Paket açılıyor!

Melih Aşık; TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, öngördükleri başkanlık sistemini Millet gazetesine açıklamış. Şentop sistemin ABD başkanlık sisteminden esinlendiğini söylüyor.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, öngördükleri başkanlık sistemini Millet gazetesine açıklamış. Şentop sistemin ABD başkanlık sisteminden esinlendiğini söylüyor. Ancak üç fark varmış!
- ABD’de federal yapı var, Türkiye’de başkanlık üniter yapı üzerine kurulacak,
- ABD’de bir senato ve bir temsilciler meclisi var. Türkiye’de tek meclis olacak,
- ABD’de Başkan’ın Kongre’yi fesih yetkisi yok. AKP’nin öngördüğü sistemde ise Başkan’ın Meclis’i fesih yetkisi olacak.
Şentop anlaşılan şakayı seven biri... Çünkü bu üç fark Türk tipi başkanlığın ABD sistemiyle benzerlik ve ilgisini tamamen ortadan kaldırıyor. İktidarı eyaletlerle paylaşmayan, aldığı kararlar ve yaptığı atamalar Senato denetiminden geçmeyen bir “başkan”ın, ABD sistemiyle ne ilgisi olabilir. Üstelik meclis’i fesih yetkisi de her daim Meclis’in üzerinde Demokles’in kılıcı gibi asılı duracak...
Şentop’un sözünü ettiği model sanılır ki AKP’nin 2012’de Meclis Anayasa Komisyonu’na sevk ettiği 32 maddelik modeldir.
Bu modelde bir de “Başkan’ın kararname çıkarma yetkisi” var ki... Bir benzeri sadece Hitler Almanyası’nda bulunur.
Başbakan Davutoğlu neden CHP ve AKP ile yaptığı görüşmelerde bu modelin sözünü etmedi? Hadi o zaman etmedi..
Şentop madem paketi açtı...
Öteki maddeleri de ortaya dökseler de bütünü görebilsek...

MUSUL
Türkiye’nin Musul’daki Başika askeri birliğine IŞİD’in saldırı düzenlediği, bu saldırıda IŞİD’in 18 kayıp verdiği söyleniyor.
Türk askeri yara almamış. Ancak yarın bir başka saldırı olur Türk askeri bu defa kayıp da verebilir. Nitekim daha önceki saldırıda 4 askerimiz yaralanmıştı.
Türk askeri Başika’da ne yapıyor? Peşmergeye eğitim veriyor.
Barzani’den başka bizi orada isteyen var mı? Aksine ABD, Irak, İran, Rusya hemen çekilmemizi istiyor. Biz Irak’a rağmen Irak kenti Musul’u kurtarmanın peşindeyiz. Ulusal çıkarımızla zerrece ilgisi olmayan, Barzani’ye yaranmaktan başka amacı görünmeyen bu anlamsız macerada her an şehit verebiliriz. Çocuklarımız boşuna ölecek...

İçeride ve dışarıda çıkan sorunlara bakılırsa AKP’nin reklam arası bitti!
Akif Kökçe

TES - İŞ
Tes - İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Şahin’nin, yazılması şartı koşmamasına rağmen söylediklerini birkaç sözcükle aktaralım.
Dün, Aydınlık’ta Yıldırım Koç’un verdiği bilgilere dayanarak, 10 kişilik Tes-İş heyetinin 8 günlük Kamboçya gezisini anlatmıştık. Başkan Şahin, yönetim kurulu üyesi olduğu uluslararası sendikanın toplantısı için Kamboçya’ya gittiklerini, şube başkanlarını görgülerini artırmaları için yanına aldığını anlattı.
Harcırahın günlük 710 değil 250 dolar olduğunu ekledi. Düzeltelim.

DUBLE
Diyanet İşleri: “Babanın kendi öz kızını öperken şehvet duyması nikahı düşürür mü?” sorusuna, sorudan da berbat bir cevap veriyor. Peşinden soru soranı suçlayarak cevabı internetten siliyor.
Özür de kabahat kadar arızalı.

Tecrübe konuştu!
Duyduğunda insana “Yok artık, bu kadar da olmaz” dedirten olayı CHP’nin çiçeği burnunda milletvekillerinden Melike Basmacı anlattı.
Dinliyoruz.
“Benim de yer aldığım TBMM Danışma Kurulu’nun ilk toplantılarından biriydi. Kurul’un Başkanı olan Meclis Başkanı İsmail Kahraman, genç milletvekillerine bazı tavsiyelerde bulunacağını söyleyince memnun olduk. Ne de olsa geçmişte 2 dönem milletvekilliği yapmış deneyimli biriydi. Ancak tavsiyelerini anlatmaya başlayınca ortalığı bir şaşkınlık kapladı. Özetle dediği şuydu;
“Yeni milletvekilleri olarak bilmeniz gereken ilk şey Genel Kurul’da oyunuzu kullanırken Grup Başkanvekillerinize bakmaktır. Onların eli havaya kalkmışsa siz de kaldıracaksınız, kalkmamışsa siz de kaldırmayacaksınız. Konunun ne olduğu, neye el kaldırıp kaldırmadığınız önemli değildir. Önemli olan Grup Başkanvekillerinize ters düşmemektir. Bu temel kuralı öğrenmezseniz bir daha da milletvekili olamazsınız.”
Bir Meclis Başkanı düşünün ki, başkanı bulunduğu Meclis’in üyelerine kişiliksiz olmayı tavsiye ediyordu. Hemen itiraz ettim. ‘Sizin dediğiniz türden milletvekili olmaktansa bu Meclis’te çay - kahve servisi yapan biri olmayı tercih ederim’, dedim. Benim bu şekilde tepki vermeme hayli şaşırdı.”