Tarih:
14.11.2013
Ormanı da görmeli
Melih Aşık, Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, ağaca bakıp ormanı görememekle ilgili konuşuyor...
Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, ağaca bakıp ormanı görememekle ilgili konuşuyor:“Türkiye’deki gelişmeler, sanki münferit olaylar gibi değerlendiriliyor. 4+4+4 konusu çıkıyor, bu tartışılıyor. Arkadan türban meselesi geliyor, türban tartışılıyor. Arkadan kızlarla erkekler aynı evde yaşar mı tartışması geliyor. İçki tartışması geliyor, o tartışılıyor. Ancak bunların hepsini büyük bir resim içine yerleştirdiğiniz zaman görüyorsunuz ki, genel gidiş, Türkiye’nin çağdaş bir Cumhuriyet’ten şeriat devletine gidişinin resmidir. Türkiye radikal, otoriter bir din devleti olmaya sürükleniyor...”
CHP bu tablo karşısında adına yakışır bir muhalefet yapıyor mu? Neden yapamıyor? Öymen diyor ki:
“Öyle anlaşılıyor ki, Deniz Baykal’a komplo denen şey aslında CHP’ye komplo. Komplo ile sadece Baykal’ın görevden ayrılması hedeflenmemiş, aynı zamanda partinin Atatürk ilkelerine gerçekten sahip çıkan, bir şeriat devletine gidişi engelleyecek kadrolarını bertaraf etmek amacı da güdülmüş... Yani CHP başka bir parti haline getirilmiş, yeni CHP lafları boşuna değil...”
Yeni CHP, PKK’nin Güneydoğu’ya yerleşmesini de laiklik konusundakine benzer bir ilgisizlikle izliyor. Böylece dolaylı AKP’ye destek veriyor.
Bir pul yüzünden
Burası Türkiye, burada yaşanır olayların en akla sığmazı...
Bir polis memuru aramış... Gazetede bulamayınca telefon numarasını bırakıp gitmiş... Bir mahkeme çağrısı falan mı? Değilmiş...
Telefon açıp memur ile temas kurduk...
Kararlaştırdığımız saatte gazeteye geldi. Mektubu imza ile teslim etti...
Mektup Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nden geliyor. Adnan Titiz adlı bir tutuklu yazmış...
İçinde açlık grevi yaptığını ve bunun sebeplerini anlatıyor.
Peki mektup neden polis eliyle geliyor?
Efendim adı geçen tutuklu mektup gönderecek parası olmadığını bildirmiş...
Böyle durumlarda hapishane idaresi mektubu alıp, savcılık eliyle gönderirmiş...
Mektup önce Tekirdağ Savcılığı’na oradan İstanbul Savcılığı’na, oradan karakola ve nihayet bize ulaşmış... Bir yığın bürokrasi!
Peki mektubun tarihi mi? 14.11.2012...
Tekirdağ’dan yola çıkan mektubun yolculuğu tam bir yıl sürmüş!
* * *
Hapishanelerden çok şikâyet geliyor. Hücrelerin havalandırmalarına da kamera yerleştirildiği, böylece mahkûmların 24 saat boyunca her hareketinin izleneceğini yazıyor bir genç tutuklu. Eziyeti çoğaltmaktan kimler zevk alıyor...
BİDON
“CHP zihniyeti benim vatandaşıma ‘göbeğini kaşıyanlar’ diyor. Vatandaşıma bidon kafalı diyor. Seçimde kim bidon kafalı, kim göbeğini kaşıyan göreceksiniz.”
Erdoğan bu sözleri seçim önceleri birçok mitingde tekrarladı...
Bidon kafalı ve göbeğini kaşıyan adam iki gazete yazarı arkadaşımızın kullandığı iki deyim... CHP’nin o deyimleri benimsediği hiç görülmedi.
Ama Başbakan’ın halka “gavat” diyen valiyi koruduğu görüldü.
Biri kalkar da:
- Bu zihniyet kendinden olmayan herkese “gavat” diyor...
Derse bu tespitin gerçekliğini sanırız kimse tartışamaz.
Vatandaş “Kaz Dağları’nda altın aramak için 2,5 milyar ton kaya siyanürle parçalanmasına” isyan ediyor!
Edecek tabii!
Kaz olan vatandaş değil, dağın adı...
* * *
Erdoğan “Doğacak torunumun adını Ali koyacağım” diyor. İyi olur!
Her seslenişinde Eskişehir’de yargısız infaz edilen
19 yaşındaki Ali
gelsin aklına...
Akif Kökçe
TÖREN
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz açıklıyor:
“Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 75. yıldönümünde Valilik tarafından düzenlenen anma programına AKP Uşak İl Yönetimi, milletvekilleri ve Belediye Başkanı Ali Erdoğan katılmamışlardır...”
Oysa aynı gün Ankara’da Başbakan Atatürk’ü çok öven bir konuşma yapmıştı.
Lider samimi olsa partililer böyle mi davranırdı?
FAZIL
Okurumuz soruyor:
“Fazıl Say’a ‘Halkın benimsediği değerleri alenen aşağılamak’ gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verildi. Akit’in Atatürk’ü ve sevenlerini rencide eden ilanına soruşturma açan Cumhuriyet savcısı oldu mu?
Melih Aşık / Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları