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin’i istifaya davet ediyor, hataları sayıyor...

Tarih 8 Mayıs 2015 akşam saatleri... İngiltere’de o gün yapılan seçimden David Cameron’un liderliğini yaptığı Muhafazakâr Parti’nin zaferle çıktığı kesinleşti. Aynı anda İşçi Partisi’nin lideri, 46 yaşındaki Ed Miliband.... Liberal Demokrat Parti’nin lideri, 48 yaşındaki Nick Clegg... Seçimde oy kaybı bir yana, partisinin oyunu yüzde 10 artıran Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi’nin lideri 51 yaşındaki Nigel Farage “Seçimde başarılı olamadık. Bunun sorumlusu biziz” diyerek istifalarını bastılar. Üç istifa 52 dakika içinde tamamlandı...
* * *
Batı’da istifalar neden bu kadar hızlı oluyor? Başarılı olamayan liderler neden aniden istifayı basıyor? Çünkü istifa zamana yayılır, “Liderlik sorununu kurultayda görüşürüz” gibi mesajlar verilirse konu sulanıyor. Liderlik sorunu kurultaya götürülürse meydana gelen çekişmeler partiyi bölüyor, ayrışmaya yol açıyor... Şu anda CHP’de olan gibi...
Partide bazı gruplar şu sırada olağanüstü kurultay için imza topluyor. Yeterli imzayı bulabilmeleri çok zor. Olağan kurultaya da zaten üç ay var. Eğer cesaret gösterip Genel Başkan’ın istifasını isteyebilselerdi, girişimin bir anlamı olabilirdi. Bunu yapamadılar. Oysa istifa çağrısına Genel Başkan ve ekibinin susmaktan başka vereceği yanıt yoktu...


Siyasi muhasebe

Öğretim üyesi ve eski CHP milletvekili Yakup Kepenek, Cumhuriyet’teki yazısında Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin’i istifaya davet ediyor, hataları sayıyor:
“...CHP’yi ideolojisi ve kadrolarıyla sağcılaştırarak Yeni CHP oluşturmaya çalıştınız.
* Parti yöneticilerini ve adayları yalnızca sağcılardan seçtiniz. Cumhuriyetçileri ve solcuları düşmanca bir tutumla CHP’den dışladınız.
* Partinin ideolojisini sağcılaştırdınız; sol değerleri sahiplenmediğiniz gibi, Cumhuriyet’in kuruluş değerlerini; özgürlüğü, eşitliği, laikliği, hukuku, eğitimi, sanatı, kültürü ve bilimin yol göstericiliğini sahiplenmekten de ısrarla kaçındınız.
* CHP’yi siyasal İslam’ın kuyruğuna taktınız. AKP ile siyasal İslam yarışına girmeyin kaybedeceksiniz diye uyardık; dinlemediniz.
* 7 Haziran sonrasının korkutucu koşullarından AKP sorumluydu. Siz o koşullardan AKP’yi sorumlu tutma becerisini gösteremediniz.
* AKP’nin Kürt sorununa çözüm sürecini bir tarafa bırakmasını; IŞİD ile sıcak ilişkilerini ve bu politikaları nedeniyle 400 dolayında insanın ölümünü tutarlı bir sorgulama konusu yapamadınız.
* Seçimlerde iktidarı değil koalisyonu amaçladınız; 7 Haziran’dan sonra uyumlu görünürsek oy alırız anlayışına sarıldınız, seçmenin güvenlik endişesiyle oy kullanacağını göremediniz.


ÖRGÜT
TMMOB,DİSK, TTB gibi örgütlerinin toplumun değerlerinden uzaklarda yaşadığını zaman zaman örneklerle sergiliyoruz.
Örneğin bu örgütler devletle PKK’nın çatışmasında genellikle karşı tarafta yer alırlar.
Devleti suçlar ama PKK’nın cinayetlerini eleştirmez, kınamazlar.
Bir başka örnek Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin internet sitesinde izlenebilir. On binlerce mühendis ve mimarın üye olduğu kuruluş, internet sitesine 10 Kasım’la ilgili tek bir satır koymamış.
Bu kuruluşlara üye olan mimar ve mühendisler bu siyaseti destekliyor mu? Hiç sanmıyoruz. Ama niye böylesine sessizler?


Bir hafta önce Başbakan seçilen Davutoğlu’nun
“başkanlık” isteği neyin itirafıdır? Emanetçiliğin...
* * *
Tuğrul Türkeş ile Devlet Bahçeli arasındaki fark nedir?
AKP’yi birincisi içeriden, ikincisi dışarıdan destekliyor…
Akif Kökçe


ÖZZ
PKK’ya yakın “Özgür Gündem” gazetesinde “Özyönetim çocuğu kurtardı” başlığıyla manşetten verilen haberde, Cizre’de zorla evlendirilmek istenen bir çocuğun “özsavunma güçleri”ne şikâyette bulunduğu, bu güçlerin de şikâyet üzerine gelip düğünü iptal ettiği öne sürüldü.
Gazetenin haberine göre bölgedeki bazı mağdur vatandaşlar, polise gitmek yerine şikâyetlerini “özsavunma güçleri” ne iletiyor.Gazeteye konuşan “Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı” Asya Yüksel, bu tarz toplumsal sorunları PKK’nın gençlik yapılanması olarak bilinen YDG-H ile beraber “çözdüklerini” söylüyor. Böylece “Özyönetim” devletten daha etkin çalışıyor yollu reklam yapıyor.

Melih Aşık - Milliyet