loading
close
SON DAKİKALAR

Para basan kulüp!

Melih Aşık
Tarih: 07.03.2012

Ne demişti Kılıçdaroğlu Almanya’ya yaptığı bir gezi sırasında: 'Bugün için Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem, böyle bir tehlike görmüyoruz..'

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, bundan yaklaşık altı ay önce bir soru önergesi vererek Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sahibi olduğu bazı işletmelerin kimlere, ne kadar bedelle ihale edildiğini sordu. Sorulara yanıt birkaç gün önce geldi.

Efendim, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali (AŞTİ) otoparkının, Rüzgarlı Sokak’taki bin 200 araçlık kapalı otoparkın, Aktepe Spor Tesisleri’nin, Keçiören Gökçek Parkı içindeki lokantanın, Batıkent Ali Dinçer Parkı’ndaki Tesislerin işletme haklarını 2007 yılında Ankara’daki yerel bir gazeteye (bu gazetenin adı, ne kadar sattığı belirtilmemiş) verdiği ilanla ihaleye çıkmış. En fazla üç teklifin verildiği ve bazılarının süresi on yıl olan ihalelerin tümünü Keçiörengücü Spor Kulübü kazanmış.

Ne kadara kazanmış derseniz... Kemerlerinizi bağlayın ve sıkı durun:

- Bin 200 araçlık otoparkın ihalesini aylık 8 bin 785 liraya,

- İçinde biri açık diğeri kapalı olmak üzere iki havuzu, 1 fitness salonu, 1 step - aerobik salonu, 2 adet saunası olan Aktepe Spor Tesisleri’ni aylık 19 bin 430 liraya,

- İçinde 2 halı saha, 2 tenis kortu, 2 basketbol sahası, kafeterya ve büfe olan Batıkent Ali Dinçer Parkı’ndaki tesislerin tümünü aylık 4 bin 900 liraya...

- Keçiören Gökçek Parkı’ndaki toplam bin müşteri kapasiteli ve 150 araçlık otoparkı olan, düğün, nişan, kokteyl, toplantı vs. gibi etkinliklerin de yapıldığı restoranı aylık bin 920 liraya.

AŞTİ’nin kaça ihale edildiğinin yanıtta yer almadığını belirtelim...

Melih Gökçek’in kurduğu Keçiörengücü’nün yıllardır üçüncü kümede oynadığını ekleyelim... Kulübün geliri, gideri, cirosu, ödediği vergi nedir? Açıklanması gerekir... Bekliyoruz bu açıklamayı...

Yarınlara ayıp...

İmam Hatip Liseleri Mezunlar Mensuplar Derneği (ÖNDER) Genel Başkanı Hüseyin Korkut başkanlığında bir heyet Şubat ayı başında Başbakan’ı ziyaret etti. Başkan Hüseyin Korkut ziyaret hakkında Hürriyet Eğitim sayfasına (15 Şubat) dedi ki:

“Başbakan’a 1+4+4+4 sistemi içinde, isteyenlere çıraklık ya da Kuran kursları gibi istedikleri eğitimlere devam edebilme şansı verebilmek için, 1+4 veya 1+5’ten sonra örgün eğitim dayatmasının kaldırılmasını önerdik. Eğer zorunlu eğitim olacaksa tamamen örgün eğitim olmaması gerektiğini düşünüyoruz...”

Anlaşılıyor ki Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Dairesi’ne bile gösterilmeden TBMM’ye sevk edilen kanun teklifi ÖNDER ve benzeri kuruluşların tavsiyesidir.

Bu teklif gelen tepkiler üzerine Meclis alt komisyonunda değişti...

10 yaşında çıraklık ya da kızların eve kapatılmasına imkân verecek 1+4+4+4 sistemi yumuşatıldı.
İlk 8 yıl kesintisiz hale getirildi.

Ancak ikinci dört yıla içeriği şimdilik meçhul kimi seçmeli dersler konuldu.. Bu da başka tuzak.
Komisyon üyesi Prof. Nur Serter diyor ki:

- Belli odaklar çocuklarının belli şekilde yetişmesini isteyebilir. Ancak sırf onları memnun etmek için milli eğitim sistemi ucubeye dönüştürülemez... Milyonlarca çocuk onların isteğine göre yönlendirilemez...

Eğitim sistemini altüst edecek, hiçbir bilimselliği olmayan, çocukları 10 yaşında okul dışına çıkaran modele neyse ki birkaç üniversite kelleyi koltuğa alıp tepki verdi de konu tartışmaya açıldı.
Küreselleşme çağında dünya ile yarışacak gençler mi yetiştireceğiz yoksa biat psikolojisini benimsemiş kullar mı? Bu tartışmaya kendini çağdaş olarak tanımlayan her kişi ve kuruluş katılmalıdır.

İrtica

CHP sözcüsü Prof. Birgül Ayman Güler dedi ki:

“Bugün, ‘irtica tehdidi var mıdır?’ sorusu anlamsızdır. Bence bugün irtica tehdidi yoktur. İrtica iktidardadır. Türkiye’de irtica tehdit olmaktan çıkmış, iktidara yerleşmiştir.”

Ayman’ın sözleri, o amaçla söylenmemiş de olsa, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na cevap niteliği taşıyor..
Ne demişti Kılıçdaroğlu Almanya’ya yaptığı bir gezi sırasında:

“Bugün için Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem, böyle bir tehlike görmüyoruz...”
CHP seçmeni ise Birgül Ayman Güler’le aynı çizgide düşünüyor...

Üstelik günümüzde bütün tartışmalar laiklik eksenlidir...

Kılıçdaroğlu, bu konuda partisiyle ters düşüyor...

Bu konuda parti değil, Kemal Bey haklı diye düşünebilirsiniz...

O zaman oyların yüzde 26’dan yüzde 22’ye düşmesinin bir açıklaması olması lazım... Şimdilik geçerli tespit, sağdan oy alacağım derken partinin kendi laik - Atatürkçü seçmenini kaybettiği yolundadır.

Soru: Kulağa hiç de hoş gelmeyen “intikam” sözcüğü nasıl yumuşatılır?
Yanıt: “Geçmişle yüzleşme” diyerek...
Haldun Ertem

Umre

28 Şubat deyince ilk akla gelen görüntülerden biri nedir?

Refah Partisi Rize Milletvekili Şevki Yılmaz’ın Mekke’de hacı adaylarına Atatürk, laiklik, ordu aleyhinde yaptığı konuşmalar...

28 Şubat laiklere karşı cadı avına dönüştürülürken Şevki Yılmaz da ortaya çıktı...
OdaTV’nin haberine göre... Bir turizm firması “Bu Umre Kaçmaz” sloganı ile “Şevki Yılmaz ile Umre Kampanyası” başlatıyor...

Reklam şöyle: “Tecrübeli Hocaefendilerin rehberliğinde Şevki Yılmaz Hocamızın doyumsuz sohbetiyle Aşk’ın merkezinde nadide bir yolculuğa var mısınız?”

Şevki Hoca bu defa umre konuşmasında neler söyleyecek? Merak ediyorsanız 840 avro vererek yolculuğa katılabilirsiniz...

Taraf yazarı

Mehmet Baransu’yu izleme talimatını Tayyip
Erdoğan vermiş.
Hımmm... Anlaşılan o ki “karşı devrim” evlatlarını izlemeye başladı!
Fahrettin Fidan

3 G

Ankaralıya sormuşlar:
- 3 G nedir?
Yanıt şu olmuş:
“Gar - Gış - Gıyamet...”

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları