Tarih:
24.02.2013
Pazar notları
Melih Aşık, ''Doğada ayı ile karşılaşıldığında yapılacak en iyi şey onunla konuşmakmış''.
Doğada ayı ile karşılaşıldığında yapılacak en iyi şey onunla konuşmakmış.Peki ya şehirde “ayı” ile karşılaştığınızda?
O zaman dağdakinin tersini yapacaksınız.
- Hakan Şükür, “Türk değil, Arnavut’um” demiş.
Twitter’dan iki mesaj:
“Buna da şükür. Modaya uyup ‘Kürt’üm’ de diyebilirdi.”
“Futbolculuğunun son yıllarındaki ‘gol atmama inadından’ belliydi zaten!”
- Öcalan’ın ateşkes çağrısı yapması bekleniyormuş...
Kış şartları yüzünden zaten ateş kesik. Hani silah bırakacaklardı, o ne oldu?
- Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan olursam İmralı’ya heyet göndermem” demiş.
Kendileri başbakan olduğunda İmralı’da görüşülecek kimse kalmayacak ki heyet gönderilsin.
- Savcı, bir vatandaşı döven 11 polis için 12 yıla kadar hapis cezası istemiş.
Nasıl olsa ceza falan verilmeyecek. Keşke daha fazlasını isteseydi.
- Poyrazköy davasının hâkimi, “Amirallere suikast diye bir dava yok” demiş.
İzmir’deki casusluk davasında da casusluk olmadığı açıklandı.
Bunlar subayları hapis yatırmak için yazılan hayali senaryolar olmasın!
- CHP tabanı, “CHP’li değilim” diyen CHP İstanbul Milletvekili Faik Tunay’ı istifaya çağırmış.
Yahu, adam zaten “CHP’li değilim” diyor, nereden istifa edecek!
Artiz yapanın....
Değerli sahne adamı Abdullah Şahin (dostumuz Haluk Şahin’in de kardeşidir kendileri) sahne anılarını yazdı... “Beni Artiz Yapanın” adlı kitapçık Heyamola yayınlarından çıktı.
Kitapta yer alan ilginç sahne anılarından kısacık iki çizgi...
Usta komedyen Orhan Erçin aynı zamanda oyun yazarıdır... Şahin anlatıyor:
“Bir oyun prova ediyoruz. Üstad provaya metni sayfa sayfa getiriyor:
- Orhan abi neden oyunun tümü yok, diyoruz...
- Oğlum hangi oyuncu hangi rolü oynuyorsa sadece o sayfaları vericem...
- Neden?
- Oğlum tümünü verirsem oyunu götürür başka tiyatroda oynarlar...”
* * *
Şahin anlatıyor:
“Yurdumun orta kısmının ortasındaki kentlerden birinde her zaman olduğu gibi bir oyun sergiliyoruz. Ben rol gereği oyunun bir yerinde ‘kaynanacım en büyük sensin’ diyorum, replik böyle... Oyundan sonra 3-5 kişi kulisi basıp beni tehdit ediyor:
- En büyük kaynana ne demek, en büyük Allah diyeceksin...”
Kuğu
Ankara’nın simgelerinden Kuğulu Park, Çankaya Belediyesi’nce yeniden düzenlendi. Yapılan açılışta bando, gazeteci arkadaşımız Çiğdem Toker’in Kuğulu Park şarkısını seslendirdi:
“...Gün batımı Kuğulu Park’ta kısa soluklanırken
Akşam laciverdini seyre dalarken
Neyi özlediğini hatırlamazken” diyor şarkı, sonra hüzünleniyor:
“Hatıralar acı vermediğinde bitermiş bir aşk
Son bulur heyecanların yavaş yavaş
Ne burkulur için ne de kalır telaş
Kalbim nasıl parçalandı ardından bakakalırken
Adımların yalnızlığı sürüklerken
Ve bir aşk daha tarihe karışırken
Gün batımı...
Şahittir kavaklar kim bilir kaçıncı vedaya...”
Mahkeme bir sendikacıya “hak aradığı için” ceza vermiş. Oh olsun, bu memlekette hak aramanın “bela aramak” olduğunu böylece öğrenmiştir!
Fahrettin Fidan
Gül
Mahkeme bir sendikacıya “hak aradığı için” ceza vermiş. Oh olsun, bu memlekette hak aramanın “bela aramak” olduğunu böylece öğrenmiştir!
Fahrettin Fidan
Gül
Gül Önet dostumuz anlattı...
Karadenizli’nin dükkanının önünde tuzak gibi bir çukur varmış. Vatandaşın ayağı içine girmiş, neredeyse kırılacak, adam kendini kurtarınca dükkan sahibine çıkışmış:
- Yahu şuraya “Dikkat” falan diye bir tabela koysanıza...
Karadenizli:
- Koymuştuk, demiş, ama uzun süre düşen olmayınca kaldırdık...
Dik
Dursun Atılgan Meydan Larousse’un “Diktatörlük” maddesini okurken şu satırların altını çizmiş:
“... Bütün diktatörler, Yargı mekanizmasının yetkilerini azaltmakla işe başlamışlar, Hukuk düzenini hiçe saymışlar, rejimin muhaliflerini tasfiye ederek ya da yok ederek susturmuşlardır...”
Neyse ki ülkemizde demokrasi bütün kurumlarıyla tıkır tıkır çalışıyor da yukardaki gibi bir kepazelik yaşanmıyor... Aksi takdirde Hitler Almanyası’na dönmüştük...
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları