Paketli devrim!

Tarih: 04.10.2013

Melih Aşık; Başbakan, İslam’da terörist olamaz bunların hepsini lanetliyoruz, demeye başladı.

CHP milletvekilleri Süheyl Batum, Nur Serter ve Dilek Akagün Yılmaz, Ulusal Kanal’da “Demokratikleşme Paketi”ni değerlendirirken şöyle dediler:

“Bu, Tayyip Erdoğan’ın ABD ve PKK ile anlaşarak çıkarmak istediği bir karşı devrim paketidir. Bizim buna evet dememiz mümkün değil... Zaten partimizin ilkeleri ve tabanı da buna izin vermez.”

Milletvekilleri böyle deyince programın yöneticisi Halil Nebiler sordu;

- Sizler böyle diyorsunuz ama Genel Başkanınız, bunlar bizim getirip AKP’nin kabul etmediği önerilerdir, diyor.

Yanıt Dilek Akagün Yılmaz’dan geldi.

- Hayır, hayır. Bizim CHP olarak örneğin ne Andımız’ın kaldırılması ne kamuda türbana serbestlik tanınması ve ne de anadilde eğitim konularında verilmiş hiçbir yasa önerimiz yoktur.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, paketteki önerilere açık bir itirazda bulunmadı...

Genel Başkan anadilde eğitim, kamuda türban gibi konularda net bir tavır almaz ise ne olacaktı...

Dilek Akagün Yılmaz: “Ben bu konuda net tavır alınması gerektiğini Grup Başkanvekillerine söyledim. Olmazsa gereğini yaparız.”

Nur Serter: “Hiçbir genel başkanın CHP’nin görüş ve ilkelerini tek başına değiştirmeye hakkı yoktur. CHP tabanı partinin temel çizgisinden saptırılmasına izin vermez. Umarım Genel Başkan CHP çizgisinde bir tavır sergiler.”

Terör kapıda...

Türk hükümeti üç yıldır Suriye lideri Esat’a karşı her türlü melaneti destekliyor. Bunların arasında cihatçı örgütler de var. Son dönemde bu örgütlerin bütün dünyanın tepkisini çeken eylemleri üzerine Türk hükümeti de toparlanmak zorunda kaldı. Başbakan Erdoğan:

- İslam’da terörist olamaz bunların hepsini lanetliyoruz, demeye başladı.

Bu örgütler geçenlerde yaptıkları açıklamayla:

* Kilis ve Cilvegözü sınır kapılarının açılmasını...

* AKP’nin ÖSO’ya yardımları durdurmasını...

İstediler. Önümüzdeki hafta sonuna kadar mühlet verdiler.

Eğer talepler kabul edilmezse intihar bombacılarını harekete geçireceklerini bildiriyorlar.

Bizim iktidar düne kadar bu İslamcı örgütlerle içli dışlıydı... Militanları aylardır ellerini kollarını sallayarak sınırlarımızdan giriyor, çıkıyor, istedikleri yerde bomba imalathanesi bile açıyorlar.

Bu kadarla kalmıyor... Güneydoğu’da gençleri toplayıp Esat’a karşı savaşmak üzere sınır ötesine götürüyorlar. Ya bu örgütlere boyun eğecek, ya bomba üzerinde yaşayacağız...

Komşu ülkeye karşı terör destekçiliği yapmanın ve hesapsız dış politikanın bedeli işte bu...

ÜMMET

Her sabah okullarda okunan “And”ı eleştirebiliriz.

Laik demokrasiye inanan bir yurttaş olarak...

Sizin, bizim eleştirmemiz başkadır.

Bu iktidarın And’ı kaldırması başka...

“Benim istediğimi yaptı” diye kararı alkışlamak bambaşka!

Bu iktidar ulusal bayramları yasakladı... Eğitimden Atatürk’le ilgili ne varsa çıkarmaya çalışıyor. Valiliklerden T.C. ibaresini kaldırmaya kalkıştı. Anayasa’dan “Türk” sıfatı çıkarılıyor. Bütün bunlar millet direncini ve bilincini ortadan kaldırmak, ümmet bilincini yerleştirmek için yapılıyor. Okyanus ötesinden bu yüzden destekleniyor. Mesele “Andımız” değil. Mesele neyin ne amaçla yapıldığını görmemiz.

1 Mayıs’ta “polisin parmağını ısıran gösterici hakkında 4 yıl hapis cezası istemiş.
Normaldir!
İktidar eliyle muhaliflere yalnızca “orantısız şiddet” değil, “orantısız ceza” da uygulanıyor...

***

AKP’li Fethiye Belediye Başkan adayı adaylığını cami avlusunda açıklamış. AKP iktidarında camide yaralıya yardım yasak, siyaset yapmak yasak değil!
Akif Kökçe

TÜLBAN

Televizyon ekranlarında sık sık görürdük... Kimisi Prof.’tur, kimisi aydın sıfatlı akıl fukarası, uzman, analist vs... Çok bilmiş havasında neler dediklerini hatırlıyor olmalısınız:

- Ben kamuda türbana karşıyım. Ama üniversitede türbanı savunuyorum... Çünkü öğrenci kamu hizmeti alandır...

Kamu hizmeti veren türbanlı olamaz ama alan olabilir...

Peki bu öğrenciler yarın devlet hizmetine girmek istediklerinde ne olacak diye sorulduğunda kem küm ederlerdi. Şimdi kamu hizmeti verenlerin türban takması serbest bırakılıyor. O derin aydınlar ortada yok. Neden? Çünkü misyonları oraya kadardı, bitti.

Melih Aşık - Milliyet