Tarih:
10.12.2014
Osmanlı’ya dönüş!
Melih Aşık; Şimdi bizim çocuklar okullarda haftada alacakları 2 veya 4 saat Osmanlıca dersiyle bu dili sökecekler öyle mi?
Yakın bir dostumuz gönderdiği notta diyor ki:Ünlü divan şairi Baki’nin Kanunî Sultan Süleyman için yazdığı ünlü mersiye şöyle başlar:
“Ey pâybend-i dâmgeh-i kayd-i nâm ü neng
Tâ key hevâ-yı meşgale-i dehr-i bî-direng”
Burada ne diyor? Ben anlamadım? Çevremde de anlayan birine rastlamadım. Zaten Türk halkı da asırlarca bu dili sökememiş.
Şimdi bizim çocuklar okullarda haftada alacakları 2 veya 4 saat Osmanlıca dersiyle bu dili sökecekler öyle mi? Hem Arapça, Farsça, Türkçeden oluşan dili sökecekler hem de Arapçanın bir versiyonu olan Eski Türkçe dediğimiz yazıyı okuyup anlayacaklar... Sizce mümkün mü? Hadi diyelim ki sular seller gibi Osmanlıca öğrendiler. Hem yazıyor, hem okuyorlar. Peki bu dil, mezar taşlarını okumaktan başka ne işlerine yarayacak?
Bir başka okurumuz telefonda soruyor:
- Çocukları Amerikan veya Fransız okuluna giden arkadaşlarım var. Onlar çocuklarını dilini geliştirsin diye yazın İngiltere’ye, Fransa’ya falan yolluyorlar. Ben de çocuğumun Osmanlıca öğrenmesini istiyorum. Osmanlıca derslere girecek. Fakat yazın dilini ilerletmek için hangi ülkeye göndereceğiz? Osmanlıcanın konuşulduğu bir ülke var mı? Gerçekçi olalım; Osmanlı’ya dönüş mümkün mü?
Cevabı Yahya Kemal’den ve biraz olumsuz:
“Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç...”
Dekan’ın gözüyle
Siyasal Bilgiler Fakültesi yani Mülkiye’nin 155. kuruluş yıldönümünde konuşan Dekan Prof. Yalçın Karatepe, okulun amacının bilgili, kültürlü, vatandaşın hukukunu korumaya çalışan, toplum çıkarını göz önünde bulunduran kamu görevlileri yetiştirmek olduğunu kaydetti ve günümüzden iki örnek verdi:
“İktidar mevkiinde bulunanların ve atadıkları görevlilerin büyük çoğunluğunun bu yetkinliklerden yoksun olması, hedeflenen muasır medeniyet seviyesine ulaşmamıza engel olmaya devam etmektedir.
Yeteri derecede dil bilmeyen danışmanların Kristof Kolomb’un anılarını okurken Küba’da bir dağ tepesinin camiyi andırdığı ifadesini Amerika kıtasının Müslümanlar tarafından keşfedildiği sözde bilgisine dönüştüren siyasetçilerin varlığı tarih bilgisi eksikliğinin en iyi örneklerinden birisidir.
***
Hükümet tarafından TBMM’ye sevk edilen, bugünlerde Meclis’te görüşmeleri devam eden ve yasalaşması halinde ülkenin bir polis devletine dönüşmesini sağlayacak düzenleme kanun yoluyla hukukun üstünlüğünün ortadan kaldırılmasına bir başka örnektir. Polis devletinin bile iktidarlarını koruyamayacağı endişesini taşıyanların, esnafları güvenliklerini sağlamaları için sokağa davet etmeleri, hukuk devletinde görülebilecek bir durum değildir.”
EDEBİ
Eğitimci dostumuz yazıyor:
“2014 LYS sınavında Türk Dili ve Edebiyatı alanında öğrencilere 56 soru soruldu...
Bu soruların bir bölümü öğrencilerin edebiyat bilgilerini ölçerken, bir bölümü de Türkçe dilbilgisi ve okuduğunu anlama sorularını içeriyordu...
Türk Dili ve Edebiyatı sorularını 719 bin 45 aday cevaplamaya çalıştı..
56 sorunun doğru cevaplanma oranı sadece 18.73 idi...
Demek ki öğrencilerimizin yaklaşık beşte dördüne Türkçeyi ve edebiyatımızı öğretememişiz..
Günümüzün son derece kolay Türkçe alfabesiyle çocuklarına Türkçe ve edebiyatı öğretemeyenler, Arapça alfabeyle, içinde Arapça ve Farsça dil kurallarının da yer aldığı Osmanlıcayı öğretebilirler mi?”
AKP’li belediye “İBB Şehir Tiyatroları Müdürlüğü’ne” güreş hakemi olan zabıta müdürünü atadı!
Yandaş sanatçılara bile güvenleri kalmadı demek ki!
Akif Kökçe
SÖZ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Polonya - Türkiye ilişkilerinin 600. yıldönümü nedeniyle Polonya’ya yaptığı ziyarette bir müjde verdi:
“Polonya’ya vizeleri kaldırma kararı aldık” dedi...
Polonya Başbakanı ve salondakiler bu müjdeyi memnunlukla karşıladılar. Peki karşılığı neydi. Davutoğlu dedi ki:
“Buna karşılık Polonya’dan THY seferlerinin arttırılması ve AB’nin Şengen vize uygulamasının kaldırılmasına destek konusunda söz aldık.”
Vizeyi kaldırma kararı karşılığında “söz” almışız...
Yetkililerimiz yabancı ülkelerle böyle anlaşmalar yapmışlardır. Örneğin Demirel bir Bulgaristan gezisi ardından şu açıklamayı yapmıştı:
“Bulgarlar bize petrol satacak, biz de onlardan petrol satın alacağız.”
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları