Tarih:
23.12.2012
Patriot oyunları
Melih Aşık yazıyor; ''Patriotların yerleştirileceği üç nokta belli oldu''...
Patriotların yerleştirileceği üç nokta belli oldu... Başbakan’ın açıkladığına göre Kahramanmaraş, Gaziantep ve Adana... Patriotlar ne için geldi? Masum halkı Suriye’nin füzelerinden korumak için değil mi? Emin misiniz?Patriot PAC 3’lerin menzili ne kadar biliyor musunuz? Füzelere karşı sadece 20 kilometre... Bu bilgiyi “Gazeteci. TV” adlı internet sitesinde Tuncer Bahçıvan yazdı. PAC 2’nin menzili 160 kilometre ama örneğin Almanya’dan gelenler
PAC 3...
Bu füzeler ancak bir askeri üssü ya da bir şehir merkezini koruyabilir.
Kahramanmaraş’a yerleştirilccek olanların İran saldırısına karşı hemen yanıbaşındaki Kürecik radar üssünü, Adana’ya yerleştirilecek olanların da İncirlik üssünü korumaya yönelik olacağı açık... Hatay, Şanlı Urfa gibi iller ile tüm diğer sınır bölgelerinde yaşayanlar yine korumasız kalıyor.
* * *
ABD tarafından Malatya-Kürecik’e kurulan AN-TPY 2 Radar’ının görevi nedir? Balistik füzeleri atıldığı anda tespit ederek merkeze bildirmek, bunların ABD’nin savaş gemilerinden atılacak füzelerle havada yok edilmesini sağlamak... Öyle değil mi?
Balistik füze önlemesi yapan THAAD (Terminal High Altitude Area Defence) sistemine dahil füzeler 200 kilometre menzilli. Yani.. Kürecik radarı Suriye’den gelecek Scud B tipi füzeleri saptayabilir, THAAD sistemine bağlı füzelerle vurabilir.
Neden bu yola gidilmedi de göstermelik üç patriot bataryası geteriliyor dışardan?
Cevabı Esad Altay’ın “21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü” sitesindeki yazısında var...
Çünkü Kürecik Radarı Türiye’yi değil İsrail’i korumak için kuruldu...
Haliç’in ışıltısı!
Cevabı Esad Altay’ın “21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü” sitesindeki yazısında var...
Çünkü Kürecik Radarı Türiye’yi değil İsrail’i korumak için kuruldu...
Haliç’in ışıltısı!
Haliç’te Galata ve Unkapanı köprüleri arasındaki Haliç Metro Köprüsü bitime doğru ilerliyor. İşlenen şehir cinayeti daha bir görünür oluyor. Neredeyse Boğaziçi köprüsü iriliğinde bir demir kitle Haliç’e oturtuluyor. Köprü bitince Haliç’e bakanlar sadece o demir perde gibi köprüyü görecek...
Köprü dediğimiz de bir hilkat garibesi... Hem ayaklı, hem asma köprü. Metro istasyonu köprünün tam ortasında.. Metrodan inenler veya binecek olanlar en az 500 metre yürümek zorundalar... Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın çizimini yaptığı bu köprüyü engellemek için UNESCO çok uğraştı. Sadece köprünün boynuzlarını biraz kısaltabildi. Ama ne gam.. Türk halkı hiç mi hiç oralı değil. Berliner Zeitung’da bir yazı yayınlandı bu köprüyle ilgili. Başlığı “Haliç ışıltısını kaybediyor”...
Yazı şöyle başlıyor:
“ Şehrin tarihi silüeti ağır hasar alacak. Ancak neredeyse kimsenin umrunda değil...”
Mimar Ahmet Vefik Alp, Büşükşehir Başkanı Kadir Topbaş’a göderdiği mektupta: Hiç değilse köprünün boynuzlarından vazgeçin, diyor. Ancak böyle talepler için vakit geç. Bu saatten sonra proje değişmez. İstanbullu bu projeyi zamanında tartışacaktı.
Kimse ne dün oralı oldu ne bugün. Köprü ortaya çıkınca eleştiren çok olacaktır. Çünkü halkımız bir felakete ancak dönüşü imkansız noktaya gelindiğinde tepki gösterir. Yani iş işten geçtiğinde.
Metro Köprüsü kenti yönetenlerin ne şehir ne şehircilik kültüründen nasiplenmediğinin sembolü olarak İstanbul’un göbeğinde yerini alacaktır. Sırada Çamlıca ve Göztepe camileri var.
Oku!
Eski bir Milliyet mensubu olan Serhan Asker haftada bir Hürriyet’te spor yazıları yazıyor... Onu dinliyoruz:
- Barcelona’lı yıldız İniesta ile kamp yaptıkları otelde karşılaşmıştım. Bir bavulu sadece kitapları içindi. Şaşkınlığımı görünce, “Benimki de birşey mi? Puyol burada olsaydı yanında kütüphanesi olurdu” dedi.
Arjantin Independiente’nin Teknik Direktörü Burruchaga, oyuncuları okumaya kendisinin zorladığını anlatmıştı. Peki, bunun bir faydasını görüyor musunuz, sorusuna, üç yıldır en az sarı ve kırmızı kart gören takım biziz, okuyan futbolcu itirazın bir anlamı olmadığını biliyor, yanıtını vermişti.
Brezilya ve Arjantin’de stad çevresinde kitap satılıyor. Arjantin’de Independiente-Racing Clup maçının ilk yarısında bitiş düdüğünü çaldığı an ortalığı bir anda inanılmaz sessizlik kapladı. Çünkü 70 bine yakın seyircinin çoğu ceplerinden çıkardığı kitapları okumaya başlamıştı.
Başbakan
ODTÜ’ye hitaben soruyor:
- Siz ne biçim üniversitesiniz?
Cevap: Demokratik tepkisini polis şiddetinden çekinmeden ortaya koyan, rektörü, öğretim üyesi ve öğrencisiyle cesur bir üniversite...
Elif Eral
Şirince
Kıyamet günü nedeniyle atılan tweetlerin en iyileri:
Ayşe Kocakaya:
“21 Aralıkta Şirince’ye gitmeyeceğim. Evimde duracağım. Riski severim ve çok maceraperestim. Ah beni çılgın beni.”
Tolga:
“22 Aralık sabahı Şirince’den dönenler için ölü taklidi yapalım, sevinsinler bari gerizekalılar..”
Simay Cebecioğlu:
“Şirince’dekilerin yerinde olsam, 22 Aralık’ta ‘Paramı geri verin lan’ diye kıyameti koparırdım”
Çeçenistan Devlet Başkanı, sorusunu beğenmediği muhabirin gazetesini kapatmış.
Öyle bir muhabiri soru soracak kadar yaklaştırmayacaksın lidere...
Fahrettin Fidan
Medik
Sağlık Sen’in mesajı şöyle diyor:
“22 Aralık Paramedikler günü kutlu olsun.”
Paramatik mi diyor? Hayır paramedik...
Ne olduğunu da mesajın altındaki şu nottan anlıyoruz:
“Günün kesintisiz 24 saati her türlü zorluğa karşı mücadele eden Acil Tıp Teknisyenleri ve Teknikerlerimizin günü kutlu olsun.”
Acil servis çalışanları, hekimi ve teknisyeniyle en zor işi yapıyor. Biz de kutluyoruz...
Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları