Plajda nasihat

Cübbeli, sarıklı tebliğci dedeler Sakarya’nın Karasu plajına girmişler, mayolu kadınları dolaşarak onlara nasıl yaşamaları gerektiğini anlatıyorlar: Çalgılı düğünlere gitmeyin, müzik dinlemeyin, kaşlarınızı aldırmayın, ince çorap giymeyin vb...
Hani kimse kimsenin yaşamına karışmayacaktı?

Var mı iktidar saflarından bu tebliğleri kınadıklarına yönelik açıklama? Yok...

Samsun’da Tıp Fakültesi Dekanı Hipokrat Yemini’ni değişitiriyor, ayrıcalık yapılmamasına ilişkin sözleri çıkartıp yerine:
“Allah’ın huzurunda yemin ederim” ibaresini ekliyor...

İzmir’de İl Özel İdaresi’nin mülkleri Diyanet İşleri’ne devrediliyor.

Diyanet, Alaçatı’daki meyhanelerden sonra Karaburun’daki köy kahveleri ile muhtarlık binalarının ve zeytinliklerin de sahibi oldu.

Cumhuriyet’in haberine göre... İl Özel İdaresi’nin Çınarlı’daki hizmet binasının cami yapımı için Diyanet’e verilmesinin ardından, idarenin Konak’ta yeni yapılan hizmet binası da imam hatip lisesine dönüştürülüyor.

İstanbul’un dört bir yanından okulların imam hatibe dönüştürüldüğü, bu okulların öğrencilerinin çevredeki okullara sıkıştırılacağı haberleri geliyor.
İktidarın hedefi Türkiye’yi bir İslam Cumhuriyeti’ne dönüştürmek.
Muhafelet mi? Kemal Bey Tayyip Bey’e en ağır kelimelerle saldırıyor. Ama iki temel konuya hiç girmiyor... Bir irtica, öteki bölünme... Anlaşılıyor ki bu konulara girilmemesi için bir yerlerden sıkı tembih var... Kayıkçı kavgası ise serbest.

Rüşvet tavizleri

Yol kapatma, çocuk kaçırma, direkten bayrak indirme, kamyon yakma, ateş açma.. PKK’nin son haftalarda terörü tırmandırması açık biçimde yeni tavizler için pazarlık atağıydı. Örgütün istediğini aldığını gazeteler manşetten verdi:
“Kürt seçmenlere rüşvet paketi”
Hükümetin hazırladığı 7 maddelik pakette dağdan inişlerin hızlandırılması gibi önlemlerin yanında “Sürece yasal zemin sağlanması” da yer alıyor.
Bu Öcalan’ın talebiydi. Yolu Kemal Kılıçdaroğlu açtı. Geçen hafta Diyarbakır’da Öcalan’ın taleplerine destek verdi. HDP’li Sebahat Tuncel bunun üzerine AKP’ye çağrı yaparak dedi ki:
“Şimdiye kadar diyordunuz ki muhalefet çözüme engeldir. Ana muhalefet lideri çözüm süreci için yasal zemin istedi. İşte önünüzde engel kalmadı.” (Taraf, 23 Haziran 2014)
Erdoğan’ın ilk turda seçilebilmek için Kürt oylarına müthiş ihtiyacı var. O yüzden istenen tavizleri verecekti. Nitekim veriyor. Bunu için Meclis’in tatili bile ertelendi.
Öte yandan biliyorsunuz sürecin ilk şartı olarak PKK silah bırakacaktı. Bırakmadı. Sınır dışına da çıkmadı. Ama çözüm süreci devam ediyor. PKK önlemlerin hızlandırılmasını isterse terörü tırmandırıyor. Taviz paketi hemen iniyor. Bu arada Duran Kalkan gibi PKK liderleri de günübirlik AKP’ye hakaret ediyor, tehdit yağdırıyor. Ve... Koca devleti yönetenler bir terör örgütünün aşağılamalarına ve tehditlerine yüzleri kızarmadan boyun eğiyorlar. Ne istenirse veriyorlar. Oyuncak haline gelmekten onlar utanmıyor ama söyleyelim ki, halk utanıyor...

PATRIOT

Gazetelerde endişeli bir haber...
“Patriotlar gidiyor...”
Derken ertesi gün Milli Savunma Bakanlığı yüreklere su serpiyor:
“Türkiye’de konuşlu Patriot füzeleri eylülde düzenlenecek NATO zirvesinde gündeme gelecek, şu an için geri çekilmesi söz konusu değil...”
Patriot füzeleri Birinci Körfez Savaşı’nda da gerekli olmuştu.
Demek ki bu füzelerin savunmamız için önemi en az 20 yıldır biliniyor.
Bilindiği halde temin edilmiyor. Hollanda ve Almanya’dan ödünç alınıyor.
Bu arada 1.5 milyar dolar ödenerek Awacs uçağı satın alınıyor. Bu dev uçaklar hangi işimize yarayacak? Bilinmiyor.
Bir savunma planlaması ve politikası var mı Türkiye’nin?

Çözüm süreci tarafları yasal korumaya alınıyor. Demek ki teröristlerle masaya oturduklarını ve suç işlediklerini düşünüyorlar!
***
Dağdan inen PKK’liler rehabilite edecekmiş.
Ne güzel iş!
Terörle mücadele eden Türk askerine hapishane,
teröriste hastane...
Akif Kökçe

REHİN

Musul’daki rehinelerden haber yok. Deniyor ki:
- Ortada danışıklı dövüş var. Rehineler cumhurbaşkanlığı seçimine az zaman kala serbest bırakılacak. Ve Erdoğan. rehineleri burunları kanamadan kurtardığını öne sürerek bunu seçim zaferine dönüştürecek.
Eğer böyleyse... Rehine ve ailelerinin “Bu iktidar bizi oy uğruna figüran yaptı, haftalarca korku içinde bıraktı” diye ayağa kalkmasına az kaldı demektir.

ÇEL

AKP’nin konuşkan sözcüsü Hüseyin Çelik yine ekrandaydı. Dedi ki:
- Ben Balyoz bal gibi darbe planıdır demekle yetinmedim, bunu inkâr edenler halkla alay ediyor dedim...
Balyoz tabii ki darbe planıdır. Ama bu plan düzmecedir. Bunu herkes öğrendi. Hüseyin Bey öğrenemedi. Ya da provokasyon yapıyor.